Lütfen kimse başlığa bakıp İYİ Parti ile HDP arasında bir ilişkinin varlığını ima ettiğimi falan düşünmesin, böyle bir şey hiç yok, keşke belirli bir ölçüde olabilse idi.
CHP milletvekili Gürsel Tekin’in “Cumhurbaşkanlığı hükümeti modelinde HDP’li bakanların olabileceğine” yönelik görüş açıklaması sonrası İYİ Parti’den gelen tepkiler bendenizi ister istemez çok basit mantık kuralları üzerine düşünmeye sevk etti ama yine de işin içinden çıkabildiğimi söylemem zor.
Meseleyi Amerikalıların “step by step” dediği gibi adım adım düşünelim.
1-Yaklaşık kırk hafta sonu Türkiye seçim yapacak.
2-Bu seçim gerçekten Türkiye’nin seçimi olacak, 2023 sonrası bir Türkiye’nin olup olamayacağının seçimi.
3-Seçim araştırmalarının sonuçları bize çok önemli ipuçları veriyor, 2019 yerel seçimlerinde olduğu gibi, 2023 seçimlerinde de sayısı on milyona yaklaşacak olan Kürt seçmenin oylarının çok önemli bir bölümünü almadan Cumhuriyetin ikinci yüzyılına, 2023’e AKP ve Erdoğan’sız girmek kolay gözükmüyor.
4-Kürt oyları bu seçimde anahtar rolü oynayacak ve Anayasa Mahkemesinin kararı ne olursa olsun, HDP ve bu partinin aktörleri Kürt oylarının dağılımında temel rolü oynayacaklar.
5-HDP Altılı Masada yok, bunu anormal görmüyorum ama şaşırtıcı ve üzücü olan söz konusu Altılı Masanın kimi unsurlarının Masa dışındaki parti ya da partilerle medeni ölçülerde diye tanımlanabilecek ilişkileri, dirsek temaslarını bile reddetmeleri.
5-Siyasi partilerin hangi başka partilerle hükümet kurmak için koalisyon yapacakları ya da yapmayacakları başka bir konudur, tüm partilerle, hele en azından yedi milyon oyu olan partilerle medeni ilişkiler kurmaları bambaşka bir şey.
6-Anlaşıldığı kadarıyla Erdoğan’a alternatif bir aday Altılı Masa içinden ya da ortak onayı ile çıkacak.
7-HDP bu Masanın bir parçası değil ama Altılı Masa’nın adayına adayın kimliği temelinde destek verip vermeyeceğini açıklamış bulunuyor ve bu da normal.
8- İYİ Parti önemli bir ikilem karşısında, rasyonel bir karar vermek durumunda.
9-İYİ Parti Kürt seçmenin oy vermeyeceği, sıcak bakmayacağı bir adayın Masa’dan aday olarak çıkmasını dayatır ise seçimler muhtemelen Cumhuriyetin ikinci yüzyılına Erdoğan ile girmek demek olacaktır, bu durum hem Türkiye, hem de İYİ Parti için çok büyük bir maliyettir.
10-Anlıyorum, İYİ Parti bu süreçte HDP ile medeni denebilecek bir ölçüde ilişkiyi götürür, Altılı Masadan Kürt seçmenin sıcak bakabileceği bir aday gösterilirse, İYİ Parti içinde minör huzursuzluklar olacaktır, bu huzursuzluklar belki bir-iki il başkanının istifasına kadar gidebilir, bu durum da İYİ Parti için bir maliyettir.
11-Ancak, İYİ Parti bu tarihi kavşakta iki maliyet arasında düşük maliyetli çözümü seçmek zorundadır, mantık da, rasyonalite de bunu emreder.
12-Büyük maliyet Kürt seçmenin desteğinin alınamaması nedeniyle Cumhurbaşkanlığını bir kez daha Erdoğan’a kaptırılmasıdır.
13-Daha küçük maliyet ise Kürt seçmenle medeni bir dirsek teması nedeniyle parti içinde huzursuzluklara katlanmaktır.
14-İYİ Parti bu iki maliyet arasında seçim yapmak durumundadır.
15-Umarım, İYİ Parti bu seçimde Türkiye-rasyonel bir karar üretir.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***