HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Macaristan’da 12 yıldan bu yana iktidarda olan Başbakan Viktor Orban, ittifak çatısı altında seçimlere giren muhalefete karşı büyük bir zafer kazandı. Orban seçimi kaybetse, Türkiye’de muhtemelen hiç konuşulmayacaktı. Şimdi ise haftalarca gündemde kalacak. Muhalefet ne zaman “seçim zaferinden” söz etse “Yav he he. Macar muhalefet ittifakı da aynı şeyleri söylüyordu” diyecekler. Peki tablo gerçekten öyle mi?
Macaristan, Orta Avrupa’nın sağ tarafında yer alan 10 milyon nüfuslu, 132 bin kilometrekare toprağa sahip bir ülke. 8 milyon seçmeni bulunuyor. “Nüfusun nasıl yüzde 80’i seçmen oluyor?” sorusu yerinde bir soru. Bunu Başbakan Orban bir önceki seçimler arifesinde yaptı.
Uyguladığı politikaların yurt dışında yaşayan Macarlar tarafından hayranlıkla karşılandığını fark eden Orban, muhalefetin tepkilerine rağmen ülke dışındakilere oy hakkı tanıdı. Bir milyondan fazla Macar seçmen, bulundukları ülkelerden mektupla ya da konsolosluklara giderek oy kullanabiliyor.
Orban’ın bu seçimlerde, yurt dışı oylarının ne kadarını aldığı henüz açıklanmadı. 2018 seçimlerinde yurt dışından gelen oyların yüzde 92’si Orban’a gitmişti.
ORBAN ‘SİLDİ SÜPÜRDÜ’ DENSE YANLIŞ OLMAZ
2010’da iktidara gelen Orban’ın partisi Macar Yurttaş Birliği (Fidesz), 3 Nisan’da yapılan seçimlere, halen iktidarın ortağı olan Demokratik Halk Partisi (KDNP) ile birlikte girdi.
İktidarı devirmek için 6 muhalefet partisi “Macaristan İçin Birlik” çatısı altında ittifak bloğu oluşturdu. Hafta sonu yapılan seçimlerde Orban’ın liderliğindeki iktidar bloğu oyların yüzde 53’ünü, muhalefet ittifakıysa yüzde 35’ini aldı.
Macaristan seçim sistemi çok oy alan partiyi iktidara taşımak üzerine kurulmuş durumda. 199 sandalyenin 106’sı dar bölge sistemiyle belirleniyor. Yani bir seçim bölgesinde çok oyu alan aday kazanıyor. Geri kalan 93 milletvekiliyse partilerin oy oranlarına göre dağıtılıyor.
Parlamento dağılımındaysa tablo daha belirgin. İktidar bloğu 199 parlamentolu mecliste 135, muhalefet ittifakıysa 57 milletvekili çıkardı. İktidar, bu sonuçla parlamentodaki üçte iki çoğunluğunu korumuş oldu.
Orban seçimlerin ardından yaptığı ve sık sık tezahüratlarla kesilen zafer konuşmasında, ülkesinin üyesi olduğu Avrupa Birliği’ne (AB) göndermelerde bulundu. Orban “Öyle büyük bir zafer kazandık ki, bu zafer Ay’dan bile göründü, ama en azından Brüksel’den bu muazzam zaferin çok net görüldüğüne eminim” dedi.
ORBAN MACARİSTANININ TÜRKİYE BENZERLİKLERİ
Viktor Orban Macaristanı ile Türkiye arasında ilginç benzerlikler var. Orban, üçte iki çoğunluğa ulaştığında anayasayı kendi belirlediği yapıya göre şekillendirdi.
Parlamentoyu pek çok alanda işlevsizleştiren Orban, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Danıştay, Hakimler Yüksek Kurulu ve Başsavcılık gibi kurumların başlarına kendine yakın isimleri getirdi.
Ülkede başta televizyonlar olmak üzere yayın kuruluşlarını sıkı bir disiplin altına aldı. Muhalif basını, hapis ve kapatma cezası vermeden; vergi cezaları ve devlet ilanlarını keserek susturmayı başardı.
En yakın çalışma arkadaşını cumhurbaşkanlığına getirdi. 10 Mart’ta yenilenen Cumhurbaşkanı Katalin Novak, Orban’ın aileden sorumlu devlet bakanı idi. Novak’ın seçimlerdeki rakibiyse Oxford Üniversiteti ekonomi profesörü Peter Rona idi.
İHALELER ÇOCUKLUK ARKADAŞINA GİTTİ
Orban, ülkede istediği sistemi kurmasıyla birlikte kamu ihaleleri hep aynı isimlere gitmeye başladı. Çoğu zaman açılan ihalelere katılabilme şartını tek bir şirket taşıyabiliyordu.
