Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Savaşmayın lan!

Savaşmayın lan!


YORUM | LEVENT KENEZ 

Batı’nın çoktan satın almış olduğu ve “Asla olmaz ama n’apalım artık” dediği senaryoda Putin, bağımsızlığını tanıdığı yıllardır Rus ordusunun fiili olarak olduğu iki bölgede kalmayı tercih etseydi çok büyük ihtimalle Kırım’da olduğu gibi bir süre büyük büyük laflar edilerek başlayan yaptırımlar ileride hafifleyecek ve fiili durum Kırım’da olduğu gibi kabul edilecekti.

Ukrayna’da da en iyi “kötü senaryo”nun bu olduğu ve buna hazır oldukları ülkede yaşayan gazeteci ve uzmanlar tarafından teyit ediliyor.

O bölgelerde artık resmen Rus ordusu olduğu için Ukrayna için de ayrılıkçılara müdahale etmek Rus ordusuna saldırmak olacaktı ki büyük ihtimalle gerginlik devam edecek ama çatışmalar düşük yoğunluklu seyredecekti. Konjonktürün müsait olacağı zamana kadar beklemeye geçeceklerdi. Nasıl Azeriler ilk savaşta kaybettikleri yerleri yıllar sonra aldılarsa benzer bir durumun olması için fırsat kollayacaklardı. Muhatap Rusya olunca bunun olma ihtimali düşük olsa da topyekûn savaştan ve harap olmaktan tercih edinebilir bir durum olarak görülüyordu.

NATO savaşmayacağını çok önceden açıklamıştı. ABD’nin savaşmayacağını açıkladığı bir yerde zaten gönülsüz Fransız’ın, Alman’ın, İspanyol’un, İtalyan’ın, Hollandalı’nın hadi savaşalım diye tutturmayacağı malum. Avrupa’da hiçbir ülkenin savaşmak gibi bir düşüncesi yok. Hele hele karşıda Rusya olduğunu düşünürsek büyük bir felakete dönüşecek bir savaşa kimse de sıcak bakmıyordu. Bunu bilen Putin bu kadar rahat davrandı.

Ama durmadı. Belli ki Ukrayna’da öyle bir ibret-i alem yapmak istedi ki hem bundan sonra diğer komşu ülkeler ayağını denk alacak, hem NATO bundan sonra ilerleme planlarını revize etmek zorunda kalacak, hem Rusya’nın dönüşü görkemli bir şekilde ilan edilmiş olacak hem de Ukrayna’da bir iktidar değişikliği ile tarafsızlık statüsünü kabul edecek Moskova ile irtibatlı bir hükümet kurmayı planladı.

Güçlü liderlere çok fazla atfedilen ve Putin’e çok daha fazlası sunulan şeylere göre hata yapmaz, satranç ustası, yıllardır takip ettiği ajandayı bir bir uygulamaya geçiriyor, istihbarattan geliyor adam, Batı’yı mat etti gibi laflar bazen karşılık bulmuyor. İleride Rus uzmanlar Ukrayna’yı işgalin ülkeleri için nasıl büyük bir hata olduğunu yazacak.

Putin’in elbette bildiği ama çok önemsemediği anlaşılan şöyle bir durum var. Bütün toprakları Avrupa’da yer alan Avrupa’nın yüzölçümü en büyük ülkesini işgal, Afganistan’a ve Suriye’ye benzemezdi.

Hitler’in ufaktan başlayıp Avusturya’yı yutması ile başlayan çılgınlıklarına göz yuman hatta tolere eden Avrupalıların daha sonra nasıl bir canavarla baş başa kaldıkları tarihten aldıkları bir ders.

O yüzden Putin’in Ukrayna’ya dalmasına Ortadoğu’daki, Libya’daki ya da Afganistan’daki “pis fakirlerin” ölmesine verdikleri tepki gibi olmayacaktı elbette. Kaldı ki SSCB bile davet üzerine geldiği Afganistan’da tutunamamıştı. ABD de tutunamadı. Daha doğrusu kıyamete kadar orada savaşabilirlerdi ama savaşı sürdürmek artık çıkarlarına hizmet etmemeye başladı ve ellerini yıkayıp çıktılar.

