Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Korkmazhan: KKTC, Türkiye’deki egemenlerin ve suç örgütlerinin üssü haline getirildi

Korkmazhan: KKTC, Türkiye'deki egemenlerin ve suç örgütlerinin üssü haline getirildi


KKTC’de yasa dışı bahis ve uyuşturucu ticaretinde adı geçen kumarhane sahibi Halil Falyalı’nın öldürülmesi birçok soru işareti yaratırken, yeraltı dünyasında bir hesaplaşma olduğu yorumlarını beraberinde getirdi. Organize suç örgütü yöneticisi olmaktan hakkında arama kararı çıkarılan Sedat Peker’in videolarındaki iddialar ile gündeme gelen Falyalı’ya düzenlenen suikasti ve arkasında neler olabileceğini, KKTC’deki Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan ile konuştuk.

Halil Falyalı’nın, Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını finanse eden isim  olduğunu ve dolayısı ile aralarındaki ilişkinin yalnızca dostluk değil, siyasi ve ekonomik bir boyutu olduğuna dikkat eden Korkmazhan, cinayetin ardından önemli siyasi gelişmelere tanık olunabileceğini düşünüyor.

KKTC’deki bataklığın kaynağının en başta Türkiye’deki yer altı dünyası ve uluslararası suç örgütlenmesi olduğunu söyleyen Korkmazhan’a göre, KKTC’de halkın bir kesimi Birleşik Federal Kıbrıs’ın oluşmasını ve uluslararası hukukun bir parçası olmayı talep ediyor, bunun için de mücadele yürütüyor. 

Türkiye’nin demokratikleşmesini Kıbrıs sorununun çözümüne, Kıbrıs sorununun çözümü de Türkiye’nin demokratikleşmesine bağlayan Korkmazhan, Kıbrıs ve Türkiye demokrasi güçlerinin mücadelede ortak olması gerektiğini vurguluyor. 

Halil Falyalı’nın öldürülmesinin olası sebeplerine gelmeden, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın cinayettin ardından “Falyalı çok değerli biriydi, çok üzgünüm” sözlerini değerlendirmenizi istesem?

Halil Falyalı, Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını ve partisi Ulusal Birlik Partisi’nin finanse eden bir isim. Geçtiğimiz cumhurbaşkanlığı seçiminde yalnızca finansal olarak desteklemekle kalmadı, bizzat sahada da çalışıldı Tatar lehine. 

Tatar ve Falyalı’nın kamuoyuna yansıyan birçok görüşmesi ve resmi bulunmakta. Ayrıca Halil Falyalı’nın babası Cahit Falyalı uzun yıllar UBP Parti Meclisi üyeliği yaptı ve şuan UBP Onursal Üyesi. Dolayısı ile mesele yalnızca dostluk meselesi değil. Siyasi ve ekonomik ilişki bir var. Ersin Tatar, Kıbrıs’ta federal çözüme, uluslararası hukukun bir parçası olmaya karşı çıkan bir siyasi. Bu bağlam da çıkar birlikteliği de söz konusu. Çünkü uluslararası hukukun parçası olan federal bir Kıbrıs’ta yasa dışı sanal bahis, kara para gibi kirli işleri yönetemezsiniz. 

CİNAYET DEVLET-MAFYA-SİYASET ÜÇGENİNDE İŞLENDİ 

Falyalı cinayeti “devlet-mafya-siyaset” üçgeninde bir şeyler olduğunu ortaya çıkardı? Neler oluyor sizce? Falyalı’nın şantaj arşivi, uyuşturucu kaçakçılığı, denklemin neresinde bunlar?

Falyalı hakkında birçok iddia var. Sedat Peker’in ortaya attığı iddialar var. Şantaj arşivinden, uyuşturucu kaçakçılığına, kara para transferlerinden, sanal bet sektörüne kadar. Erkam Yıldırım ve Mehmet Ağar ile ilişkileri hakkında iddialar var. Bunlar hakkında pek çok kez soruşturma açılması yönünde çağrılar oldu. 

