Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Altılı masadaki saatli bomba

Altılı masadaki saatli bomba


YORUM | Av. MEHMET TAHSİN

Nedense altılı masadaki Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Gültekin Uysal, bana hep Süleyman Soylu’yu anımsatıyor. Soylu’nun AKP’ye katılıncaya kadar Demokrat Parti’nin genel başkanı olduğu süreçteki AKP ve Erdoğan’a yönelik ağır eleştirileri arşivlerde duruyor. Keza kendisinin en büyük destekçisi Devlet Bahçeli’nin hakaretleri de öyle…

Meclise İyi Parti listelerinden milletvekili olarak girebilmiş Gültekin Uysal, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı adaylık kriterlerini açıkladı. Uysal’a göre ilk kriter “Cumhurbaşkanı adayının 20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış” olmasıydı. Tabi bu durumda altılı masada bulunan AKP’nin 20 yılında 13 yıl bakanlık yapmış olan Ali Babacan ve Başbakanlık yapmış olan Ahmet Davutoğlu otomatik olarak adaylıktan elenmiş oldu.

Gazeteci Levent Gültekin, altılı masadan bir ismin Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nu millet ittifakından uzaklaştırmak istediğini iddia etti. Levent Gültekin, hem AKP hem de millet ittifakı içinden iyi haber alan bir gazeteci ve bu iddiası yabana atılmayacak kadar önemli.

Demokrat Parti’nin halen Meclis’te iki milletvekili var. Biri Genel Başkanı Gültekin Uysal, İyi Parti listesinden meclise kapağı atmış. Diğer milletvekili ise Cemal Enginyurt. O da Ordu Milletvekili olarak seçildiği MHP’den, AKP’li Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’yi eleştirdiği için 2020 yılında ihraç edilmiş, bir süre bağımsız kaldıktan sonra Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla Demokrat Parti’ye geçmiş. Tanrı dağına gidip uluyacak kadar ülkücü Enginyurt, bugünlerde hangi kanalı açsam karşıma çıkıyor.

Konu yaklaşan seçim ve Cumhurbaşkanı adaylığı olunca Cemal Enginyurt adı daha da bir önem kazanıyor. Hatırlarsınız 2000 yılında Süleyman Demirel’in görev süresinin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında meclisteki 5 partinin mutabakatıyla, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer aday gösterilmişti. İşte o dönemde koalisyon hükümetinin MHP’li Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu parti kararına rağmen Cumhurbaşkanlığına aday olmuştu.

Adaylık dilekçesini vermek üzere meclise geldiği sırada MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’un saldırısına uğramış, Meclis Başkanlığına vermek istediği adaylık dilekçesini yırtmışlardı. Somuncuoğlu, Cemal Enginyurt’un kendisine önce “Abi aday ol desteklemezsem şerefsizim” dediğini, aday olduktan sonra ise “Bahçeli’nin sözünü yere düşüremezsin” diye saldırdığını açıklamıştı.

Somuncuoğlu bu olayla ilgili saldırganlardan şikayetçi olmuş, yapılan yargılama sonunda Cemal Enginyurt ‘hürriyeti tahdit’, ‘Görevli memurlara cebir ve şiddet, tehdit ve mukavemet’ ile ‘kamu malına zarar vermek’ suçlarından 20 ay hapse mahkum edilmiş, 8 ay da cezaevinde kalmıştı. Şimdilerde her gün bir kanalda ciyak ciyak bağıran Enginyurt, “hiçbir suçu günahı olmadığı halde” “Fetöcü” hakimlerin kendisine hapis cezası verdiğini söylüyor. Sanki hiç bu olaylar olmamış, kendi partisinin bakanı ve korumalarına saldırmamış, darp etmemiş gibi!

Cemal Enginyurt’un cezaevine ilk girişi değildi bu. Bir tweetinde 15 yaşındayken Allah, Vatan, Ezan, Bayrak için cezaevine girdiğini söylüyor ama onu yakından tanıyanlar, o dönemde ülkücü hareket yüzünden değil de işlediği adi suç yüzünden ıslahevine girdiğini, ülkücülerle orada tanıştığını ve çıktıktan sonra ülkücü hareket içinde yer aldığını anlatıyor.

İşte bu Cemal Enginyurt, bugün Altılı Masa’da yer alan partilerden birinin genel başkan yardımcısı. Şimdi yeni bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Altılı masada adayı belirleyecek partilerden birinin genel başkanı yukarıdaki tweeti atan Gültekin Uysal, yardımcısı Cemal Enginyurt.

Bugün masadan Babacan ve Davutoğlu’nu uzaklaştırmaya çalışan her kimse, yarın aslında varlığıyla yokluğu bir olan bir partinin masadan kalkmasıyla “ittifak dağıldı” diye yaygara koparacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kaldı ki bir süre önce Ahmet Hakan’ın “Demokrat parti gitti, Saadet gitti gidiyor gibi…” diyerek ittifakın dağılacağını iddia etmesi de sebepsiz değil. Her ne kadar erken öttüğünü fark edip ertesi gün özür dilese de…

Başta da söylediğim gibi, genel başkanını her gördüğümde Süleyman Soylu’yu hatırlatması boşuna değil. Üç gün sonra Gültekin Uysal’ın da yakasına AKP rozeti takılırsa hiç şaşırmayın. Yardımcısı Cemal Enginyurt’a gelince… Zaten eski partisiyle flört etmeye çoktan başlamış bile. Hem MHP’den ihraç edilmesine neden olan tarım bakanı da çoktan görevden affedilmiş… Geri dönmemesi için bir sebep kalmamış. Onu görünce de bir zamanların hızlı CHP’lisi, şimdinin AKP’lisi Savcı Sayan aklıma geliyor!

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version