YORUM | EMİNE EROĞLU
“Herkesin doğrusu kendine doğru, ama biz esas doğruyu Hocaefendi’nin yaşadığı hayatta gördük” diyordu Yusuf Bekmezci Abi.
Şefkati anlatıyor, şefkatle anlatıyordu. Dönüp bir daha, bir daha dinledin. Bir vedanın hüznüyle yeniden hatırladın:
Zayıfların gizli ve yenilmez gücü şefkat. Sadece senin değil, bütün bir beşeriyetin devası, iksiri. İnsani duyguların ateşleyicisi.
O madeni işletemezsen, zulme eklemlenmesen dahi, kendi zamanından ve hakikatinden kopuk yaşayacaksın.
Yara sar ki yaran sarılsın. İyiliği çoğalt ki yeryüzünde kötülüğe yer kalmasın.
Kine, nefrete yenik düşme.
Öç alma duygusuna kapılma. Muhatapların nasıl davranırsa davransın misliyle mukabele etmeyi aklından geçirme.
Kötülüğe takılma!
Üzerine kinle ve öfkeyle gelenlerin duygularını kirletmesine izin verme.
Otur kalk başkaları için hayır yolları araştırır, hayır dileklerinde bulun. Ruhlardaki sevgiyi hep canlı tutmaya çalış.
Kavgan gayza ve nefrete karşı olsun.
Soran olursa sen de, “Kardeşim! diye başla cümlene Üstad’ın gibi, sonra devam et:
“Ben Allah’ın Rahman ve Rahim isimlerinde öyle büyük bir nur görüyorum ki, bütün kâinatı kuşatır. Her ruhun bütün ihtiyaçlarını tatmin edecek ve onu hadsiz düşmanlarından emin edecek kadar nurlu ve kuvvetli görünüyorlar.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***