“10 Days in a Madhouse” (Tımarhanede on gün) 2015 tarihli, izlediğimde beni çok etkileyen bir ABD filmi, yönetmen Timothy Hines, 1887 tarihinde yazılan bir kitap (Elizabeth Cochran) esas alınarak çekilmiş; kitabı okumadığım için filmi referans verdim.
Köşe yazıları yazıyorum (hala böyle deniyor), ekranlarda yorumlar yapıyorum, bu nedenle de Türkiye’yi, dünyayı izlerken küçük kartlara notlar alıyorum, işimi kolaylaştırıyor bu notlar.
Bu yazıyı yazmadan da yine son on gün içinde aldığım notlarımı karıştırdım, NEDENSE aklıma bu film geldi.
Hem notlarıma bir göz atın hem de internetten “Tımarhanede on gün” filmini izleyin, sonra da bu teşbih ne kadar doğru ya da gerçekçi, siz karar verin.
1-Hazine ve Maliye Bakanı Nebati “Merkez Bankasını ve Merkez Bankası politika faizini önemsizleştirdik” dedi.
2-Uluslararası Saydamlık “Yolsuzluk Algı Endeksini” açıkladı, Türkiye 96. sırada.
3-Kar yağdı, İstanbul Havaalanının Cargo binasının çatısı çöktü, Ulaştırma Bakanı da “Zaten yıkacaktık orayı” dedi.
4-Varlık Fonunun yönetim kurulu başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Varlık Fonunu da Devlet Denetleme Kurulu (DDK) denetliyor, DDK da Cumhurbaşkanına bağlı.
5-Üç gün Organize Sanayi Bölgelerine elektrik verilemedi.
6-Resmi Gazetede milli ve manevi değerler temalı bir Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınlandı.
7-Milli ve manevi değerler genelgesinin yayınlandığı hafta Berat Albayrak’ın (Damat) Kanal İstanbul güzergahında on yıl önce satın aldığı arsasına imar izni çıktı.
8-Aynı hafta basına yansıyan çok çeşitli ihale yolsuzlukları ile karşılaştık.
9-Aynı hafta on yaşında bir çocuğun Cumhurbaşkanının yanında kürsüde “Hain Bay Kemal “ dediğine ve bakanların çirkin çirkin sırıtarak çocuğu dinlediklerine şahit olduk.
10-Aynı hafta gazeteci Sedef Kabaş bir Çerkes atasözü nedeniyle tutuklandı.
11-Aynı hafta Cumhurbaşkanı bir camiden Sezen Aksu’nun dilini kopartmaktan bahsetti, sonra da “Orada hedefim Sezen Aksu değil idi” diyerek “Özrü kabahatinden büyük” deyimine yeni bir örnek oluşturdu. Peki, kimin dili kopartılacak idi, bunu anlayamadık.
12-Aynı hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasanın 90. Maddesi son paragrafına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin altına devlet adına atılan imzaya rağmen “Bizim mahkemelerimizi tanımayanı biz de tanımayız “dedi. Aklıma nedense bir lâz fıkrası geldi bu lafı duyunca ama neyse uzatmayalım.
13-Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu bir vakıf Mimar Sinan’ın eseri Süleymaniye’nin (16. Yüzyıl) siluetini bozacak bir inşaat için Koruma Kurulundan izin çıkardı.
14-Muhtemelen dünya tarihinde bir ilk yaşandı ve ülkenin Cumhurbaşkanı, ülkesinin tüm özel bankaları için “Soygunculuktan vazgeçmiyorlar” dedi.
15-Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Ocak ayı enflasyon tahminini negatif olarak açıkladı, TÜİK enflasyonu yüzde 11’in üzerinde çıktı.
16-Türkiye’nin en eski yükseköğretim kurumu olan Boğaziçi Üniversitesinde üç kişi tüm akademik-idari koltukları, rektörlük, dekanlıklar, paylaştı.
17-Sefalet Endeksinde (enflasyon oranı artı işsizlik oranı) Arjantin’i geride bıraktık.
18-Besleme basın on gündür İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanının bir akşam yemeğini tartışıyor.
19-Aynı besleme basın İBB’den aldıkları bursla yurtdışında öğretim gören ama bu bursları mecburi hizmet ya da parasal olarak geri ödemeyen AKP’li üç kadını hiç konuşmuyor.
20-Yıllık enflasyon yüzde elliye geldi.
Burada durayım, yoksa ben de çıldıracağım.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***