Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Susarak anlattın bütün gizliyi!

Susarak anlattın bütün gizliyi!


YORUM | M. NEDİM HAZAR

Öyle diyordu şair:

“Susarak anlattın bütün gizliyi.

Sakladım gerçeği ben konuşarak!”

Mevzu şuydu:

Her şey, New York Başsavcısı Letitia James’in, Trump Organization isimli şirkete ait gökdelenler ve golf sahaları gibi varlıkların değerinin 10 yıldan fazla süredir finansal tablolara yanlış yansıtılarak vergi kaçırıldığını iddia ettiği üç yıldan fazla süren soruşturma kapsamında Trump ve çocuklarını ifade vermeye çağırmasıyla başladı.

ABD eski başkanı ve avukatları her seferinde karara itiraz etmiş, başsavcılığın istediği belgelerin kendilerinde bulunmadığını beyan etmişti ancak Amerikan yargısı bu işin peşini bırakacak gibi de değildi.

Uzun bir sürecin ardından iki hafta önce, New York Eyalet Temyiz Mahkemesi soruşturmayla ilgili Trump’ın mahkemeye gelerek ifade vermesi gerektiği kararını onayladı. Çember daralıyordu.

Hemen ertesi gün ise bir yargıç, New York Başsavcılığının kendisi hakkında yürüttüğü soruşturmayı durdurmak için Trump’ın mahkeme kararı çıkartma girişimini boşa düşürdü. Trump bildik yöntemlerinin artık işe yaramadığını acı bir tecrübeyle anlamış oldu.

Öte yandan hatırlanacağı üzere Trump’ın çocukları Donald Jr. ve Ivanka Trump, ilgili soruşturma kapsamında daha önce ifade vermişlerdi. Baba Trump’ın da geçen ay ifade vermeyi planladığı ancak eski eşi Ivana Trump’ın ölümü nedeniyle bunun ertelendiği bildirilmişti.

‘Truth Social’ ismini verdiği sosyal medya uygulamasından dün gece açıklama yayınlayan Trump, iğneli sözlerle şunları söyledi: “Yarın ırkçı New York başsavcısını göreceğim. ABD tarihindeki en büyük cadı avı sürüyor. Büyük şirketim ve ben her taraftan saldırıya uğruyoruz. Muz cumhuriyeti!”

Bu açıklama artık pabucun pahalı olduğunun anlaşıldığı anlamına da geliyordu. Zira açıklama, Trump’ın Florida’daki Mar-A-Lago malikanesinin önceki gün, devlet arşivlerinde saklanması gereken gizli belgelerin dışarı çıkarılmasıyla ilgili yürütülen bir soruşturma kapsamında Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarınca basılarak yaklaşık dokuz saat aranmasının ardından gelmişti.

ABD’nin en renkli ve bazılarına göre en çapsız başkanı yaptığı yazılı açıklamasında, “Florida, Palm Beach’teki güzel evim Mar-A-Lago şu anda kuşatma altında, büyük bir FBI ajanı grubu tarafından baskın yapılıp işgal edildi, bu milletimiz için karanlık bir zamandır. Daha önce hiçbir ABD başkanının başına böyle bir şey gelmedi” demişti.

Suçlama çok ciddiydi aslında. Trump’ın başkan iken Beyaz Saray’da olması gereken pek çok evrakı eve götürdüğü konusunda ciddi şüpheler vardı!

Gelelim önceki güne…

Donald Trump, mülklerinin değerleriyle ilgili açılan soruşturmada ifade vermek için gittiği New York Başsavcılığında anayasal hakkına dayanarak konuşmama hakkını kullanmak istediğini söyledi.

Trump, ifade vermek için başsavcılığa girdikten yaklaşık bir saat sonra yazılı bir açıklamada: “Danışmanımın tavsiyesi üzerine ve diğer tüm sebeplerden dolayı, ABD Anayasasının 5. Maddesi uyarınca her vatandaşa tanınan haklar ve ayrıcalıklar kapsamında, soruları yanıtlamayı reddettim,” dedi.

Tabii gazeteciler hemen “Eğer masumsan niye susma hakkını kullanıyorsun?” diye sorunca, Trump suskunluğuna gerek olarak ise “Bu sorunun cevabını biliyorum ama aileniz, şirketiniz ve etrafınızdaki tüm insanlar, avukatlar, savcılar ve sahte haber medyası tarafından desteklenen siyasi güdümlü asılsız bir cadı avının hedefi haline geldiğinde, başka seçeneğiniz yok.”

Konunun uzmanlarının tespiti ise şu:

Çok yalan söyleyen biri, bu durumlarda konuşursa açık verme ihtimali yüksek, Trump’ın avukatları bu riski minimize ediyor. Öte yandan bu tür susma hakları özellikle mahkeme aşamasında jüri üzerinde pek olumlu etki bırakmıyor.

Öyle ya da böyle, ABD başkanının bir savcının ayağına kadar gidip ifade vermesi bile dünya demokrasisi açısından önemli bulunuyor. Her ne kadar bu olayın Biden merkezli bir kurgu operasyon olduğu söylense de…

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version