Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Bitmeyen yolculuk… Gerçeklerin konuşulmasından korkanlar, hesap vereceklerini biliyorlar

Bitmeyen yolculuk... Gerçeklerin konuşulmasından korkanlar, hesap vereceklerini biliyorlar



Bitmeyen Yolculuk…

15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan büyük trajedinin üzerinden 6 yıl geçti. Yaşanan trajedinin ve kurulan baskı rejiminin ağırlığı nedeni ile sadece senaryoyu yazanlar konuştu, sadece onların senaryosu konuşuldu.

Hiçkimse aksi bir tezi konuşmaya cesaret edemedi. Çünkü mevcut senaryo ve tezin aleyhine edilecek tek cümle terörist ilan edilmek için yetti, yetiyor. Pek çok insan ‘f…’ iftirası ile suçlanmak korkusu taşıyor. İşte bu korku aslında 15 Temmuz’un üstüne büyük bir gölge düşürüyor. Şurası da bir gerçek ki, aradan geçen 6 yıl sonunda, fısıltı ile de olsa, yaşananlar konuşulmaya başlandı.

’15 Temmuz nedir?’ bir gün mutlaka aydınlanacak ancak 15 Temmuz’un sonucu ile ilgili ortada çok açık bir gerçek var ki; o da, darbe girişiminin mağduru olduğunu iddia eden kesimler, bu bahane ile çok ağır bir dikta rejimi kurdu. Ve ele geçirdikleri güç ile girişimin ötesine geçmiş darbedelerden daha büyük hukuksuzluklara imza attılar.

Her ne hikmetse, yaklaşık 30.000 asker, darbe bahanesiyle ihraç edilip tutuklandı ama aynı askerler 15 Temmuz gecesi darbenin hiç bir yerinde yoklar. Darbeye katıldığı iddia edilen, profesyonel özel harekatçılar, üst düzey subaylar vs darbede yoklar.

15 Temmuz gecesi sokakta kim var? Birliklerinden bitmeyen bir karanlık yolculuğa çıkarılan, hiçbir şeyden haberi olmayan Boğaziçi Köprüsü’nde durdurulup öldürtülen askeri öğrenciler var.

İşte bu ufacık askeri öğrencilerden hayatta kalanları, önce ağır işkenceler gördü sonra da müebbetle yargılandı. ‘Suçsuzsunuz’ denilerek tahliye edilenlerden bir kaçtanesi #maviotobüs isimli bir belgesel çekti. Bu belgeselde o gece yaşadıklarını tek tek anlattılar.

Peki neden belgesel?

Çünkü 15 Temmuz gecesi tuzağa düşürüldükten sonra hiç kimse onları dinlememiş. Emniyette, savcılıkta, mahkemede kulaklar tıkanmış; doğru dürüst savunmaları alınmadan haklarında hüküm verilmiş.

İlk kez kendilerine yaşatılanları bir belgeselde anlatmak istediklerinde ise sözde demokrat, muhalif(!) kişilerce dahi susturulmaya ve şeytanlaştırılmaya çalışıldılar.

Dün askeri öğrencilerden tutsaklığı devam edenlerin bazırlarına verilen müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Tek suçları öğrenci olmak, emir komutaya tabi askeri öğrenci olmak. O gece ‘mavi otobülere’ “terör saldırısı var” denilerek bindiriliyorlar. Bu masum çocukların silahları ile öldürülen ya da yaralanan tek kişi yok. Öğrencileri köprünün ortasına götürmeye çalıştığı kamera kayıtları ile tespit edilen Yavuz Türkgenci’ye ne oldu biliyor musunuz, terfi aldı.

Yargı ne için vardır?

Gerçeği ortaya çıkarmak ve adaleti sağlamak için.

15 Temmuz’u sadece siyasi iktidar ve ortakları anlattı; anlatılanlar tutarsız ve saçma olmasına rağmen rejimin ağır baskısı nedeniyle peşinen doğru kabul edildi.

15 Temmuz sonrası tamamen siyasi iktidar tarafından dizayn edilen yargı da bu anlatılan hikaye üzerinden hüküm verdi.

İddialarınız ve suçlamalarınız doğru ise sivil ya da asker hayatlarını alt üst ettiğiniz insanların SAVUNMA hakkını neden gasp ediyorsunuz?

Kendinizden bu kadar eminseniz, neden sizin koyduğunuz kanunları bile bu dosyalarda uygulamıyorsunuz?

Neden delilleri hukuka uygun toplamıyorsunuz?

Neden delilleri karartıyorsunuz?

Gerçeklerin konuşulmasından korkanlar, hesap vereceklerini biliyorlar. İşte bu yüzden bu kadar baskı, hukuksuzluk ve zulüm…

Kanunen bir kişinin, suç işlediği %100 katiyette ispat edilmedikçe ceza verilemez.

Bu çocukların, suç işleme kastını, somut suç eylemini, yan delillerini, vs hiç bir şeyi ortaya koyamadınız yani %100 suçsuz oldukları ortaya çıktı. Ama rejime darbe yapıldığına toplumu inandırmak için bazı askerler darbe yapmış olmalı değil mi? Onun için tutuklu kalmak zorundalar.

Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak, adalet yerini bulacaktır.

Ancak giden her gün ömürden gidiyor.

Masum bir kişinin 1 saniye bile haksız tutuklu kalması suçtur. Bu çocukların en güzel yılları hapiste geçti ve geçiyor. Bunun hesabını hiç kimse veremez.

Bu yanlıştan bir an önce dönün.

Av Osman Zerey


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version