Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Dünya Ukrayna’yı gölgede bırakacak savaşa hazırlanıyor

Dünya Ukrayna’yı gölgede bırakacak savaşa hazırlanıyor


HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Dünya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan yarayı sarmaya çalışırken, bu kez Uzakdoğu’da ABD’yi de içine çekecek bir savaşın suyu ısıtılıyor. Pekin ordularının Tayvan’ı işgale kalkması, global üretim merkezi Çin’in ekonomik ambargoya alınması demek. Türkiye, bu savaşta tarafsız kalmak istese de görünen o ki en büyük mağdurlarından olacak.

Rusya, bu yılın Şubat ayında Ukrayna’yı Donbas bölgesinden başlayarak işgal etmesi, dünyayı sarstı. Ne zaman biteceğine ilişkin bir umut ışığı olmadığı gibi, bölge ülkelerini savaşın içine çekme riski giderek artıyor.

Rusya’nın işgalini engelleyemeyen Batı, Ukrayna’ya silah ve mühimmat desteği vererek vicdanını rahatlatmaya çalışıyor. Uyguladığı ekonomik ambargo ise bumerang gibi dönüp kendisini vurmaya başlayalı çok oldu.

Kuzeyimizde bunlar olurken, Uzakdoğu’da başka bir savaş kızışmaya başladı. Çin ordu birlikleri, Pekin’e karşı bağımsızlığını ilan etmiş olan Tayvan’ın sınırındaki sahil eyaleti Fujian’da, “Kimse karışmasın” diyerek gerçek mermilerle tatbikata başladı.

Hatırlarsanız, Rus diktatör Putin de Ukrayna’yı işgale kalkışmadan önce Rusya’nın batı bölgelerinde tatbikat yapmaya başlamış ve birliklerin görevlerinin bitmesi ardından kışlalarına döneceğini söylemişti. Sonrasında birlikler geri değil, ileriye Ukrayna’nın içlerine doğru ilerledi. Çin, Rusya gibi “kışlalarına dönme” taahhüdü vermiş değil, üstelik “kimse karışmasın” anlamında uyarılar da yapıyor.

ÇİN’İN DOĞUSUNDAKİ TAYVAN ADASININ BAĞIMSIZLIK HİKAYESİ

Şu anda “Çin” adı altında iki ayrı devlet var. Biri başkenti Pekin olan bildiğimiz ülke. Resmi adı “Çin Halk Cumhuriyeti”. Diğeriyse Tayvan adasında başkenti Taipei olan “Çin Cumhuriyeti”. İki ülkenin birbirine karıştırılmaması için olsa gerek, Taipei merkezli Çin Cumhuriyeti, adanın adı olan Tayvan diye anılıyor.

Tayvan, 35 bin kilometrekare (Konya’nın yüzölçümü 38 bin 873 km²) üzerine kurulu bir ada devleti. Bugün nüfusu 24 milyon dolayında.

Gelin birlikte bu ada nasıl bağımsız bir devlete dönüştü, birkaç cümle onun hikayesine bakalım.

1930’lar Çin’de iç kargaşanın yaşandığı yıllar oldu. Mao Zedung liderliğindeki komünistler, yönetimde bulunan Mareşal Çan Kay Şek’e karşı harekete geçti. Yönetim, komünistleri bastırmak için uğraşırken, Japonlar ülkeye çıkarma yapıp Şanghay’ı işgal ederek Moğolistan’a doğru ilerlemeye başladı.

Komünistler, Mao önderliğinde tarihte “Uzun Yürüyüş” olarak bilinen eyleme geçtiler ve ülkenin güneyinden kuzeyine, oradan Japonlarla savaşmak üzere doğuya doğru 13 bin kilometrelik mesafeyi kat ettiler. 1934’te 100 bin kişi olarak yola çıkan komünistler, hedeflerine vardıklarında 30 bin kişi kalmıştı. 70 bin kişi yollarda çeşitli nedenlerle can verdi.

Komünistlerin, “Çinli, Çinliyle değil Japonlarla savaşmalı” söylemi ülke içinde çok tuttu. Komünistler askeri eğitim çalışması yaparken, Japonlar 1937’de Pekin’e saldırdı. Ülkeyi sömürgeye dönüştürmeye girişti.