Ortaya çıkarılan yolsuzluklar, daha ilk kademe mahkeme tarafından kapatılır oldu. Medya, ortaya atılan iddiaların etkisizleştirilmesinde önemli rol oynadı. Hükümetse yeni bir ekonomik model uygulandığını ve Macar milli sermayesinin oluşturulmaya çalışıldığını anlattı.
Lorinc Meszaros, Başbakan Viktor Orban’ın doğup büyüdüğü Felcsut’tan çocukluk arkadaşı. Yıllar boyu hayatını doğalgaz tesisatçısı olarak kazandı. 2010’da Orban ülkeye başbakan olduğunda Meszeros da kendi şehrinde belediye başkanı seçildi.
Meszaros, artık belediye başkanı değil. Aldığı kamu ihaleleri sayesinde bugün holdingleri, medya kuruluşları ve on binlerce çalışanı var. Forbes dergisine göre ülkelin en zengin insanı. Kişisel servetiyse 1.4 milyar dolar.
AB ise yapılanları eleştirmekten öte gitmedi. Macaristan Başbakanı Orban, AB içinde “V4 ülkeleri” olarak bilinen Polonya öncülüğündeki grubun içinde yer aldı. Brüksel’in yaptırım uygulama girişimleri, AB içinde patron rolü oynayan Almanya’nın engellemeleriyle karşılaştı.
SEÇİM ÖNCESİ MUHALEFETİN HATASI, ORBAN’IN ÇIKIŞI
Orban, AB’nin yaramaz çocuğu olarak öne çıktı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline kadar iktidarla muhalefet arasındaki oy farkı yüzde 2-3’ler düzeyindeydi. Muhalefet ittifakı, Rusya’ya karşı Avrupa politikaları çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini dillendirdi.
Viktor Orban, bu krizi kendi açısından fırsata çevirebileceğini gördü. Sandığa giderken, “Bu savaş ve barış arasında bir seçim olacak” diyen bir politika izlemeye başladı.
Putin’le olan dostluğu zaman zaman ayağına dolaşan Macaristan Başbakanı, “Savaş mı barış mı?” derken, muhalefetin adayı Peter Marki-Zay, “Putin mi, Avrupa mı?” diye öne çıktı.
Seçmenin gözünde muhalefet “savaş ve belirsizlik” demek, iktidardaki Fidesz ittifakı ise “barış ve güvenlik” olarak algılandı. Muhafâzakar seçmen kitlesi, mevcutla yürümeyi istikrar olarak gördü.
Seçimler öncesinde yüzde 6-7 iktidar lehine görünen oy farkı sandıktan yüzde 20 olarak çıktı.
Orban, AB yatırımları sayesinde ülkesini istikrara kavuşturduğu gibi enflasyonda da bugünün Türkiye’sinin hayal edemeyeceği bir noktada. İşte birkaç karşılaştırma:
Enflasyon: Türkiye yüzde 65, Macaristan yüzde 3
Politika faizi: Türkiye yüzde 14, Macaristan yüzde 4.4
Cari açık: Türkiye 20.2 milyar dolar, Macaristan 2 milyar dolar
İşsizlik yüzde: Türkiye 11.5, Macaristan yüzde 3.8
ERDOĞAN YANDAŞLARININ SEVİNCİ
Orban’ın Macaristan’ını sadece 6 muhalefet partisiyle 2 iktidar bloğunun seçimden elde ettiği sonuçlar olarak değerlendirmek doğru olamaz.
Macaristan’da sandıktan çıkan sonuçlar Türkiye’de iktidar yanlılarını sevince boğdu. Cumhur İttifakında bir sevinç var ki sormayın. Sandık Türkiye’de kurulmuş ve iktidardan Tayyip Erdoğan çıkmış gibi mutlular.
Bir de 2019’da Bakü’de yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler İş Birliği Konseyinde (Türk Konseyi) yaptığı konuşmayı hatırladıklarında mutluluklarına mutluluk katıyor.
AK Parti Erzurum milletvekili İbrahim Aydemir, bu keyfi doyasıya yaşayanlardan biriydi.
Basın toplantı sonrası bir gazetecinin Macaristan seçimlerini ve 6’lı ittifakın başarısızlığını sorması üzerine @Akparti Erzurum Milletvekili @_ibrahimaydemir net cevap verdi:
“Suni birlikteliklerin başarı şansı yoktur.” #Macaristan #urban pic.twitter.com/0p2kbHuD0j
— ANKARA TV (@ankaragazetesi) April 4, 2022
Kazandığı zafer sonrası AK Partililer, Orban’ı İstanbul’un fethinde Şahi topunu döken Urban’ın torunu ilan ederlerse sakın şaşırmayın.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***