3 Haziran 2022 Cuma tarihli, 31855 sayılı Resmî Gazete’de 5631 karar sayılı bir Cumhurbaşkanlığı kararı yayınlandı.
Gazete yazılarımda senelerdir her sabah Resmî Gazete okuyarak güne başladığımı belirtmişimdir; Resmî Gazete, tekraren ifade ediyorum, Türkiye’nin en heyecanlı, en polisiye süreli yayınıdır, şayet dikkatli bir okur iseniz.
3 Haziran 2022 Cuma tarihli, 31855 sayılı Resmî Gazete’de 5631 karar sayılı bir Cumhurbaşkanlığı kararı yayınlandı.
Erdoğan’ın imzası ile yayınlanan bu Cumhurbaşkanlığı kararı şöyle: “Kocaeli ilinde bulunan bazı alanların orman sınırları dışına çıkartılması hakkındaki ekli kararın yürürlüğe konulmasına 6831 sayılı Orman Kanununun ek 16 ncı maddesi gereğince karar verilmiştir”.
Neden, belli değil.
Umarım, şiddetle umarım, en kısa sürede bu Cumhurbaşkanlığı hükümeti sisteminden kurtuluruz ama bu tuhaf sistem devam ettiği sürece bu tür kararlarda mutlaka kamu yararı boyutu karara ek olarak yayınlanmalıdır.
Kararda belirtilen Orman Kanununun ek 16. Maddesine bakıyorum, çok net bir kamu yararı tanımlanmış değil, üstelik yasa tekniği açısından da çok kötü yazılmış bir madde, şaşırmayalım, 2018’de bu yeni ve tuhaf sisteme geçildikten sonra yasalaşmış bir ek madde, yasa maddesinin kendisi kadar yazımı da çok ilkel, yeni yönetimin adamları netice olarak.
Yazımın başlığında belirttiğim gibi sinek küçük gibi gözükebilir ama mide bulandırdığı kesin çünkü malum, Türkiye’de yolsuzlukların çok önemli bir bölümünün altyapısı, hukuki değil ama yasal çerçevesi Resmî Gazete’de yayınlanan yasalarla, yönetmeliklerle düzenleniyor, günümüzün yargısı da bu yasal görünümlü yolsuzluklara göz yumuyor.
Bilindiği gibi Sayıştay da kamu maliyesinin hukuki denetimini yapan bir yüksek yargı organı.
Geçtiğimiz günlerde Erdoğan Sayıştay’ın kuruluş yıldönümünde bir konuşma yapıyor ve konuşmasında, utanmadan, sıkılmadan, çok çalıştıklarını, bu yüzden de bazı hukuki açıklar verebildiklerini, Sayıştay’ın da bu hukuki açıkları görmeyebileceğini Sayıştay Başkanının yüzüne söyleyebiliyor, o sözde Başkan da bu çirkin ifade karşısında salonu terk etmiyor.
Günümüz AKP yargısının çok somut bir fotoğrafı bu.
Bu Sayıştay haberini basında bir yerde okudum, emin olabilirsiniz, muhabirin abarttığını, Cumhurbaşkanının Sayıştay’da böyle bir laf edemeyeceğini düşündüm ama sonra bu konuşmayı, gazeteci arkadaşın aynen yazdığı gibi, Cumhurbaşkanlığı sitesinde gördüğüm zaman dondum kaldım.
Gelelim tekrar Kocaeli’nde Cumhurbaşkanı kararıyla ormanlık alan olmaktan çıkarılan orman arazisine.
Gazete patronu olsa idim, mutlaka sadece bu Resmî Gazete haberlerini sonuna kadar izleyecek iki, üç iyi gazeteci istihdam ederdim.
Bu haberi de bir iyi gazeteci sonuna kadar izleyebilse acaba neler çıkabilir karşımıza.
Bugün Erdoğan tarafından orman olmaktan çıkarılan bu arazi üzerinde acaba beş sene sonra ne göreceğiz?
İş o aşamaya geldiği zaman zaten “Atı alan Üsküdar’ı geçmiş” oluyor, yargısal yollar büyük ihtimal tükenmiş ve etkisiz oluyor.
Aşağıya Orman Kanununun ek 16. Maddesini aynen koyuyorum:
“Ek Madde 16- (Ek: 19/4/2018-7139/17 md.)
Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte üzerinde yerleşim yeri bulunan ya da yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlardan, sınırları Cumhurbaşkanınca belirlenen alanlar, Cumhurbaşkanınca belirlenecek usul ve esaslara göre Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkartılarak tapuda Hazine adına tescil edilir. Orman sınırları dışına çıkartılan alanın iki katından az olmamak üzere Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar Orman Genel Müdürlüğüne orman tesis etmek üzere tahsis edilir. (1)
Birinci fıkrada belirtilen alanlarda 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22 nci maddesinin kadastrosu yapılmış olan yerlerin ikinci defa kadastroya tabi tutulamayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz.
Birinci fıkra kapsamında orman sınırları dışına çıkarılacak alanların tespiti maksadıyla, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yeteri kadar orman kadastro komisyonu görevlendirilir ve bu tespit sırasında ilan süresi bir hafta, itiraz süresi bir ay olarak uygulanır.
Bu Kanunun 1 inci maddesine göre ilk defa yapılacak orman kadastrosu uygulamasındaki işlemlere ilişkin sürelerde de üçüncü fıkra hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra:21/12/2019-7201/2 md.) Bu madde hükümleri bu Kanunun 16 ncı, 17 nci ve 18 inci maddelerine göre izin verilen orman alanları ile 23 üncü, 24 üncü ve 25 inci maddelerine göre belirlenmiş özel statülü orman alanlarında, 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında sınırları tespit ve ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, turizm merkezleri, turizm bölgeleri ve turizm alanlarında, Orman Genel Müdürlüğünün bina ve tesislerinin bulunduğu orman alanlarında, tohum bahçesi, tohum meşceresi, gen koruma ormanlarında ve özel ağaçlandırma için tahsis edilmiş orman alanlarında uygulanmaz.”
Türkiye’de siyaset maalesef Resmî Gazete’de yayınlanan yolsuzluk boyutu çok yüksek bu yasal düzenlemelerle yapılıyor.
Daha doğrusu, büyük ölçüde siyaset sadece böyle değil, bunun için yapılıyor.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***