Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Mehmet Muş, Nebati’yi kıskanıp kendini piste attı

Mehmet Muş, Nebati’yi kıskanıp kendini piste attı


HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

AK Parti’de nihayet ekonomiden anlayan bir bakan çıktı. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ekonomi bilgisini, kabine arkadaşı Nurettin Nebati ile yarıştırmaya karar verdi. “Fiyatlar yükselmese, enflasyon olmayacak” diye Saray’ı da kıskandıracak bir tespitte bulundu.

Bir süredir Hazine ve Maliye’nin tepesine operasyon için indirilen Nurettin Nebati’nin performanslarını ağzımız açık izliyoruz. Sadece biz değil, Avrupalılar da bu performansa komedi programlarında yer veriyor.

Geçen hafta sonunda Avusturya televizyonu ORF, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ve Nurettin Nebati’yi karşılaştırdı. Komedyenlikten gelen Zelenski’nin, ülkesinde sergilediği liderliği, işadamlığından gelen Nebati’nin ise bakan olduktan sonra komedyenliğe soyunduğuna ilişkin kıyaslama yaptı.

Yaptığı çıkışlarla gündemden düşmediğini gören kabine arkadaşları, Nebati’yi kıskanmaya başladı. İlk kıskanması gereken isim de elbette ki aynı kulvarda koşan Ticaret Bakanı Mehmet Muş oldu.

Muş, adı bir takım akçalı işlere karıştığı gerekçesiyle görevden alınan Ruhsar Pekcan’ın yerine 21 Nisan 2021’de getirildi. Bakan olmuştu ama adı hiçbir yerde anılmıyordu. Geçmişte AK Parti Grup Başkanvekilliği yapmamış olsa ismini hatırlayan hiç kimse olmayacaktı.

Muş kabinede daha kıdemliydi ama kendisinden 8 ay sonra göreve gelen Nurettin Nebati, gündemden düşmüyordu. Belki Hazine ve Maliye Bakanlığı paranın patronluğu makamıydı ama kendisi de iş dünyasını temsil eden bir bakanlığın başındaydı.

İşin aslına bakarsak, kendisine bağlı sektörler iş yapacaktı ki para kazanılsın, insanlar vergi ödesindi. Ortada kazanılan bir para olmazsa Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da bir önemi olamazdı. Dolayısıyla kendi bakanlığı daha önemli olmalıydı.

Mehmet Muş, 1982 doğumlu olabilir ama 4 dönemden bu yana Meclis’teydi. Üstelik AK Parti Grup Başkanvekilliği gibi iğneli bir koltukta oturmuştu. Yakından takip edenler bilir, bütün partiler için grup başkanvekilliği zor bir makam.

Bütün milletvekillerini bir kenara bırakın canlı yayın olduğunda bütün ülke sizi izliyor. Bir sataşma olduğunda ilk siz tepki vereceksiniz. Üstelik verdiğin tepkiyle hem karşı tarafı susturacak kadar sert olacaksın, hem de ortalama insanın fazla tepkisini çekmeyeceksin. Bu bıçak sırtı dengeyi çok iyi ayarlamak zor zanaat…

MUŞ: AK PARTİLİ HER ZAMAN HER GÖREVE HAZIR OLMALI

Muş, bakan olduğunda medya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştıysa da bunu istediği noktaya getirememişti. Görevi teslim alıp ve parti grubunda tebrikleri kabul ettikten sonra medyaya söyleyeceklerini hayli ölçüp biçerek ifade etmişti:

“AK Parti’de siyaset yapanlar için her zaman her türlü göreve hazırlıklı olmak gerekir. Dolayısıyla biz de ülkemize hizmet etme adına her zaman her türlü göreve hazırdık, hazırlıklıydık.”

Bir daha da döviz fiyatları patlayıncaya kadar kimse Mehmet Muş’un adını hatırlamadı. Dolar alıp başını gidince Saray’dan gelen talimatla marketlere denetim yapmaya başlattı. Gündem konusu olduğu için televizyonlarda haber oldu ama Muş’u gören olmadı.

Denetime çıkan, bakanlığına bağlı memurlar ekrandaydı ama kendisi yoktu. Yaptığı açıklamaya medyada bir cümleden öte yer veren olmadı.

Döviz fiyatlarına önce yukarı, sonra aşağı yönlü operasyon çekildikten sonra Muş yine gündeme geldi. Top önüne gelmişti ki onda da Saray’la randevusu vardı. Geç kalmak olmazdı. Ayak üstü geçiştirmek zorunda kaldı.

Mehmet Muş, kararlıydı. Bu bakanlık koltuğunda oturuyorsa, Nebati nasıl gündem olduysa kendisi de bir şekilde gündem olmalıydı. Bunun için fırsat aradı.

