Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gözünü kapayan kendine gece eder

Gözünü kapayan kendine gece eder


YORUM | ALPER ENDER FIRAT 

15 Temmuz etkinliklerinde AKP Genel Başkanı Recep T. Erdoğan’ın Saraçhane meydanı gibi Fatih’in göbeğinde bir yere sadece beş bin kişiyi toplayabilmesi çok önemli bir kırılma anıdır diye düşünüyorum. AKP tabanı 15 Temmuz yalanını ve bunun getirdiği uygulamaları artık yemiyor ve bu durumdan bir hayli rahatsız olduğunun mesajını çok net verdi. Ergenekoncularla yapılan ittifakta asıl ilmiğin İslamcı mahallenin boynuna geçirildiğinin farkına vardı. Bu yüzden AKP Genel Başkanı’nın bu yalanı daha fazla sürdürebilmesi mümkün görünmüyor. Öyle tahmin ediyorum ki yakın bir gelecekte çark edip dönecek.

AKP’nin soykırımı daha fazla sürdüremeyeceğini fark ettikçe Ergenekoncu, solcu, Kemalist mahallenin öfkesi de o denli artıyor ve alenileşiyor. Verdikleri tepkiler onların 15 Temmuz’un suç ortakları olduklarını da iyice deşifre eder mahiyette.

Öfkeleri ve tedirginlikleri arttıkça yalan ve iftira oyununa daha fazla müdahil olup daha çok “iş başa düştü” tavrı gösteriyorlar. Bu da onları gerçeği arayan değil de yalancı algıyla oluşan siyasi atmosferden yararlanan olduklarını bir kere daha ortaya koyuyor.

15 Temmuz konusunda AKP’nin nasıl bir çuvallama içinde olduğunu, parti tabanının artık bu işten sıkıldığını ve bu işin daha fazla götürülemeyeceğini fark edenlerden biri de Ruşen Çakır. Çakır bu korkularını somutlaştırarak “Fethullahçılar küllerinden yeniden doğar mı” diye yazı yazmış ve kendi kendisine telkinde bulunmuş “hayır hayır bu mümkün değil, hayır hayır bu mümkün değil, hayır hayır bu mümkün değil on kere tekrarlıyorum bu mümkün değil” anlamına gelen bu yazı aslında Çakır’ın iç dünyasının da deşifresi niteliğinde.

Bazı konularda Ruşen Çakır’a ben de katılmıyor değilim. Öncelikle şunu belirtmek lazım ki her zamanın, her dönemin sosyolojisi farklıdır, bu yüzden ben de Cemaat’in eski kurumlarını bütünüyle yeniden canlandıracağını, canlandırmak isteyeceğini zannetmiyorum. Bence de Recep T. Erdoğan gittikten sonra Cemaat birebir eski haline dönmeyecek, eski halini aynıyla tekrar etmeyecek! Köprünün altından çok su aktı hem dünyanın hem Türkiye’nin sosyolojisinde değişmeler oldu.

Zaten Cemaat’in kurumlara bakışı onların sadece birer araç olduğu yönündedir.  Kurumların kendisine kimse bir kutsallık atfetmiyordu. Hizmetin en büyük zenginliği nitelikli insan kaynağıydı. Bu haliyle düşünüldüğünde Cemaat’e, AKP-Kemalizm ittifakının büyük darbe vurduğunu zannetmek, hele de yanıp kül haline geldiğini düşünmek hiçbir şeyi görememekten başka bir şey değil.

Kabul edip etmemekte özgürsünüz ancak Hizmet Hareketinin en temel amacı yeryüzünde iyi ve nitelikli insanların var olmasına zemin hazırlamaktı. Çakır’ın kabul ettiği gibi bunda çok başarılı oldu.

Her alanda ülkenin en önemli kadrolarının yetişmesine ön ayak oldu. Hatta Hizmet Hareketiyle ilişkilendirilen isimlerin devlette etkili olduğu zamanların Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en başarılı dönemi olduğunu dost düşman herkes kabul ediyor.

6 yıldır aleni bir yalan üzerinden hunharca bir soykırıma tabi tutulan insanlar bugün iyice anlaşılıyor ki devleti ayakta tutuyormuş. İtibarları geri iade edilmesin diye bugün de 15 Temmuz’la ilintilendirmeye çalışmanız, soru çaldı diye başka bir yalancı atmosfer oluşturmaya çabalamanız da işe yaramayacak.

Soru çaldığını iddia ettiğiniz insanlar gitti, güya hak eden kişiler göreve geldiler. Onların yönettiği Türkiye Cumhuriyeti bugün her anlamda iflas etmenin eşeğinde yaşıyor. Soru çaldı dediğiniz insanlar dünyanın her yerinde ABD’de, Almanya’da, İngiltere’de, Avustralya’da hatta Yunanistan’da son derece başarılı işlere imza atıyorlar.

Sizi mutlu edecekse Cemaat soru çaldı yalanını dillendirmeye, oluşturduğunuz yalancı atmosferle sonsuza kadar gerçekleri saklayabileceğinizi düşünmeye devam edin. Ancak gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Gözünü kapayan sadece kendine gece yapar. Türkiye’de insanlar her geçen gün Cemaat’in değerini biraz daha anlıyor, siz beceriksizlikte zirve yaptıkça, ülkeyi batırmakta bu denli kararlı oldukça, tekme tokat ülkeden kovduğunuz, devletten attığınız insanları mumla arıyorlar. Sosyal medyadaki on binlerce “fikir fahişesi” trollere bakıp da kanaat sahibi olmamanızı öneriyorum.

Cemaat’i devlette attıktan sonra daha iyi bir ülkenin var olmasını sağlasaydınız dediklerinizin hepsi doğru olacaktı. Evet herkes de görecekti ki bu ülkede Cemaat yok, o gittikten sonra herkes daha mutlu, her şey daha düzgün, her kurum daha medeni o zaman itham ettiğiniz her şeyde haklı olacaktınız. Ama gel gör ki AKP sizden beter, siz AKP’den beter bir şekilde hep beraber ülkeyi boğazına kadar çamura batırdınız.

15 Temmuz tiyatrosunu AKP’nin tek başına beceremeyeceğini siz de biz de çok iyi biliyorduk. Onların suç ortağı olduğunuz, nefeslerinin tükendiği yerde sazı ele almanızdan belli.

Ama güneşi balçıkla sıvayamazsınız sıvayamadınız da, Türkiye’de Cemaat’e yaptığınız zulüm onun her konuda haklı olduğunu bütün dünyaya gösterdiği gibi, Hizmet’in bütün dünyaya yayılmasını sağladı.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version