YORUM | TARIK TOROS
CHP liderinin elektrik faturasını ödemeyerek karanlıkta kalması, bir sivil direniş çağrısıydı.
Kaç CHP’li, liderinin peşine takılıp karanlıkta kaldı bilmiyorum, en azından ben görmedim.
Meral Akşener’in Selvi hanım için (Kılıçdaroğlu’nun eşi) faturayı ödemeye talip olması da evle şenlikti.
Kılıçdaroğlu, daha ortağına anlatamamış meseleyi.
***
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adaylığı için nabız yokluyor.
“Ben yapacağım, ben düzelteceğim” diye hitap ediyor ve sürekli olarak “birinci tekil şahıs zamiri” kullanıyor.
Evin elektriği kesilince mum ışığında yayın yapacağı çok belliydi, öyle de oldu.
Yaklaşık 4 milyon hanenin elektriğinin kesilmesini gündeme getirdiği kadar…
Asıl, ilan edilmemiş adaylığını pekiştiriyor.
***
Altılı masa, son toplantısında adayın vasıflarını belirlemiş: “Uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi bir aday.”
Ortada aday olmadığı için de sokakta “muhalefet kazanacak” duygusu yok.
***
Fransa seçimlerini takip ettiniz mi?
“Marine Le Pen olmasın” diyenler ikinci turda Macron’un oyunu yüzde 58’e taşıdı.
Oysa Macron’un gerçek oyu, ilk turda yüzde 27’ydi.
Fransa seçimi, “Cumhurbaşkanı kim olmasın” seçimiydi.
Fransızlar, Macron’a bayılıyor değillerdi.
Faşist ırkçı birini istemediler.
***
Türkiye seçmeninde Fransız seçmen şuuru olsa…
Erdoğan 2014’te kaybederdi.
Ekmeleddin İhsanoğlu, bu işi götürebilecek iyi yetişmiş bir isimdi.
Cumhurbaşkanlığı makamı -henüz- yetkisiz, sembolik bir makamdı.
2007 referandumu ile sadece seçim biçimi değişmişti.
İnsanoğlu yüzde 38’de kaldı.
Erdoğan yüzde 52 ile işi ikinci tura bırakmadı.
Oysa AKP’nin oyu yüzde 40 civarındaydı.
Erdoğan muhalefetin oyunu da alarak seçildi.
Boğazına kadar yolsuzluğa battığı halde yapabildi bunu.
O yıllarda şöyle böyle medya da vardı ama anlatılamadı.
Haliyle, Türkiye mekaniği başkadır.
Sokakta “muhalefet kazanacak” duygusu yoksa kazanamazsınız.
2014’te işi şansa bırakmayan 2022’de her şeyi garanti altına alacaktır.
***
2014 ve 2018 cumhurbaşkanlığı seçimleri arasında fark yoktur.
Erdoğan ikisinde de yüzde 52 ile ilk turda aldı.
2018’de Muharrem İnce yüzde 30’da kaldı.
Diyeceksiniz ki “çatı aday değildi.”
Olsa bile: Meral Akşener’in oyunu ekleyin, anca İhsanoğlu’nun oranını tutuyordu.
Her iki seçimde aday olan Selahattin Demirtaş’ın da oyunu ekleyin, olmayacaktı.
Erdoğan’ı devirecek aday çıkarılamadı.
Bırakın ikinci turu, “çatı” ilk turda havlu attı.
***
Belli ki Kılıçdaroğlu adaylık ihtimalini güçlendiriyor.
İlan edilmemiş kampanyasına çoktan start verdi.
“Aman Erdoğan olmasın” diyen şuurlu seçmen oy verecektir.
Fransa’daki gibi ilk turda yüzde 27’lerdeki oy oranını ikinci turda katlayıp yüzde 50’yi geçebilir mi?
Soru budur.
Cevabı da bellidir, kamuoyu araştırmaları bangır bangır bağırıyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***