Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan kaçacak mı?

Erdoğan kaçacak mı?


YORUM | ADEM YAVUZ ARSLAN

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM grup toplantısında Erdoğan ve ailesini “ülkeden kaçmak için hazırlık yapmakla” suçladı ve ülke gündemi alt üst oldu.

Kılıçdaroğlu, “Bir kaçış planının anatomisi” ismini verdiği paylaşımı da yapınca beklenti aşırı yükseldi.

Öyle ki CHP liderinin Türkiye saati ile 22.00’da yaptığı açıklama izlenme rekorları kırdı. Kılıçdaroğlu Erdoğan ve ailesinin ABD’de kurulan vakıflara para aktardığını iddia etti.

Aynı saatlerde A Haber’e koşturan AKP yönetimi ise Kılıçdaroğlu’nun iddialarına karşı bildik ‘FETÖ’ söylemlerini tekrar ettiler.

Peki şimdi ne oldu, biz dün ne yaşadık?

KILIÇDAROĞLU, PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜĞÜ ELE ALIYOR

Öncelikle şunu ifade etmekte fayda var.

Kılıçdaroğlu bir süredir psikolojik üstünlüğü eline almış durumda.

SADAT çıkışında olduğu gibi Erdoğan ve yakın aile fertlerinin yurt dışında vakıf kurarak Türkiye’den para transfer etmelerini gündeme getirmesi bir bakıma Saray’ın yumuşak karnına dokunmak.

Nitekim her iki olayda da gündemi belirleyen, yönlendiren muhalefet oldu. İktidar cenahı devasa propaganda mekanizmasına rağmen süreci yönetmekte zorlandı.

CHP lideri bu şekilde ataklarla Erdoğan’ı köşeye sıkıştırıp oyun kurmasını engelliyor.

Ancak CHP liderinin iyi başladığı atakların ardını getirememek gibi bir sorunu var. Ya kondisyonu yetmiyor ya da CHP’nin meşhur klikler mücadelesi buna izin vermiyor.

SADAT ile ilgili çok önemli çıkışlar yaptı ama ardı gelmedi. Tıpkı Ankara-İstanbul arasında yapılan Adalet Yürüyüşü gibi.

Şimdi, “Elimde çok güçlü belgeler var, Erdoğan ve yakın aile fertleri kaçış hazırlığı yapıyor” derseniz bu iddianın ardını getirmeniz gerekir.

Tabi ki Kılıçdaroğlu’nun paylaştığı ve milyonlarca kişi tarafından izlenen videodaki iddialar çok önemli. Ama Türkiye’yi şok etmeye, herkesi içinde düştüğü hipnozdan çıkarmaya yeterli değil.

Sonuçta bu ülke oğluyla gün boyu para sıfırlayan, akşam olduğunda da hala 35 milyon euroyu eritemeyen bir Başbakan ile aile fertlerinin telefon görüşmelerini kendi seslerinden dinledi.

ABD KAÇMAK İÇİN DOĞRU ADRES DEĞİL

Yani rüşvetin belgesini, fotoromanını gördü ama yine fikrini değiştirmedi AKP seçmeni.

Kısacası Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı, ABD’de kurulan vakıflara aktarılan yaklaşık 1 milyar TL, Saray rejimi için çerez parası sayılır. Erdoğan’ın anayasaya darbe yaparak engellediği 25 Aralık operasyonunda bunun neredeyse yüz katı rakamlar vardı.

Ayrıca devasa çapta yolsuzlukların, rüşvetlerin olduğu bir sistemde ABD’de kurulan bir eğitim vakfına aktarılan paraları gündemi manşete çekerseniz esas yolsuzlukların da üstünü örtmüş oluyorsunuz.

Bir başka ifadeyle Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz seyahati gibi CHP liderinin ‘kaçacaklar’ videosu bana göre bir iletişim kazasıdır. Çok iddialı çıkıp iddianızın altını dolduramazsanız niyetinizin aksi bir sonuçla karşılaşırsınız.

Şunu da unutmamak lazım:

Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği ve ABD kamuoyunda daha önce gündeme gelmiş olan belgeler, TURKEN gibi vakıflar zaten bilinen konular.

Kaldı ki ABD, iş paraya gelince, vergi ve bağış işlerinde inanılmaz disiplinli bir yer. Yani bir yerden para kaçıracak, kara para aklayacaksanız bunu yapacağınız en son yerdir ABD.

Söz konusu vakıflar ABD’de sıkı denetim altındalar.

ERDOĞAN GERÇEKTEN KAÇAR MI?

İletişim hatalarına rağmen CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun çıkışını önemsemek lazım.

Çünkü kırık dökük de olsa var olan demokrasiyi askıya alıp tek parti rejimi kuran Erdoğan gücünün zirvesinde. Bugün itibariyle ülkeden kaçmasını gerektirecek bir durum yok.

Kaldı ki kaçacak olsa 17 -25 Aralık skandalında kaçardı. Zira suçüstü yapılmıştı ve dünyanın her yerinde kabul gören sağlam deliller vardı.

Dolayısıyla Erdoğan sırf ABD’de bir vakfa para yollandı diye siyaseten zarar görmez.

Hele hele ülkeden hiç kaçmaz.

Üstelik Kılıçdaroğlu’nun ‘elimizde’ dediği belgeler gizli saklı değil. ABD’de herkesin ulaşabildiği halka açık bilgiler bunlar. Ayrıca daha önce de gündeme geldi.

Peki Erdoğan günün birinde Türkiye’den kaçar mı?

Bu soru yıllardır gündemde. Hatta başkent kulislerinde Erdoğan’ın bir kez ülkeden gitmeye çok yaklaştığı da biliniyor.

Hatta şöyle sorabilirim: Erdoğan kaçacak olsa 2013’te mi kaçardı bugün mü kaçar?

Bence bugün kaçmaz. Bugün iktidar değişse bile Erdoğan ve ailesine dokunabilecek ne yargı ne de güvenlik bürokrasisi var. Hesap soracak bir medya zaten yok.

Devletin bütün kurumları Saray’ın oyuncağı olmuş. Kısacası Erdoğan’ın kendini en güvende hissedeceği yer Türkiye.

Ayrıca o kadar Saray’ı boşuna yaptırmadı değil mi?

Diğer ve bana göre en önemli nokta ise şurası: Erdoğan’ın ‘günah defteri’ çok kabarık. İşkenceden soykırıma kadar insanlığın suç olarak kabul ettiği çok sayıda icraatı var.

Dahası işlediği birçok suçun zaman aşımı yok. Yani hukukun işlediği herhangi bir ülkeye kaçma ve orada hayatının kalan dönemini sürdürme imkanı bulamaz.

Ne kendisi ne de aile fertleri gittiği ülkede rahat edebilir. O yüzden bana göre Erdoğan kaçmak yerine “yıkıp kalmayı” planlıyor.

Yani ülke ne kadar çökerse çöksün, halk ne kadar perişan olursa olsun o kendi iktidarını muhafaza etmek için her türlü illegaliteyi kullanacak ve Saray’ında olmaya devam edecek.

Burada önemli olan soru şu:

Başta muhalefet olmak üzere millet bu “yıkıp kalma” planına hazır mı?

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version