Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Zor dostum!

Zor dostum!


YORUM | M. NEDİM HAZAR

Halkın irade ve isteğiyle özgürlüklerini ve refahını verip, yerine korku devleti aldığı nadir ülkelerden biriyiz. Bu cinnet toplumuna bile isteye koşarak gelmek, ilerde toplumbilimcilerin araştırması gereken bir meseledir sanırım.

Devlet yerine bir kişinin iki dudağı arasına sıkışan “paşa gönül ülkesi”nde bugünlerde herkes seçimlere kilitlenmiş durumda.

Kimsenin umudunu kırmak istemem.

Felaket tellallığını da sevmem.

Ancak muhalefet adına umut beslenenlerin geçtiğimiz gün verdikleri resim durumun vahametini ortaya koyuyordu bence.

Görünüşe göre başta katılımcı liderler olmak üzere herkes memnun ve umutluydu.

Ancak kimse “Bir araya geldik ama ne yapacağız?” sorusunun cevabını bilmiyor.

Muhalefet epey süreden beri, muhalif politika üretmek yerine sanki iktidarın kaybedeceği kesinmiş gibi, yönetimin kendilerine devrini bekliyorlar.

6 liderin bir araya gelişi de bir tür erken iktidar paylaşımı gibi geldi bana.

Oysa masayı dizayn eden bizzat Tayyip Erdoğan’ın kendisiydi. Başta HDP’yi kriminalize etme meselesi olmak üzere, muhalefeti istediği eksene oturtmuş durumda Erdoğan.

Dahası görünen manzaradan CHP çekilip alındığında toplam yüzde 20’yi bile bulmayan AKP imitasyonu sağ partiler var.

Ne balans, ne de siyasi fren olabilecek kimsecikler vardı bu toplantıda.

Açık söyleyeyim bu manzaradan toplumsal mutabakat da çıkmaz, mevcut rejimden daha iyi bir şey de…

Tek tek açayım…

Davutoğlu malum, Erdoğan bugün çağırsa topuklarını baldırlarına vura vura koşarak geri gider.

Babacan başka bir alem.

Mevcut rejimin en karanlık döneminde yaşananlara gıkını çıkarmadığı gibi, zor anlarında çekip gitmesi başlı başına siyasi ahlak meselesi. Ve her şey ekonomi değil.

Dahası bugün ülkenin en önemli sorunu ekonomi filan da değil.

Siyasi ahlak, adaletsizlik, toplumsal gerilim, ötekileştirme, güvensizlik vs.

Bu konularda Ali Babacan’ın, Erdoğan’dan farklı tek cümlesini duyan var mı?

Gültekin Uysal’ı çok yeni tanıdım şahsen.

Ve maalesef içinde sakladığı potansiyel Süleyman Soylu çakması cevherini görmemek mümkün değil.

Temel Karamollaoğlu ise Erdoğan’ın dip koçanı.

Siyasal İslam’ın gücü elde etmeden önceki tipik duruşu var onda.

Meral Akşener’in partisi ile MHP arasındaki farkı bilen var mıdır?

Ülkenin en önemli meselelerine bakışta Bahçeli ile Akşener arasındaki farklar nelerdir mesela?

CHP ise 50 yıllık sıkıntı.

Ulusalcıların temel defolarının hepsini hala taşıyor.

Bu CHP’nin bu anlayışıyla bu ülke Erdoğan’dan yönetimi alsa bile iki yıl sonra geri verir söyleyeyim.

Tek avantajları sonsuza kadar ülkeyi teslim aldığını düşünmenin rahatlığı içindeki siyasal İslamcıların gaflet uykusu.

Ancak Erdoğan’ın seçimi kolay kolay vereceğini düşünmüyorum.

Bunun için Tayyip Erdoğan uzayı diye bir düşüncem de var benim.

Şöyle yapacaktır.

(Bu arada bu görüşlerim bir bilgi ya da hareketten çıkarılan anlam değil, tamamen sübjektif düşüncemdir.)

Evet, şöyle yapacaktır:

Seçim öncesinde seçmenlere doğrudan ulaşıp onları satın almayı deneyecektir. Bunun için muhtarlar ve YSK önemli.

Her ikisini de parti iç organı gibi kullanmaktan çekinmeyecektir.

Satın alabildiği kadar seçmeni satın aldıktan sonra seçim günü, her sandığa belki 20, belki 50 kişi görevlendirip kendi partisi aleyhine bir şey olmasına izin vermeyeceği gibi, bir şeylerin ters gitmesi durumunda müdahale aşamasına geçecektir.

Oy vermeyi kendi kontrol edecek ve aksi bir sonucu daha çıkmadan önlemeye çabalayacaktır.

Bir sonraki aşama sayım…

Anadolu Ajansı zaten saray bülteni. İstediği neticeyi istediği gibi yayınlayacak, algılara yüklenecek, bunu YSK ile destekleyecektir.

Bütün bunlara rağmen yine de aksi bir netice çıkarsa, tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi “hiçbir şey olmasa da mutlaka bir şeyler olmuştur” taktiğiyle kendi medya kampanyasına dönüştürecek ve seçimlere meşruiyet şüphesi katıp mundar etmeyi deneyecektir.

Bu esnada.

Bekir Bozdağ gibi kuklaları ile yeni dönemi de dizayn etmeye başladı bile.

Bakın aşağıdaki paylaşım eski-yeni kullan-at adalet bakanından:

Bir bakan düşünün göreve gelir gelmez neler yapacağını açıklıyor.

Kadrolaşma, hapishanelere personel alımı ve daha çok kriminal mevzulara göre dizayn…

Gel de bu ülkenin kısa sürede adam olacağına inan!

Zor dostum!

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version