Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Saldırının amacı, Bakü’nün Yerevan’la müzakerelerde elini güçlendirmek istemesi’

'Saldırının amacı, Bakü’nün Yerevan’la müzakerelerde elini güçlendirmek istemesi'


Ermenistan’ın Azerbaycan sınırında yaşayan Ermeniler 12 Eylül gecesinde patlama seslerine uyandı. Azerbaycan ordusu beklenmedik bir saldırı yaparak Goris, Sok, and Jermuk şehirlerini bombaladı. 2020’deki Dağlık Karabağ savaşının aksine Azerbaycan bu kes Ermenistan toprakları doğrudan hedef alındı.

Pek çok uzman saldırının nedeninin Azerbaycan’ın hayalini kurduğu “Zengezur Koridoru”nu almak olduğunu düşünüyor. Zengezur Koridoru olarak adlandırılan bölge, Azerbaycan’ın özerk bölgesi Nahçıvan ile Azerbaycan toprakları arasında kalan Ermenistan topraklarındaki bir transport koridorunu tanımlıyor. Azerbaycan, 2020’deki Dağlık Karabağ Savaşı’ndan sonra imzalanan ateşkes anlaşmasının dokuzuncu maddesi ile bu koridora sahip olma hakkı elde ettiğini iddia ediyor.

Azerbaycan neden Ermenistan’a saldırdı? Her şey Azerbaycan’ın hayalini kurduğu “Zengezur koridoru” için mi? Rusya’nın Ukrayna’daki gerilemesi, Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacı sebebi ile Azerbaycan’a “yakınlaşması”, yıllar sonra dirildiği söylenen Türkiye-Ermenistan çözüm sürecinin hızlanması, saldırının zamanlamasını etkiledi mi?

Hepsini ve daha fazlasını Bölge Uzmanı Dr. Kerim Has’a sordum. 2020 yılında 44 gün süren II. Karabağ Savaşı sonunda varılan üçlü Azerbaycan-Rusya-Ermenistan ateşkes anlaşmasının şartları ile Azerbaycan’ın talepleri arasındaki farklıları ve çelişkileri açıklayan Kerim Has, Güney Kafkasya’da yaşanan savaşta Rusya’nın rolünü ve olası senaryoları ArtıGerçek okuyucuları için değerledirdi.

Azerbaycan- Ermenistan sınırında neler oluyor?
 
Azerbaycan’ın pazartesi gecesini (12-13 Eylül) salıya bağlayan saatlerde bizzat Ermenistan topraklarına düzenlediği hava saldırısının önemi büyük. Öncelikle, bu tarz bir saldırıyı Aliyev yönetimi zannımca Rusya Ukrayna’da ciddi zorluklar yaşamasaydı yapmazdı. Özellikle Moskova’nın geçen hafta Harkov bölgesinde Batı destekli Ukrayna ordusu karşısında bir yenilgi almış olması ve Rus askerinin bu bölgeden çekilmek zorunda kalmış olması, Bakü’yü Yerevan üzerindeki baskıyı artırma yönünde cesaretlendirmiş olabilir.
 
Sanırım Bakü, Rusya’nın tüm dikkati Ukrayna’ya yönelmişken Kafkaslar’a mesai harcamak istemediğini düşünüyor ki bu, büyük ölçüde doğru. Böylelikle, askeri gücünü kullanarak Azerbaycan Ermenistan’la olası bir barış anlaşmasında şartların daha çok kendi lehine olmasını hedefliyor.
 
“ALİYEV YEREVAN’LA MÜZAKERELERDE EL YÜKSELTMEK İSTİYOR”

Azerbaycan’ın bu saldırı ile amacı olası bir “Türkiye-Ermenistan uzlaşmasını” eski yıllarda olduğu gibi felç etmek mi, yoksa aslında fiilen olmadığı Türkiye-Ermenistan masasında elini güçlendirmek mi?
 
Aslında gerek Bakü gerekse de Ankara, Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki normalleşme sürecini zaten çok büyük ölçüde Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerindeki gidişata bağlamış durumdalar. Dolayısıyla Aliyev’in şu an asıl amacının Türkiye ile Ermenistan arasındaki temasları felce uğratmak olduğunu sanmıyorum. O zaten dediğim gibi zincirin bir önceki halkasına bağlı. Bence saldırının asıl hedefi, Bakü’nün Karabağ’daki Ermeni silahlı güçlerinin silahsızlandırılması ve bir an önce Zengezur koridorunun Laçin koridoruyla eşit statüde olacak şekilde açılması ve henüz bir mutabakata varılamayan Azerbaycan-Ermenistan uluslararası sınırlarının belirlenmesi gibi taleplerinde Yerevan’la müzakerelerde el yükseltmek istemesiyle ilgili olduğu kanısındayım.
 
Ancak burada şunu belirtmek lazım. 2020 yılında 44 gün süren II. Karabağ Savaşı sonunda varılan üçlü Azerbaycan-Rusya-Ermenistan ateşkes anlaşmasında Karabağ’daki Ermeni silahlı güçlerin silahsızlandırılması gibi bir madde yok.
 
Yine, Zengezur koridoru diye bir ifade de bulunmuyor.

“BU HATTIN LAÇİN KORİDORUYLA AYNI STATÜDE, YANİ EGEMENLİĞİNİN AZERBAYCAN TARAFINDAN DA PAYLAŞILACAĞI YÖNÜNDE BİR İFADE ÜÇLÜ
MUTABAKATTA YOK”

Azerbaycan’ın “Zengezur Koridoru” talebi ateşkes dışı bir talep mi?
 