Japonların 1941’teki meşhur Pearl Harbor baskınında bölgedeki ABD donanmasını yok etmesiyle Washington da savaşa girmiş oldu. İki atom bombasının atılmasından sonra Japonya’nın, 2 Eylül 1945’te teslim olmasıyla Çin-Japon savaşı bitmiş oldu.

Çin’de komünistlerin egemen olmaması için Mareşal Çan Kay Şek ve Amerikalılar bir dizi girişimde bulundu. Ruslar, resmiyette Çan Kay Şek hükümetini tanımasına rağmen, Mao liderliğindeki komünistlere destek vermeyi sürdürdü.

Üç yılı aşkın mücadele ve savaşlar sonunda komünistler galip geldi ve 1 Ekim 1949’da başkenti Pekin olan Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuş oldu. Savaşın mağlubu olan Çan Kay Şek, taraftarlarıyla birlikte Tayvan adasına geçti ve burada bağımsız Çin Cumhuriyeti’ni kurdu.

General Çan Kay Şek, halkına da Çin’i kurtarma görevi verdi. Çin nüfus kontrolü yaparken, Tayvan hükumeti, çocuk yapmayı teşvik etti.

Dünyada dengeler değişmeye başlayınca Birleşmiş Milletler, 1971 yılında Çin Cumhuriyeti’ni BM üyeliğinden çıkardı ve yerine Çin Halk Cumhuriyetini dahil etti. Merkezi Taipei olan Çin Cumhuriyetini şu anda dünyada 23 ülke tanıyor.

24 milyon nüfuslu Tayvan, bugün gerçek bir üretim toplumu durumunda. Toplam milli geliri Türkiye’nin milli geliri kadar. (723 milyar dolar)

Kişi başına düşen gelir : 28.400 dolar
İşsizlik : % 3,73
Enflasyon : % 3,59
Ekonomik Büyüklük sıralaması : 22
Cari fazla : % 9,50
İhracat: 446 milyar dolar
Çip ihracatı: 37,4 milyar dolar ihracat

150 milyar dolar olan Ukrayna ekonomisinin, dünyayı nasıl etkilediğini hepimiz yaşıyoruz. Dünyanın çip merkezi durumundaki Tayvan’ın işgali, dünyayı ilk olarak çip kıtlığıyla vuracak. Sonra bu dalga dalga yayılıp bir yokluğa dönüşme ihtimaliyle önümüze çıkacak.

Geçen yıl sonbaharda yaşanan Pekin-Taipei gerginliği yüzünden Tayvan’dan çip ihracatı aksamaya uğramış, bu durum dünya otomobil ve bilgisayar üretimini önemli ölçüde sekteye uğratmıştı. Aralarında beyaz eşya sektörünün de bulunduğu bazı alanlarda üretim yapılamamıştı.

ÇİN, TAYVAN’I PEKİN’E BAĞLAMAYA KARARLI GÖRÜNÜYOR

Çin ile Tayvan arasındaki rekabet, 1950’li yıllardan bu yana devam ediyor. Dünyadaki dengeler bugüne kadar, Pekin hükümetinin Tayvan’ı işgaline uygun ortam oluşturmadı. Ancak, Rusya’nın Ukrayna hamlesi ve Batı’nın çaresiz bir tavır sergileyerek peş peşe yanlış adımlar atması, Çin Başkanı Şi Cinping’i iştahlandırmışa benziyor.

Çinli lider, zaman zaman bölgede tansiyonu yükselterek Batıya ve Tayvan hükümetine gözdağı verip nihai adımı atmaktan hep çekindi. Bir süre önce bugüne kadar benzerine az rastlanan bir tatbikat yapacağını duyurdu.

Geçtiğimiz günlerde, Tayvan boğazını uluslararası trafiğe kapattı. Çin’in doğu sahilindeki Fujian bölgesinde gerçek mühimmatlar kullanarak tatbikat yapmaya başladı.

