Her şeyin büyüğünü seviyor bu iktidar, en büyük havaalanı, en büyük cami, en büyük hapishane derken büyüklenme hastalığı getirdiği büyüklükte götürmeyi de doğuruyor, en büyük devalüasyon, en büyük enflasyon mesela. Şimdi mesela en büyük sessizlik kampanyasına hazırlanıyor. Büyük sessizlik için hazırlanan kanun parlamento komisyonlarında hızla geçmeye başladı. Başladı başlamasına ya henüz TBBM’den çıkmamış kanunun bazı yurttaşlara uygulanması için yasalaşması da gerekmiyordu zaten. Dün gece 16 Kürt gazeteci tutuklandı mesela.
Büyük susturma operasyonu, bütün baskı prosedürleri gibi göstere göstere geliyor, prosedür basit: Kürtlere uygula, baktın işe yarıyor, fazla ses de çıkmıyor, o zaman gerektiği zaman herkese uygulayabilmek için kanun haline getir. Şimdi gerekti, filmi hızlı çekim izlemeye başladık: Seçim geliyor. Elde avuçta övünülecek, seçmenin aklını gönlünü çelecek pozitif “büyük”lükler yok madem ortada, o zaman büyük gözaltı, büyük tutuklama ve böylece büyük sessizlik sağlanmak zorunda. Böylece büyük enflasyon, büyük devalüasyon filan da konuşulmaz, yazılmaz olur hem.
Kanun parlamentoda hızla yasalaşacak. “Dezenformasyonla mücadele” filan diyorlar ya aslında gerçek adı “yurttaşın ağzını dikme kanunu” bunun. Amacı da resmi dezenformasyon makinesinin itirazsız, pürüzsüz, sorunsuz çalışmasını sağlamak. Dün gece tutuklanan 16 Kürt gazeteci, yasalaştıktan sonra neler olacağını gösteriyor, çünkü prosedür böyle çalışıyor.
Büyük sessizlikten önce küçük sessizlik var: 20 gazeteci gözaltına alınınca ses etme ihtiyacı duymayanların sessizliği. Aman bize de terör derler, beka sorunu derler, ulusal güvenlik derler, neme lazım siyasetinin sessizliği. Kürt politikacılar hapse tıkılırken de yaşadığımız sessizlik. Kürt seçmenin seçtiği belediyelere kayyım atanırken içine düştüğümüz sessizlik.
İşte bu “küçük” sessizlikler, seçimin yapılacağı atmosfere hakim kılınmak istenen büyük sessizliğin hazırlayıcılarıydı esasen. Nutuk-demeç-belagat siyasetlerinin engelleyemeyeceği büyük sessizlik. Geliyor. “Geliyor gelmekte olan” diyor ya ana muhalefet lideri ve ortakları, görünürde gelmekte olan tek şey bu.
En iyisi hepimiz ağzımızı kendimiz dikelim, boşuna kimse yorulmasın, “bekle gör” siyasetinin, toplumda olan bitene değil anket hesaplarına dayalı seçim hesaplarının getireceği şey iktidar değişikliği değil, konuşmanın imkansızlaştığı, yurttaşlığın ilga edildiği yeni bir iktidar dönemi olur en fazla.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***