HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Genel Başkan Devlet Bahçeli tarafından, tek başına iktidar olamayan AK Parti’ye koltuk değneği yapılmasından bu yana MHP’nin yaşadığı oy kaybı, parti içinde yeni bir tartışma başlattı. Genel Başkan Bahçeli’nin, parti tüzüğüne göre MHP’den ihraç edilmesi için harekete geçildi.
Devlet Bahçeli’nin MHP Tüzüğü’nün hangi maddesine göre ihraç edilmesi gerektiği tartışmasına girmeden önce bu tartışmanın nereden çıktığını paylaşmam gerekiyor.
Tayyip Erdoğan’a rejimi değiştirme ve Tek Adam olma yolunu açan MHP lideri, partisinin aday çıkarmayacağını ve yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı destekleyeceğini, 16 Nisan 2017 referandumu öncesinde duyurdu.
Bahçeli, bu ilk çıkışını parti tabanından tepki görmemek için, Doğu Perinçek’e karşı bir tavırmış gibi ortaya koymuştu. Bahçeli, 7 Şubat 2017’de, “Eğer Doğu Perinçek ve hayırcı yoldaşlarıyla Recep Tayyip Erdoğan arasında tercih hakkımız olsa Sayın Erdoğan’ın yanında oluruz” demişti.
Bahçeli’nin kendi tabanını, Perinçek korkutmasıyla Erdoğan’ın arkasında saf tutmasını sağlama girişimi istediği sonucu verdi. Parti tabanından MHP’nin niçin kendi adayını çıkarmadığı yolunda dişe dokunacak bir eleştiri gelmemesi üzerine Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde tavrını ortaya koydu.
Bahçeli tarafından MHP’nin adayının Tayyip Erdoğan olduğu resmen ilan edildiğinde tarih 8 Ocak 2018 idi:
“Milliyetçi Hareket Partisi Cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alır.”
MHP’liler, Genel Başkanlarının bu açıklamaları doğrultusunda 24 Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a oy verdi. Bu destek kararı, birinci turda kendi adayının kazanamayacağının belli olmasından sonra, en çok oyu alan iki adaydan birini desteklemek şeklinde ortaya çıkan bir tercih değildi.
Orta yerde AK Parti ile yapılan Cumhur İttifakı vardı. Bu ittifakta MHP’nin baştan yaptığı bir feragat ve fedakarlık sergilendi.
Aradan zaman geçti, tarih 13 Ekim 2020’ydi. Bahçeli, seçimin üzerinden bir yıldan biraz fazla zaman geçmişken, daha ufukta da henüz sandık yokken partisinin 2023’teki adayını açıkladı.
“2023’te Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Milletimiz Cumhur İttifakı ile kutlu yarınlara yürüyecektir.”
Sonrasında 18 Mart 2021’de yapılan MHP Kurultayında aynı görüşlerini daha coşkulu bir şekilde ortaya koydu:
“2023’te Cumhurbaşkanı adayımız bellidir, o muhterem isim Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Partili kardeşlerimize huzurlarınızda teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.”
Bu sözlerin sahibi Bahçeli, geçtiğimiz hafta sonu partisinin milletvekilleri ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleriyle Kızılcahamam’da yaptığı toplantıda adaylarının Erdoğan olduğunu bir kez daha gündeme getirdi.
Yapılacak seçimde Erdoğan’ın ikinci kez mi, üçüncü kez mi aday olacağına ilişkin görüşlerini açıklayarak tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Bu çıkışının ne anlama geldiğini, “Bu yılın Haziran ayında erken seçime hazır mısınız?” başlıklı yazımda dile getirmiştim. (Bu ayrı bir tartışma)
Bahçeli’nin AK Parti’nin peşine takılma tavrı yüzünden MHP, iktidar iddiasından vazgeçmiş bir parti olarak görünüyor. Partili gençlerin bir dönem seslendirdiği, “Devletin başına Devlet gelecek” sloganları unutulalı yıllar oldu.
Bu sözler, Erdoğan’ı gücendirme ihtimalinden çekiniliyor olsa gerek partinin sloganları arasından bütünüyle çıkmış gibi. MHP’nin kendi adayını çıkarmayacağı, sanki yapılacak her seçimde MHP’nin görevinin Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı makamda tutmakmış gibi bir görüntü sergileniyor.
MHP’DEN BAHÇELİ’Yİ İHRAÇ YOLU AÇILIR MI?
Uzun yıllar MHP’de siyaset yapan, Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan, Ankara milletvekili olarak Meclis’e giden Şevket Bülent Yahnici, tek adam sultasının hüküm sürdüğü partiden Bahçeli tarafından saf dışı edildi.
Yahnici, geçtiğimiz yıl sonunda MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’i anma toplantısına katıldığı ve sonrasında Halk TV’de söylediği sözlerden dolayı MHP’den ihraç edildi. Alparslan Türkeş Vakfı’nın düzenlediği toplantı, MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ’un organize ettiği bir grup tarafından basılmış ve katılımcılardan bazıları dövülmüştü.
Başkent Ankara’da terör eylemi: Kalabalık MHP’li grup Türkeş’in ruhuna Fatiha okunurken salonu basıp katılımcılara saldırı düzenledi. pic.twitter.com/gYSJskIMFN
— Haber Report 🔴 (@HaberReport) November 28, 2021
Partiden dışlanan Yahnici, şimdi parti içine bir çağrı yapıyor. MHP Tüzüğünün 78. Maddesinin 4. Bendinin açık olduğuna dikkat çeken Yahnici, Bahçeli’nin başka bir partinin adayını destekleyerek suç işlediğini öne sürüyor.
MHP Tüzüğünün 78. Maddesinin 4/a bendi ağır disiplin cezası gerektiren suçları şöyle sıralıyor:
“Madde 4. Kesin Çıkarma Cezasını Gerektiren Haller:
- a) Milletvekilliği ve mahalli idareler seçimlerinde diğer partilerin veya bağımsız adayların lehinde çalışmak ve propagandalarını yapmak, açık veya gizli olarak Parti ve adaylarının aleyhine çalışmak.”
Bahçeli’nin yıllarca Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan, MHP’nin kurucu kadrosundan Dündar Taşer’in damadı olan Yahnici’nin bu çıkışı MHP içinden yankı bulacak mı bilinmiyor.
Kendisinin Bahçeli’nin ihracı yönünde hazırlık yaptığının duyulması üzerine, Türkeş’i anma toplantısına katılması ve sonrasında Halk TV’ye çıkması bahane gösterilerek partiden uzaklaştırılan Yahnici’nin MHP’lilere bir mesajı var.
Bahçeli’nin tüzüğe göre suç işlediğini öne süren Şevket Bülent Yahnici, parti içinde ilkelere ve tüzüğe saygılı kişilerin bulunduğunu ve bunların Bahçeli’yi disipline sevk etmelerini beklediğini söylüyor.
Yahnici, parlamenter sistemin MHP tüzüğünün de bir emri olduğunun altını çiziyor ve tüzüğün 3. maddesini hatırlatıyor.
MHP’nin oy kaybı dinecek mi, parti içinde küstürülen isimlerin çıkışları bir sonuç verecek mi?
Yakın geçmişte yasal her türlü hazırlığın yapılıp olağanüstü kurultay yapılamayan bir partide bu adımlardan sonuç çıkabileceğini beklemek fazla iyimserlik olur.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***