Mutabakatta Azerbaycan-Rusya, Azerbaycan-Ermenistan, Ermenistan-İran arasındaki hatları da kapsayacak şekilde bölgedeki tüm ekonomik ve ulaşım hatlarının açılması ve Ermenistan’ın Nahçıvan ile Azerbaycan’ın batı bölgeleri arasındaki sivil ve ulaşım araçları ile yük taşınmasının güvenliğini garanti edeceği ve bunun kontrolünün de Rusya FSB sınır birlikleri tarafından yapılacağı ifade ediliyor.
 
Yani bu hattın ille de Ermenistan’ın Sünik bölgesinden veya Azerbaycan’ın Zengezur koridoru olarak adlandırdığı hat üzerinden açılacağı yazmıyor. Bununla beraber, Nahçıvan’ı Azerbaycan’ın diğer bölgelerine bağlayan en az masraflı ve kısa yolun Sünik bölgesi üzerinden geçtiği doğru. Ama teorik olarak, pekala Ermenistan başka bir bölge üzerinden de bu hattı açabilir. Her halükarda tarafların oturup konuşmaları, anlaşmaları lazım. Ayrıca, bu hattın Laçin koridoruyla aynı statüde, yani egemenliğinin Azerbaycan tarafından da paylaşılacağı yönünde bir ifade de yine üçlü mutabakatta yok.
 
Dolayısıyla, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ihtilaf söz konusu üçlü mutabakatın yorumlanmasında da farklılık arz ediyor.

RUSYA ATEŞKESİ SAĞLAMAYA ÇALIŞACAKTIR

Saldırının 2. Gününde Rusyan’nın hala net bir tavrı yok gibi gözüküyor. Ne yapar Rusya?

Rusya’nın şu sıralar Ukrayna’da başı yeterince derde girmişken Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ın yanında bir savaşa girmek isteyeceğini hiç zannetmem. Şu sıralar Azerbaycan-Ermenistan ihtilafıyla birlikte Rusya için eski Sovyet coğrafyasında yeni bir cephenin açılacak olması Moskova’nın hiç istemeyeceği bir şey olur.
 
Rusya için “arka bahçesinde” yeni bir cephenin açılacak olması, olsa olsa İngiltere ve ABD gibi Ukrayna’yı Moskova için “bataklığa” dönüştürmek isteyen aktörlerin heyecanla talep edeceği bir gelişme olur. Bu yüzden, Aliyev’in politikalarının sadece Ukrayna’daki savaşın dinamikleriyle değil, Ukrayna’daki aktörlerle de doğrudan ilgili olduğunu zannediyorum.
 
Tüm bu denklem dikkate alındığında, Rusya’nın bir şekilde taraflar arasında ateşkesi yeniden sağlayıp askeri çatışmayı siyasi-diplomatik düzeye indirip süreci müzakerelerle yürütmeyi tercih edeceği söylenebilir. Bu pek tabii, Ermenistan’da Moskova’yla müttefiklik ilişkilerine yönelik sorgulamaları artıracaktır. Bu da günün sonunda Rusya için Ukrayna’yı işgalinin faturasının Kafkaslar’a bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
 
YAPTIRIMLAR ALTINDA ZORLANAN RUSYA, BATI İLE ARASINDA YENİ BİR “DEMİR PERDE” ÖRÜLÜRKEN DOSTLARA İHTİYAÇ DUYUYOR

Uzmanlar da kamuoyu da “Rusya’nın kime ağabeylik” yaptığı konusunda çelişkili fikirler beyan ediyorlar. Kimine göre Rusya Ermenistan’ın yanında, kimine göre bölgedeki en iyi partneri Azerbaycan. Size göre nerede Rusya?

Ermenistan, müttefiki Rusya’nın kendisinin yanında Azerbaycan’a karşı savaşmasını veya en azından daha güçlü bir tepki göstermesini istiyor. Ama Rusya, Ermenistan’ı askeri müttefiki olarak görürken, Azerbaycan’ı da bölgedeki “stratejik ortağı” kategorisinde değerlendiriyor. Dolayısıyla Azerbaycan’a yönelik bakışta Moskova ile Yerevan arasında derin bir ayrışma söz konusu. 1990’lı yılların başındaki şartlardan çok farklı bir ortam mevcut Güney Kafkasya’da Rusya için. Hem askeri-stratejik ilişkiler açısından hem ticari-ekonomik bağlar hem enerji denklemi hem de insani-kültürel temaslar anlamında.

Öte yandan, özellikle de Rusya’nın Ukrayna işgali başladıktan sonra Azerbaycan’ın önemi Moskova nezdinde olağanüstü derecede artmış durumda. Daha birkaç gün önce Rus, Azerbaycanlı ve İranlı yetkililer Bakü’de Basra Körfezinden Hazar sınırı boyunca St. Petersburg üzerinden Baltık Denizi’ne uzanan eksende oluşturulacak “Kuzey-Güney” ulaşım ağları bağlamında yeni mutabakatlara vardılar.

Yaptırımlar altında zor günler geçiren ve Batı’yla arasında yeni bir “demir perdenin” örüldüğü Rusya’nın başta Çin, Hindistan, Türkiye, Azerbaycan, İran olmak üzere doğu ve güneydeki komşularına, ortaklarına ihtiyacı çokça arttı. Aslında yine bu yüzden de Rusya, bölgedeki tüm ekonomik ve ulaşım hatlarının açılmasını 2020’ye göre bugün itibariyle daha fazla istiyor. Dolayısıyla, her şeyi eski klasik toptancı veya ideolojik eksenli yaklaşımlar üzerinden değerlendirmek hatalı olur. Günümüzde uzun vadeli stratejik müttefiklikten ziyade zaman zaman konjonktürel ortaklıklar taraflara daha fazla getiri sağlayabiliyor.

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version