Ne yazık hiçbir soruşturma süreci başlatılmadı. Falyalı’nın ismi 2007 tarihli Game Over ve 2016 tarihli Handikap isimli yasa dışı bahis operasyonlarında da gündeme geldi. Bunun yanın da somut olarak ABD’de Falyalı ve kardeşi hakkında 2011 Mayıs ayında “kara para aklama” ve uyuşturucu” suçlamasıyla dava açıldı. 2016’da karara bağlandı ve sanıklar hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 

KKTC uluslararası hukukun dışında olduğu için yakalanamadı. Bugün Kıbrıs gazetesinin haberine göre geçtiğimiz hafta Amerika kara para izleme birimi yetkilileri Kıbrıs’ın güneyine gelerek bazı iş insanları ve gazeteciler ile görüşerek Falyalı hakkında bilgi topladılar. 

Cinayetin zamanlamasının bununla bir ilişkisinin olup olmadığı bence oldukça önemli. Ben bu cinayetin devlet-mafya-siyaset üçgeninde işlenen bir cinayet olduğuna inanıyorum. Ömer Lütfü Topal cinayeti sonrası ortaya çıkan Susurluk skandalını hatırlayalım. Benzer bir yapılanma ile karşı karşıya olduğumuza inanıyorum.

ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE ÖNEMLİ SİYASİ GELİŞMELERE TANIK OLUNABİLİR 

Timur Soykan, “bu cinayet sadece yer altında değil yer üstünde de bir savaşın başladığını gösteriyor” diyor. Bu cümle hakkında ne düşünüyorsunuz? Ne demek bu sizce?

Türkiye’deki iktidar bloku siyasi ve ekonomik olarak büyük bir çıkmaz içerisinde. Ortada sürdürülemez, yönetilemez bir durum söz konusu. İktidar bloku yer altı ve yer üstüyle bir bütündür. Dolayısı ile yer altında başlayan blok içerisindeki hesaplaşma, bu cinayet ile yer üstünü de etkileyecektir. Önümüzdeki günlerde önemli siyasi gelişmelere tanık olunabilir diye düşünüyorum. 

Suç dünyasının yakından bildiği isimlerden biri olan Veysel Şahin, Türkiye’nin en büyük yasa dışı bahis operasyonunda yakalanmasının bu cinayetle bir ilgisi var mı?

Falyalı, Veysel Şahin’in iş ortağıydı. Veysel Şahin 2016’da Handikap operasyonunda tutuklanınca işleri Falyalı devraldı. Dolayısı ile bu da soruşturulması gereken önemli bir nokta. 

TÜRKİYE KKTC’Yİ BİR SÖMÜRGE, BİR ARKA BAHÇEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

KKTC, geçen hafta da Mehmet Akacan’a yapılan silahlı saldırıyla çalkalanmıştı. Akacan’ın oğlu, Ulucanlar çetesini ve Lefkoşa Büyükelçisini suçlamıştı. Falyalı cinayeti ile bağlantısı var mıydı? Bu tip olaylar çoğalıyor, çoğalacak mı?

Ne yazık ülkemiz Türkiye’deki egemenlerin, yeraltı dünyasının ve uluslararası suç örgütlerinin üssü haline getirildi. Kıbrıs’ın kuzeyi uyuşturucu, insan, silah kaçakçılığından, kara para, kumar ve bet sektörüne kadar bir sömürge, bir arka bahçeye dönüştürüldü. 

Birçok yasa dışı iş Kıbrıs’ın kuzeyinden yönetiliyor. Bunu herkes biliyor. Ancak kimse müdahale etmiyor. Çünkü sizin de belirttiğiniz gibi devlet-mafya-siyaset üçgeni söz konusu. Akacanlar olayında yaralama ve gözdağı ile yetinildi. Benzer olaylar yaşanıyor ve bu bataklık kurutulmadıkça ne yazık yaşanmaya devam edecek.  

