Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Her kanun TBMM’de aynı kurallara tabi olmamalı

Her kanun TBMM’de aynı kurallara tabi olmamalı


Yangından mal kaçırır gibi Milletvekili Seçim Kanunu’nda çok önemli ama kamu yararı içermeyen değişiklikler yapıldı TBMM’de.

Daha doğrusu AKP ve MHP ortaklaşa yaptılar bu değişiklikleri.

Bu böyle olmamalı.

Milletvekili Seçim Kanunu çok önemli bir kanun, yapılan değişiklikler hele Anayasa Mahkemesi’ni de belirli ölçüde kontrol edebiliyorsanız bir seçim sonrasının iktidarını belirleyebiliyor.

Bu tür kanunlarda bu kadar kolay yani oylamaya katılanların yarısının bir fazlası ile değişiklikler olmamalı.

Seçim kanununun ne kadar önemli olduğunu bu tartışmalarda çok iyi gördük ama seçim meselesi bu konuda tek örnek değil.

İhale kanununda yanılmıyorsam 2001 tarihli ve bu tarihten sonra, daha doğrusu önce AKP (3 Kasım 2002), sonra Erdoğan iktidara geldikten sonra (Mart 2003) sayısını kimsenin tam bilemediği, muhtemelen iki yüze yakın değişiklik yapıldı.

Böyle bir rezalet olabilir mi?

Hangi kamu yararı bu değişiklikleri gerektirdi acaba??????

İhale kanunu ülkemizde siyasetin ve iktidarın bir bölümünün finansmanı demek, öyleyse yeterli oy sayısı bölü iki artı bir formülü ile değişiklik yapılamamalı bu kanunlarda.

Temel kanun diye tanımlayacağımız bir kategori tanımı geliştirmesi lazım Türkiye’nin Anayasa’da.

Türkiye’nin mevcut TBMM sisteminde zaten temel yasa diye bir kavram var ama bunun benim burada önerdiğim şey ile hiç alakası yok.

Sayıştay Kanunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesine İlişkin Kanun, Merkez Bankası Kanunu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, Milletvekili Seçim Kanunu ilk aklıma gelenler.

Bu kategoride ele alınacak (Anayasada tanımlanacak) kanunlarda değişiklik yapmak için TBMM’de anayasa değişikliği için gereken çoğunluk ile olağan yasaların değişikli için gereken çoğunluk arasında bir oran aranmalı.

Bu uygulama hangi ülkelerde anayasal olarak var, listesini bilmiyorum ama mesela Fransa’da “Organik Kanun” ismiyle bir anayasal kanun kategorisi var, bu kanunların değiştirilmesi olağan yasaları değiştirmekten zor, anayasal değişikliklerden daha kolay.

Bu önerimin demokrasiye, temsili demokrasiye duyulan bir tür güvensizlikle alakası yok ama yetmiş iki senedir sorunsuz yaşanan il, ilçe seçim kurulları oluşumu “şimdi AKP öyle uygun görüyor” diye seçim kanununda değişiklik yapılarak değiştiriliyor ise, ihale kanunu iki yüz kez değiştirilmiş ise sistemin kendi korunma mekanizmalarını da geliştirmesi gerekebilir diye düşünüyorum.

Bilebildiğim kadarıyla Millet İttifakı’nın hazırladığı “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” programında bu tür bir temel kanun kategorisi önerisi yok.

Her yazımı bir naçiz öneri ile bitirmek isterim; yeni Anayasa yapılabilir ise bu tür bir kanun kategorisi ihdas etmenin kurumsallaşma yönünde önemli bir adım olabileceği kanısındayım.

Bu süreçler hepimize hukukun evrensel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir Anayasa Mahkemesi’nin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor, öğretiyor.

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version