Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Market kavgasında çarpıcı iddia

Market kavgasında çarpıcı iddia


Üç harfli market kavgasını fitilini Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ateşledi.

“Bunlar para cezasından anlamıyorlar.” diyerek para cezasından daha ağır müeyyide safhasına geçileceğini ima etti ki hisseleri Borsa İstanbul’da (BİST) tedavülde olan zincir marketler değer kaybetmeye başladı.

Ateşi harlama vazifesini de Erdoğan’ın müttefiki Devlet Bahçeli üstlendi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri zincir marketleri sürekli zam yapan “açgözlüler” diyerek hedef tahtasına koydu. “Müsamaha gösterilmesin. Mutfaklarımıza karabasan gibi çöken kim varsa, iki yakasından tutmaz devletin asli vazifesidir.”

MOTORİN VE ELEKTRİK FİYATLARIN KİM ARTIRDI?

Üç harfli market kavgasını öyle sofistike bir sebebi yok. Enflasyon üç haneye çıkmış, üç harfli marketler yerden yere vuruluyor. Zira rejim nükleer yakıt olarak mütemadiyen düşmana muhtaç. Yeni düşman olarak üç harfliler seçildi.

İki sene evvel patates-soğan depolarını basan zabıtaları hatırlatınız mı? O gün seçilmiş hükûmeti devirmeye teşebbüs eden düşmanlar (!) unutuldu gitti…

İki lider ocak ayında 11 TL’den satılan 1 litre motorinin 25 TL’ye kadar nasıl yükseldiğinden bahsetmiyor. Elektrik, doğalgaz ve şeker zamlarını da görmezden geliyor.

Memlekette enflasyon tek haneye inmiş de marketler fiyat istikrarını sabote etmek için fahiş zamlar yapıyormuş gibi konuşuyorlar. Devletin resmî enflasyonu yüzde 85. Enflasyonu Araştırma Grubu’na (ENAG) ise, yüzde 155 olarak hesapladı.

Zaman zaman benim de eleştirdiğim zincir marketlerin hiçbir somut gerekçe sunmadan linç edilmesine sessiz kalamam. Bu tartışmada marketlerin yanındayım. Twitter hesabımda da beyan ettiğimi gibi marketlerin yanındayım.

Marketleri taşlayanlara da birkaç sorum var? Net kâr marjı yüzde 3 ile yüzde 5 arasında değişen marketler mi enflasyonu tarihin en yüksek seviyesine çıkardı?

Velev ki fahiş fiyattan satıyorlarsa Ticaret Bakanlığı’ndan belediyelere kadar yetkili kurumlar armut mu topluyor?

Teftiş edersiniz, varsa ihlal idari para cezasını kesersiniz. Adli mercileri alakadar eden bir taraf varsa da dosyayı en yakın savcılığa niye teslim etmiyorsunuz?

BİM HİSSESİ ALANLARIN HAKKINI KİM KORUYACAK?

Zincir marketler hakikaten ekonomiye zarar veriyorsa Türkiye Büyük Millet Meclisi niye yetkisini kullanmıyor?

Üç harfli marketler için idam sehpasını kuranların tek derdi var. O da sosyal medyayı meşgul etmek. Erdoğan-Bahçeli ikilisi ne vakit sıkışsa bir düşman bulup bütün hataları o düşmanın boynuna asıyor.

Yeni düşmanı üç harfliler. Üstelik söz konusu marketler AKP’nin 20 yıllık iktidarında bahşedilen imkânlar sayesinde kasabalara kadar uzanmıştı. 10 bini BİM’in 11 bini A101’in olmak üzere sadece iki markanın mağaza sayısı 22 bini buldu.

Linç sebebiyle iki haftadır marketlerin hissedarlarından tedarikçilerine kadar yüz binlerce insan para kaybediyor.

Borsa İstanbul’un (BİST) tarihindeki en yüksek seviye olan 5 bin eşiğinin geçildiği gün “BİM” diye meşhur Birleşik Mağazalar AŞ (BİMAŞ), Şok Market, CarrefourSA, Migros ve Bizim Toptan başta olmak üzere zincir marketlerin hisseleri yüzde 2 ile yüzde 8 arasında değişen oranlarda eridi.

Alenen linç edilen marketlerin kaybını BİM üzerinden hesaplayalım. Piyasa değeri 76 milyar Türk Lirası’nı (TL) bulan BİM sadece 2 Aralık Cuma günü 6 milyar TL kaybetti.

Aynı gün Bizim Toptan, Ülker Gıda, CarrefourSA, Migros başta olmak üzere perakendecilerin kayıpları 20 milyar TL’yi buldu.

ERDOĞAN VE BAHÇELİ MANİPÜLASYON SUÇU İŞLEDİ

BİM’in sahibi Topbaş ailesinin yanı sıra BİM hissesi alan irili ufaklı bütün tasarruf sahipleri kaybetti. 7 Kasım’da 146 TL’ye kadar yükselen hisse fiyatı 23 TL azalarak, 123 TL’ye geriledi.

Sermaye Piyasası Kanunu’na göre Erdoğan da Bahçeli de alenen suç işliyor. Bir şirketin itibarına zarar veriyorlar, hisse değerini düşmesine sebebiyet veriyorlar. Hukuktan bahseden varsa evvela buradan işe koyulsun.

Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47’inci madde alenen ihlal ediliyor. Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) da seyirci. Yatırım Finansman ile ICBC Yatırım’ın #BİMAS hisselerini portföyünden çıkardığı iddia ediliyor. Vaziyetten vazife çıkarmışlar.

Ülker’in Şok ve Bizim Toptan şirketleri de ağır yaralı. Rekabet Kurumu (RK) zincir marketler hakkında 15 Aralık 2022 tarihinde nihaî kararını ilan edecek. Ceza gelirse hisselerde satış baskısı daha da artmasından endişe ediliyor.

RK; geçen yıl BİM, Şok, A101, Migros ve Carrefoursa ile Savola Gıda’yı (Sırma, Egemden ve Yudum markalarını satın alan Suudi Arabistan menşeli şirket) rekabet kurallarını ihlal ettikleri için toplam 2,7 milyar TL para cezasına çarptırmıştı.

MURAT ÜLKER NE GÜZEL İFADE ETMİŞTİ

O günlerde Şok’un sahibi Murat Ülker isim vermeden Erdoğan’a cevap vermişti: “Yani milletin aklıyla alay etmeye lüzum yok. Biz yüzde 1 kazanıyoruz. Bunu indirsek ne olur? Daha pahalıya alıp ucuza satabilen biri doğmadı. Millet aptal değil, fahiş fiyat varsa asla satın almıyor.”

Ülker devamında şöyle demişti: “Market buradaki en zavallı kesim. Alıyor, satıyor. Desen ki ‘Aldığın fiyata satma’ o zaman hakikaten Alaaddin’in cini lazım.”

Üç harfli market kavgasında boykot safhasına geçildi. Boykot zincir marketlerin indirim kampanyasına kadar bile sürmez.

Serbest Görüş:

 

Boykot faslı açıldığına göre… Satın aldığı Coca Cola şişelerini kaldırıma boca eden vatandaş ile Coca Cola yerine aynı firmanın mamulü Fanta şişelerini iftar masasına yan yana dizen valinin müşterek paydası organize cehalettir.

Serbest piyasa ekonomisinin dengeleri ile oynayanlar ve mahalle kavgasını şirketler üzerinden devam ettirenler yüzünden günün sonunda vatandaşın cebindeki para azalıyor. Üç harfli market kavgası bir “cambaza bak” vakasıdır.

Milletin cebine göz dikenler sıralaması yapılsa üç harflilerin kaçıncı sırada olacağını bilemem, amma velakin ilk sırada olmayacaklarında tereddüt yok.

TEK TEK SARAY’A DAVET EDİLDİLER

Kavga nasıl mı bitecek? Erdoğan-Bahçeli ikilisi son günlerde altılı masa ile temasta bulunan zincir marketlerin patronlarına en üst perdeden balans ayarı yaptı. Patronlar Saray’a olan bağlılıklarını teyit ettiği gün hepsi yalan olacak.

Kapalı kapılar ardında pazarlıklar başladı bile. Zincir marketlerin patronlarına “Seçime doğru safınızı belli edeceksiniz” mesajı verildi. Saf belirlemek maddi-manevi bütün imkânları seferber etmek demek…

Kim o patronlar? Mustafa Latif Topbaş (BİM), Murat Ülker (Şok Market ve Bizim Toptan), Güler Sabancı (CarrefuorSA), Tuncay Özilhan-İbrahim Yazıcı (Migros, Migros Toptan, 5M Migros) ve Turgut Aydın (A101).

Türkiye’de bir şahıs ya da şirkete “terörist”, “dış mihrak” veya “vatan haini” yaftasına maruz kalmaya görsün. Diz çökmeyenlerin akıbeti ortada.

BOYDAK VE İPEK AİLESİNİN SUÇU NEYDİ?

Cadı avında Boydak’tan İpek’e binlerce sanayici ve tüccar ya hapse atıldı ya da bütün mal varlığını kaybetti.

Nasıl olsa modern cadı avının kitabını yazanlar Saray’dan daha iştahlı. BİM’in icra kurulu üyesi Galip Aykaç eli kalem tutan haysiyet cellatlarını “Gazeteci müsveddeleri” diye nitelendirdi ki az bile söyledi.

Üç harfli market kavgası biter, üç harfli parti kavgası başlar.

İnsanlık düşmanı Adolf Hitler’in propaganda bakanı Goebbels ne diyordu?: “Hukuk ve yargı sisteminin devletin efendisi olmasına izin vermeyin. Propagandada kullanılan yalanlar ne kadar büyük olursa insanların onlara inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar.”

Sarı ineği verenler sıranın kendine geldiğini fark ettiğinde iş işten geçmiş oluyor. Erdoğan’a İzmir Urla’daki villaları dört başı mamur hazır eden BİM’in sahibi Mustafa Latif Topbaş bile cadı avında namlununu ucunda.

Şartları kabul etmezse o da ne ilk ne de son sarı inek olacak. Topbaş sarı inek olabilecek kadar cesur mu? Bekleyip görelim.

—————————————

İletişim için:

https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Twitter: @turhanbozkurTV

https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/

e-posta: [email protected]

TURHAN BOZKURT
03 Aralık 2022 HABER ANALİZ


Kaynak: Kronos
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version