#SONDAKİKA

Çin ordusu çok namlulu roketatar ile Tayvan boğazına doğru çok sayıda roket ateşledi. Tayvan hava savunma sistemlerini aktif ettiğini duyurdu. #Taiwan #tayvan #çin pic.twitter.com/FkARVSq9Yt

— Dünya Haberleri (@dunyahaberanlik) July 30, 2022

Çin sınırlarından tatbikat adı altında doğuya doğru ateşlenen füzelerin hedefi, şu an Tayvan değil. Buna karşılık Tayvan hükümeti, kırmızı alarm vererek hava savunma sistemlerini aktif ettiğini duyurdu ve savunma tatbikatlarına başladı.

Ancak Çin’deki askeri hareketliliğe bakarsanız işin boyutları çok daha farklı görünüyor. Tayvan’a sadece 180 kilometre mesafedeki Fujian bölgesine sürekli askeri sevkiyatlar yapılıyor. Çin’in en büyük 3 sivil kruvazörü, önceden ilan edilen rotalarından ayrılıp güneye yöneldi. Kruvazörlerin Tayvan’a yakın sahil bölgelerine asker taşıdığı sanılıyor.

⚡️En #China notaron el traslado del PHL-16 MLRS a la provincia, que se encuentra a tan solo 180 km de #Taiwán.

Se especifica que este MLRS puede disparar varios calibres: 300 mm, 370 mm, 380 mm y 750 mm. pic.twitter.com/Q8jLqjTvxL

— AhoraNews (@AhoraNewsAhora) July 30, 2022

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Uzakdoğu gezisine çıktı. Bu gezi sırasında Tayvan’a uğrayacağı yolundaki haberler, Pekin’i çok öfkelendirdi. Devlete yakınlığıyla bilinen televizyonlar, Tayvan’a geçmesi halinde Pelosi’nin uçağının düşürülmesi dahil, bütün önlemlerin alınacağını duyurdu.

Çin’i bu kadar kızdıran asıl sebep, Pelosi’nin “Çin’in Tayvan’a yönelik işgal teşebbüsü ambargoyu hızlandırır” demesi oldu.

Çin medyası, ABD temsilciler meclisi başkanı Nancy Pelosi’yi taşıyan uçağın Tayvan’a iniş yapmaması için uçağın düşürülmesi dahil tüm tedbirlerin alındığını belirtti.#China#Taiwan#tayvan pic.twitter.com/nUSG0rSIrM

— Emin (@Akgnmmt63) July 30, 2022

Bu arada Çin Devlet Başkanı Şi’nin, ABD Başkanı Biden’ı telefonla arayarak uyardığı belirtiliyor. Şi’nin Tayvan konusunda yabancı müdahalesini kabul etmeyeceklerini belirtip, “Ateşle oynayan kendini yakar” dediği belirtiliyor.

ÇİN, SAVAŞI BAŞLATIRSA NELER OLUR?

Çin ve Tayvan arasında bir savaş çıkarsa, bunun dünyaya yayılması ihtimalini bir kenara bıraksak bile, sadece iki ülkenin dünya ekonomisindeki yerinden dolayı piyasalar alt üst olur.

İlk şokta altın ve doların yükselmesi kaçınılmaz görülüyor. Emtia fiyatları, hisse senetleri, kripto paralar, gayrimenkul fiyatları çakılır. Petrolün varil fiyatı, inişli çıkışlı bir seyir görterse de 150 dolarları aşıp 200 dolara tırmanabilir.

Ortaya çıkan riskler üzerine, Çin’de tüketici güven endeksi çakıldı.

Türkiye’de üretim ve tedarik zincirini Çin ve Tayvan üzerine kuran sanayicisinden ithalatçısına kadar kim varsa, “kırmızı alarm” verip yeni planlar yapmak durumunda.

Bu gelişmeler yaşanırken Rusya’nın, Türkiye’ye sürpriz bir şekilde 15 milyar dolar göndereceği duyuruldu. ABD menşeli Bloomberg TV, bu paranın hibe olmadığı gibi kredi de olmadığını duyurdu.

Bu paranın elbette bir kılıfı olacak. Ama zamanlamasına bakarsanız, Türkiye’nin Batı bloğu yerine Avrasya bloğu içinde yer alması yolunda verilmiş bir rüşvet olma ihtimali akla uzak görünmüyor.

Umalım ki son sözü barış söylesin.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version