Yıllardır kaygılarını bildirmekten öteye gitmeyen AB’nin epey cesaretle silah gönderme kararı alması, İsveç’in bile yıllardır amentü edindiği tarafsızlık ve savaşlara müdahil olmama politikasından vazgeçmiş olması, İsviçre’nin ki kara paranın en güzel yıkandığı yer olarak asla rahatını bozmadığı dünyada tepki vermek zorunda kalması gösteriyor ki Rusya’ya Ukrayna’da olabildiğince güç kaybettirmek, zayiat verdirmek, Rus elitlere “Biz bu işe neden girdik” dedirtmek, para kaybeden oligarkları Putin’e karşı tavır almaya zorlamak ve Putin’e olan halk desteğini azaltmak gibi bir plan devrede.

ABD’nin esas konsantrasyonunun Çin olduğu yeni politikasında Rusya’yı tamamen oyundan düştüğü bir pozisyona itmeyeceğini düşünüyorum. Batı ile yaşamaya muhtaç olduğunu anlamış ve terbiye olmuş bir Rusya’yı tercih edecektir.

Rusya yakın zamanda Ukrayna’yı teslim alırsa ki şu ana kadar zor görünüyor ve Ukrayna’ya yapılacak askeri yardımlar savaşı uzatabilir ama bu gerçekleşirse masaya kazanan olarak oturduğu için Ukrayna özelinde ülkenin tarafsız statüsü aldığı, NATO’ya tövbe ettiği ve Donbas bölgesinin Kırım gibi ilhak edildiği bir şartta işgal sonlanabilir. Ruslar yaptırımlardan bazı geri adım sözleri alarak geri çekilir ve olay soğumaya bırakılır.

Ama savaş şiddetlenir ve Ukrayna direnişi güçlü bir şekilde Rusya’ya kafa tutarsa çok büyük ihtimalle Ruslar çok daha fazla askeri yığınakla bu kez ülkenin stratejik yerlerinin de imha edildiği Ukrayna’nın harabe, Rusların da karizmasının yerle bir olduğu ve bunun artçılarının yaşandığı uzun bir savaşa tanık olabiliriz.

Putin’in Ukrayna’ya diz çöktürmek için yapacağı her çılgınlık sahada kazandırsa da masada kaybettirmeye devam edecek. “Putin’in de çok da umrunda!” denmeyecek kadar sonuçları olacak şeyler bunlar.

Rusya’nın uzun süre bu işgali sürdürebilecek kaynaklara ve ekonomik şartlara sahip olmadığı uzmanlarca iddia ediliyor. Hatta savaşın uzaması halinde Rus halkına yansıyacak ekonomik sıkıntıların bu kez Moskova’da bir iktidar değişikliğine yol açabileceği dile getiriliyor. Savaşın galibi olarak zamanında sahadan çekilmek Ruslar için en mantıklı yol olarak görünüyor.

Putin uzun vadede Rusya’nın kaybedeceği bir savaşın fitilini ateşledi. Bütün Baltık ülkeleri artık daha fazla Batı’ya yanaşacak ve elbette NATO buralarda çok daha stratejik olarak konuşlanacak. Her an bizi de işgal edebilir düşüncesiyle bütün eski SSCB Cumhuriyetleri güçleri yettiğince önlem alma yoluna gidecek.

Bütün dünyada antipatik, sevilmeyen ve yaptırımlara uğrayan bir ülke durumuna düşmüş olmanın bir bedeli var. Birçokları bununla ülkeler yıkılsa İran yıkılırdı diyor. Haritadan silinecek diyen yok zaten. Güç kaybetmekten, halkın fakirleşmesinden bahsediyoruz.

Kahrolsun NATO, kahrolsun Putin, bu bir NATO-Rusya arası hegemonya savaşıdır, bu emperyalistlerin yeni bir paylaşım savaşıdır gibi sözler kimin hangi mahalleden olduğunu anlamaya yönelik işlevsel olsa da akan kanı durdurma adına bir anlamı yok. Kavgada hem haksız hem de güçlü olanın zayıfı dövdüğü bir yerde 100 metre öteden “Lan kesin kavga etmeyi!” demenin zayıf olana bir fayda sağlamadığı malum.

Bu işin bize bakan yanı ile devam edelim.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version