Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gücünüz Faslı tebliğciye mi yetti?

Gücünüz Faslı tebliğciye mi yetti?


HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Türkiye son dönemde birbirinden ilginç olaylara sahne oluyor. Bir tarafta ekonomik sıkıntıların cenderesinden kurtulmak isteyenler, diğer yanda hiçbir şey yokmuş gibi günlük hayatını sürdürmeye gayret edenler… Bir de sık karşılaşılmaya başlanan bir tebliğci hareket var ki toplumu rahatsız etmeye başladı. 

Bir süredir medyaya çok yansımıyordu ama önce Tekel bayisinde, ardından da Faslı bir genç tarafından markette “tebliğ” yapılmasıyla konu bir anda ülke gündemine girdi. Esenyurt’ta zincir marketin bir şubesine giren Fas uyruklu genç, başı açık kasiyere kendince tebliğde bulunmaya başladı.

 

Esenyurt’ta bir zincir markete giren Faslı uyruklu şahıs, kasada çalışan kadına “Burada sigara, alkol satılıyor. Başın açık. Ne gerek var” diyerek tepki gösterdi. pic.twitter.com/DBUnqKVC4X

— Whisper (@whisperhaber) December 20, 2022

“Burada alkol ve sigara satıyorlar. İslam’da böyle şeyler olmaz. Saçını göstermeye gerek yok. Günah bu şekil” diyen Faslı kişiyi, bir genç kız görüntülemeye başladı. Bu görüntüleri kaydeden genç kız, bir taraftan da kabalaşmamaya çalışarak karşı taraftakine haddini bildirmeye çalıştı.

Aslında bu videonun 17’nci saniyeden itibaren olan bölümü daha dikkat çekici. “Bir erkek gelecek sana zeval yapacak” dediği cümledeki mantık öteki sözlerinden daha tehlikeli görünüyor.

“Başın açık ve alkol satılan mekanda çalışıyorsun. Bu erkekleri tahrik eder” yaklaşımı, kadınları aşağılayan ve erkekler için sadece cinsel bir obje olmaktan öte görmeyen bir mantığın ürünü. 

Kadınlara cehennemi yaşatan zihniyet, “Senin için cennet istiyorum” diye kafasındaki karanlık dünyayı insanlara empoze etmeye kalkışıyor. 

Sosyal medyadan tepkilerin yükselmesi üzerine polis, Faslılara karşı genel bir infiale dönüşmemesi amacıyla Faslı Marouane El Alaguı’yu yakalayarak gözaltına aldı. 

 

📌Esenyurt’ta bir markette, kasiyer kıza ”Alkol satılıyor, başın açık. İslam’da böyle şeyler olmaz” diyen Faslı Marouane El Alaguı, Esenyurt Asayiş Ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. pic.twitter.com/hPEZ5II2kC

— 23 DERECE (@yirmiucderece) December 20, 2022

FAS MİLLİ TAKIMI’NIN OLUŞTURDUĞU SEMPATİYİ YOK ETTİ

Toplumların tavır değiştirmesi sanıldığı gibi aylarca, yıllarca süren bir etkiye bağlı değil. Kimi zaman bir olay, bütün gidişatın seyrini etkileyebiliyor. 

Daha iki hafta öncesine kadar Türkiye’de halkın Dünya Kupası’nda ilk sıradaki sevgilisi Fas Mili Takımı idi. Gruptan lider olarak çıkması, ardından Ronaldo’lu Portekiz’i eleyerek çeyrek finale kadar giden yolculuğu, halkta büyük heyecan yarattı.

Faslı Marouane El Alaguı’nun tebliğci kafayla yaptığı hadsizlik, son dönemde ülkesine olan sempatiyi büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Sırf bu tarafıyla bile bu şahıs kendi insanına büyük kötülük yaptı. Tek bir kişinin yaptığı bir hareket, toplumu etkilemiş oldu.

TEBLİĞCİLER ARTIK HER YERDE

Faslı gencin yaptığına yönelik tepkiyle birlikte tebliğciler ülkede yeniden gündem oldu. Biraz da yabancı düşmanlığı soslu bir tepki bu. Oysa yerli tebliğcilerde durum pek de öyle değil. 

Toplum bu hadsizleri ancak medyatik olduğunda fark ediyor. Oysa sürekli ve farklı şekillerde çarşıda, pazarda, okulda, işyerlerinde bunları görüyoruz. “Dini anlatma” gibi masum görünen bir kavramın arkasına sığınan bu hareket, uluslararası bir yapılanmanın parçası gibi sunuluyor.

Bizdeki tebliğciler, ilhamını 1926 Hindistan’ındaki Mevlana İlyas’ın Cemaat-i Tebliğ’inden alıyor olabilir. Bu hareket, 1950’li yıllarda Demokrat Parti’nin dindarlaşma politikalarının rüzgarıyla Türkiye’de de esmeye başladı. 

Tebliğciler, bugün başta Hindistan, Pakistan, Bangladeş bölgeleri olmak üzere on milyonlarca mensubu olan bir hareket. Dahası, her yıl Hac’dan sonra dünyanın en büyük Müslüman etkinliğine imza atıyorlar.