Mehmet Muş, doğrudan kendine bağlı sektörlerin olduğu çatı kuruluş yerine, farklı bir alan seçti. Tek bakanlık kendine yetmezmiş gibi yan kulvardaki Mustafa Varank’ın alanı kabul edilen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına uzandı.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) nice zamandır bekleyen bir daveti vardı. Mart ayı olağan meclis toplantısına katılacağını bildirdi. Konuyu bakanlık ve İSO sekreteryası birlikte belirledi. “Küresel Ekonomik Gelişmeler ve Rusya-Ukrayna Savaşı Nedeniyle Ekonomi, İhracat ve Sanayimizin Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Arayışı” gibi havalı bir konu seçildi.

Türkiye’de yaşanan enflasyonun yurt içi kaynaklı olmadığı iddiasında bulunan Bakan Muş, “Dünya son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Haliyle Türkiye de bundan etkileniyor. Durum değerlendirmesi yaparken bunları dikkate almalıyız” dedi.

Dünyada enflasyon yükseldi doğru. Ama ortadaki tablo biraz farklı gibiydi sanki. Türkiye’nin yaşadığı enflasyon, bütün Avrupa’nın enflasyon rakamlarını alt alta yazıp toplanması gibi duruyordu.

A Haber canlı yayınında bu ironi gerçeğe dönüştü. Ekonomi bilmez, ama her konuda ahkam kesmeyi seven, dahası trollükle gazeteciliği aynı kefede yürüten Cemil Barlas, tabloyu en net şekilde ortaya koydu:

– Bunlar niye toplanıyor hocam. Ortalaması alınması lazım değil mi?

– O Türkiye’nin enflasyonu, toplama değil.

A Haber’in konuğu, beyin yakan enflasyon hesaplamasında Türkiye’nin enflasyonunu Avrupa ve ABD’nin toplam enflasyonu sandı.

“O Türkiye’nin enflasyonu, ortalama değil o.” pic.twitter.com/hHWnC5hgQF

— Z KUŞAĞI (@zkusagindaniz) January 19, 2022

AK Parti’de malzeme çok. Muş ile bir dönem partide aynı makamı paylaşan Grup Başkanvekili Mehmet Akbaşoğlu da partinin gizli hazinelerinden biriydi. Akbaşoğlu engin bilgilerini Habertürk’te Kübra Par’ın programında sergiledi.

Partinin hukukçu kurmayı Akbaşoğlu, Fransa’da birkaç ay önce 150 Avroya dolan poşetin, yaşanan yüzde 6-7 enflasyonla şimdi nasıl 750 Avroya ancak dolabildiğini anlattı. Kübra Par’ın yerinde uyarıları bile Saray uykusuna yatmış Akbaşoğlu’nu uyandırmaya yetmedi.

AK Parti’de hazine bol. Tayyip Erdoğan’ın muktedir hale geldiği “ustalık” dediği dönemle birlikte bütün işi bilenler tasfiye edilmeye başlandı. İşin uzmanları ya cemaatçilik yaftasıyla ihraç edildi ya da küstürüldü.

İş kendi ekibine kalınca da ancak bu kadar oluyor. Mehmet Muş, İSO Meclis Toplantısında bütün bilgilerini sergilemeye başlayınca aynen şu ifadeleri kullandı:

“Her şey stabil olsa, emtia fiyatları bu kadar yükselmemiş olsa enflasyon da bu kadar olmayacak.”

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ülkede yaşanan yüksek enflasyon için ” Dünya son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Haliyle Türkiye de bundan etkileniyor. Durum değerlendirmesi yaparken bunları dikkate almalıyız” yorumunu yaptı.https://t.co/vzUXGOeyA7 pic.twitter.com/NKvppc5yO9

— ANKA Haber Ajansı (@ankahabera) March 23, 2022

Yani, fiyatlar yükselmese enflasyon olmayacak. Anadolu’da bu durumu en iyi anlatan söz sanırım, “Halamın sakalları olsa amcam olurdu” özdeyişle ifade ediliyor.

Piyasalarla alakası olmayan, yağdan sonra şekerde yapılan manipülasyonu yaşadık/yaşıyoruz. Sırada un var. Önümüzdeki günlerde un fiyatları kanatlanıp uçuşa geçerse sakın şaşırmayın.

Eks bakan Berat Albayrak, onun uzantısı Nurettin Nebati, Mehmet Muş gibi bakanlar, Mehmet Akbaşoğlu gibi temsilcileri varken muhalefet partilerine ihtiyacı yok. Muhalefetin yapamadığını AK Partililer yapıyor.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version