Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Babalar ve oğullar

Babalar ve oğullar


YORUM | M. NEDİM HAZAR

Aslında “Anne Evreni” diye bir yazı tasarlamıştım zihnimde.

Biraz matrak, az buçuk gırgır ve çokça hüzün içerecekti.

Ancak yazıdan önce daldığım uykuda rahmetli babam rüyama girdi.

Ve ben Anneler Günü’nde oturmuş bir baba yazısı kaleme alırken buldum kendimi.

İster erken bir babalar günü yazısı kabul edin, ister içinde hiç de azımsanmayacak miktardaki anne geçen kısımları önemseyin. 

Elbette tüketim sektörünün neredeyse el atılmadık gün bırakmamasıyla ilgisi yok yazılacakların. Ancak, Anneler Günü gibi babaların da hakkı var sanırım, bir vesile ile anılmaya. Zira en az anne kadar babanın da hakkı vardır çocukların üzerinde. Bu yüzden biraz da gecikmiş bir zorunluluk olarak koymuşlar babalar gününü ama çok takan yoktur fazla.

Baba, insan üzerinde en kalıcı izler bırakan figürdür çocukların hayatında. Çoğu kez farkında bile olmadan biz, babamızın karakterimize işlediği şeylerden bir şeyler yansıtırız hayata. Şairin, “Bir mahşer gerisinde / Babası döner bir gün / Oğlunun derisinde” dediği gibi belki de şeffaf bir döngüdür bu…

Şoför bir babanın oğlu olarak Can Yücel’in şiirinde söylediği “Atlastan bakardım nereye gitti / Öyle öyle ezberledim gurbeti” söylediği gibi gurbet ve beklemeyi babamdan öğrendim mesela. 

Ne ki, gariptir baba ile oğul ilişkisi…

Bazen zirvelerde dolaşır, bazen derinlerde… Sadece babalar ve oğullar anlayabilir ne demek istediğimi.

Anne gibi değildir baba…

Anne koşulsuz verendir. Saçını çekseniz bile kızmayandır. Farklıdır anne, benzersizdir. Sevgisini hiç saklamaz anne, baba ise – özellikle oğul belli bir yaşa geldikten sonra – adeta bir ayıp gibi gizler, örter şefkati. Babalar mesafelidir oğullarına… Önce baba kavramaya çalışır bu ilişkiyi sonra oğul. Ardından bir mesafe girer aralarına. Hatta bir dönem ufak çaplı öfke, belki nefret bile besler bu ilişkiyi, sonra mesafeler erir ve yakınlaşma başlar. Baba indirirken perdeleri, oğul bir insana yakınlaşabilecek en uç noktaya ulaşır. Acı ki, çok şey kaçırılmış olur. 

Hani bir klişe vardır bilirsiniz çocuk ile babası arasında…

Şöyle düşünür oğul: 

5-6 yaşında: Babam her şeyi biliyor. 

10 yaşında: Babam çok şeyi biliyor. 

15 yaşında: Ben de neredeyse babam kadar biliyorum. 

20 yaşında: Şu muhakkak ki; babamın öyle pek fazla bir şey bildiği yok. 

25 yaşında: Babam her şeyi bilmediği gibi, biliyormuş gibi yapıyor. 

30 yaşında: Bir kere de babamın fikrini sorsam fena olmayacak. 

40 yaşında: Ne de olsa babam, bazı şeyleri biliyor. 

50 yaşında: Babam her şeyi bilir. 

60 yaşında: Ah, babam hayatta olsaydı da kesin bilirdi.

Elbette istisnalar vardır ancak genelde tuhaf bir yakınlık-uzaklık ilişkisi vardır baba ile oğul arasında. Bilim bunu kendi diline göre çevirmeye çalışmış, bu ilişkinin patolojisini kavramayı denemiştir ama bulunduğumuz nokta pek iç açıcı değildir. Yani baba ile oğul arasındaki ilişkinin yol haritasını bilsek bile yaşanacaklara engel olabilmemiz mümkün değil. Hatta denebilir ki, bu ilişkinin kodlarını çözdüklerini düşünenler, doğal olandan kopacakları için daha büyük sıkıntılara, daha derin yaralara neden olabilirler. 

Babanın evladına duyduğu sevgi ve şefkati göstermedeki cimriliği evlada miras kalır bir süre sonra. Annelere gösterilen sevgideki cömertliği nedense babamızdan esirgeriz. Ve ne yazık ki, babanın ölümüyle bazı şeylerin farkına varır çocuklar.

Bir kere yetim kalınır yaş kaç olursa olsun. Ve yapayalnız hissederseniz ne olursanız olun. Babasızlıktır yalnızlık. Evlat olmanın yaşla ilgisi yoktur. Ne çocuğun ne de babasının yaşıyla. Onun hayatta olup olmadığı belirler yaşınızı. Babanız varsa, küçüksünüzdür yaşa bakılmaz. O öldüğünde büyümüşsünüzdür ancak.

İnsan tuhaf, insan garip… Kaybedeceğini bildiği şeylerin kıymetini bilemiyor. Ve en büyük haksızlığı da oğullar babalarına yapıyor nedense. Oğul, kendi doğduğu zamanki babasının yaşına geldiğinde kıymetinin en zayıf dönemini yaşar baba. Sonra tekrar oturur hak ettiği makama ama… 

Geç kalınmıştır ne yazık ki… 

Diyeceğim o ki; hayatta iken kıymeti bilinmeli babaların.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version