Pandemi dolayısıyla iki yıldır yapılamayan Bishwa Ijtema buluşması, önümüzdeki ay Dakka’da yapılacak. Bangladeş İçişleri Bakanı Khan Kamal, 13-15 Ocak 2023 tarihlerinde başkent Dakka’da yapılacak etkinliğe verdikleri önemi basın toplantısıyla açıkladı.

Akademisyen Murat Demir’in “Tebliğ Cemaati ve Tebliğ Cemaati’nin Türkiye’deki Faaliyetleri” adlı tezinde, tebliğciler üzerine hayli önemli bilgiler yer alıyor. 1967’lerde Pakistan’dan Türkiye’ye gelen tebliğci grupların faaliyetleri sonunda, Türkiye’deki yapılanmayı hızlandırmak amacıyla buradan gruplar halinde insanlar Türkiye’ye geldi.

Türkiye’deki tebliğciler, 1983 yılından itibaren İstanbul Sultançiftliği’nde Mescid-i Selam Camii etrafında kümelendiler. Ancak, son dönemde ortada görünen tebliğcilerin hepsi bu gruba dahil değil. Çarşamba Cemaati ya da İsmailağa Cemaati, bu konuda hayli ön almış görünüyor. 

 

İstanbul’un çeşitli yerlerinde içki içen yurttaşları rahatsız etmeleriyle bilinen ‘Tebliğciler’, bu kez Kadıköy’de ortaya çıktı. Gruba yurttaşlardan tepki geldi.

pic.twitter.com/sdWKR7HHyk

— BPT (@bpthaber) March 29, 2022

Kendi mekanlarında oturan insanları taciz etmeye varan bu girişimler ne yazık ki gücü sırtlarını yasladığı AK Parti iktidarından alıyor. Kendi hallerinde oturup yiyen içen insanlar, rahatsız etme yaklaşımı içindeki bu kişilere tepki verirken bile son derece ölçülü olmaya gayret ediyorlar. Belki de hak ettikleri cevabı vermeleri halinde, onların değil kendi başlarının belaya girmesinden korkuyorlar.

Kendilerine “tebliğciler” dedikleri bu tacizciler, sırtlarını iktidara dayamanın verdiği rahatlıkla her yerde görülüyorlar. 

Son günlerde vatandaşlara yaptıkları “uyarılar” ile dikkat çeken #tebliğciler;
kokoreççideki vatandaşların tepkisine neden oldu.
çıkabilecek olası olayların önüne geçmenin yolu, @TC_icisleri ve @EmniyetGM’nün;#tebliğci denilen grubun meyhanelere dadanmalarını engellemesidir. pic.twitter.com/m4XUY47tfn

— Şerafettin Turpcu (@s_turpcu) March 31, 2022

Yaptıkları, yasalarla güvence altına alınan ve Türk Ceza Kanunu’nun 115. Maddesinde çerçevesi çizilen “yaşam tarzına müdahale” niteliği taşıyor. Halkın huzurunu bozmak suçu işleyenler, büyük rahatlık içinde başkalarını rahatsız ediyorlar. 

Gittikleri ortamdakilere “İçki içmeyin” diyenler, bir gün olup da ülkeyi soyanlara, kul hakkı yiyenlere, çocuklara tecavüz edenlere tepki göstermedi. “İnsanlara zulmetmeyin, çalmayın, yalan söylemeyin, adaletli olun” demedi. 

Acaba bu mekanlarda oturup içki içenler kalkıp bu İsmailağa Cemaatinin yuvalandığı sokaklara gidip, onların yaptığını kendi hayat tarzlarıyla yapsa ne olur dersiniz? 

Ellerine rakı kadehlerini alıp, Çarşamba esnafına ikram etmeye kalksa, kendilerine göre içkinin faziletlerinden söz etse, “Bunu içerseniz sarhoş olduğunuzda rahatlarsınız, ayıktığınızda da başınızdakilerin sizi sömürmesine izin vermezsiniz” türden sözler etseler neler yaşanır orada?

 

Kendilerine tebliğci diyen provokatörlerden meyhane şovu

— Tele1 TV (@tele1comtr) June 16, 2021

Barlar sokağında tebliğcilerin gördüğü hoşgörüyü görürler mi, yoksa bu yaptıklarını hayatlarıyla mı öderler? 

Ya da Süleyman Soylu ve Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla oturup kalkan polis, barlar sokağındaki tebliğcilere gösterdiği hoşgörüyü, Çarşamba’daki elinde rakı kadehli vatandaşa gösterir mi?

Allah’ın soracağı soruları kul olarak birine sormaya kalkma hakkını kendinde bulan bu insanlar, yaptıklarını da büyük iş başarmış gibi sayfalarından “hizmet” diye paylaşıyorlar. 

Türkiye’yi yönetme iddiasında olanlar, yasalarla korunan başkasının hayatına müdahale etmeme esasına dayanan politikalardan taviz vermemeli. 

Bir başka nokta da birileri bu tebliğcilere, “İnsanları dinden en çok siz soğutuyorsunuz” diye “tebliğde” bulunmalı.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version