Gerçek Ekonomi’de bu hafta konuğum ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu oldu. Kozanoğlu ile Türkiye’nin en yakıcı ekonomik sorunu haline dönüşen yüksek enflasyonu ve olası çözümleri konuştuk.
Kozanoğlu, iktidar kanadından Şeker Bayramı içinde gelen yaz aylarına doğru enflasyonun düşeceği açıklamalarını yorumladı; Kozanoğlu’na göre böylesi bir rahatlama mümkün değil. Merkez Bankası’nın son Enflasyon Raporu’nda kullandığı bir grafikten anlaşılan TÜFE enflasyonun sene içinde %75’e geleceği. Hükümetin elinde geçen sene aralık ayında %13 artan enflasyonun yerine daha ılımlı bir aylık enflasyonun gelmesiyle seriye bu aralıkta oluşacak baz etkisinden başka bir “araç” yok enflasyonun düşmesi için.
Eylül ayında enflasyon %80’i aşmış olacak. Enflasyonu düşürmek için bir strateji yoksa kendi kendine düşmesi sadece genel bir yoksullaşmanın talebi aşağıya çekmesi ile olabilir.
Enflasyonun kendi kendine düşeceğine inanan bir ekonomi yönetimiyle varacağımız yer sorusuna cevaben pandemi sürecinde verilen desteklerin niteliğinin yarattığı enflasyon sorununun uzun soluklu olacağından bahseden Kozanoğlu, Türkiye’de izlenen enflasyonu düşürme politikasının TL’yi baskı altına almak olduğunu ekledi.
Negatif reel faiz politikası izlerken TL’yi baskılamak için atılan adımların bir mesaj vermekten uzak, karmakarışık olduğunu da söyleyen Kozanoğlu bu karmaşanın içinde yatırım yapmanın artan belirsizlikler nedeniyle zorlaştığını vurguladı.
Enflasyona endeksli tahvil konusunda, iç borç stokunun zaten endeksli olduğunu, hem faiz hem kuru aynı anda kontrol etmenin imkansızlığını ve herhangi birinde oluşacak atakta Hazine’ye binecek ekstra yükleri hatırlattı.
Kozanoğlu, uzun bir sürecin sonunda AKP döneminde oluşan fakirleşmenin çözümü konusunda IMF devamı anlamına gelen adımlarla hızlı yabancı sermaye çekerek, özelleştirmeye ağırlık verilerek alınacak yol kalmadığını düşünüyor.
AKP döneminde oluşan hasarın tamir edilmesi için uzun bir süreye ihtiyaç olduğunu düşünen Kozanoğlu, bu sürede yoksul ve emekçileri gözeten, daha fazla mağdur olmamalarını sağlayacak programların devreye sokulması gerekli olduğunu söyledi.
Yeni dönemde ülkede gelir ve servet dağılımını düzelten, rant ve büyük servet sağlayanların ceplerine el atmayı gerektiren vergi düzenlemelerinin gerekli olduğunu düşünen ekonomist, aksi halde AKP rejiminden sonra demokratik geçişin de zora gireceğini hatırlatıyor.
Söyleşinin tamamı için:
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***