İDDİALARA GÖRE FALYALI’NIN ARŞİVİNDE ERKAM YILDIRIM’IN DA KASETLERİ VAR

Sedat Peker, Halil Falyalı’nın bir şantaj kasetiyle Erkam Yıldırım’ı uyuşturucu rotası oluşturmak için kullandığını iddia etmişti. Bu olasılık hakkındaki görüşleriniz neler?

Bu iddia ile ilgili somut bir delil yok. İddialara göre Falyalı’nın arşivinde Erkam Yıldırım’ın da kasetleri var. Birçok yayın organın da, sosyal medya da benzer iddiaları biz de okuyoruz. Gelinen aşama da bir temiz eller operasyonuna ihtiyaç var. Tüm bu iddialar soruşturulmalı, doğrusu nedir açığa çıkartılmalı. 

Türkiye’den futbolcular, magazin dünyasının önde gelenleri, milletvekilleri hatta bazı sağ partilerin Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ile fotoğrafları yayınlanmıştı Falyalı ile zaman geçirken, tatil yaparken. Kıbrıs’ın önde gelenleri de sevip sayıyor muydu Falyalı’yı?

Seveni olduğu gibi sevmeyeni olan bir isimdi. Cumhurbaşkanından, Başbakan’a, birçok farklı parti yöneticisinden, milletvekiline, iş dünyasından, spor, basına kadar geniş bir ilişki ve etki ağı olan bir isimdi. 

Şimdi ne olacak, yeni bir Falyalı mı atanacak? Falyalı için sistemin yapı taşıydı benzetmesi var. Tam ortada önemli bir yerde duruyor gibi düşüneneler var. Sistem mevcut yapı taşını alıp yerine yeni bir yapı taşı mı koyuyor bu cinayetle. Yoksa güçler dengesi bozulduğu için yapı taşı çöktü ve artık bir yeraltı ve yerüstü çatışması mı başlıyor Kıbrıs’ta?

Bu bataklığın kaynağı en başta Türkiye yer altı dünyası ve uluslararası suç örgütlenmesi. Daha önce belirttiğimi gibi Falyalı, Veysel Şahin’in ortağıydı. Dolayısı burada yapı taşı, Türkiye’de örülen büyük suç duvarının bir parçası. Bir tuğla çekince olmuyor. Tüm duvarın yıkılması şart. Yoksa, bir tuğla çekilir, yerine yenisi konur. Duvar varlığına devam eder. 

ÜLKEMİZİN ARKA BAHÇE OLMASINI REDDEDİYORUZ

Kıbrıs’ın Türkiye’nin kirli bir arka bahçesine döndüğünü ifade etmiştiniz bir söyleşinizde, bundan dönüş var mı? Türkiye demokratikleşmeden, Kıbrıs kendi iç dinamikleri ile dönüşebilir, değişebilir mi?

Yalnızca Türkiye’deki egemenlerin ve yer altı dünyasının değil, uluslararası suç örgütlerinin de arka bahçesine dönüştürüldü. Susurluk olayını hatırlayalım. Vatikan ve Papa’nın rolünü hatırlayalım. Susurluk raporlarında açıkça yazıyor. 

Kıbrıs’ın kuzeyinde Vatikan’ın kara parası aklandı. Biz ülkemizin arka bahçe olmasını reddediyoruz. Birleşik Federal Kıbrıs’ın oluşmasını ve uluslararası hukukun bir parçası olmayı talep ediyor, bunun için mücadele yürütüyoruz. Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kıbrıs sorununun çözümüne, Kıbrıs sorununun çözümü de Türkiye’nin demokratikleşmesine bağlı. Biri olmadan diğerinin olması mümkün değil. Bu bağlamda, Kıbrıs ve Türkiye demokrasi güçlerinin mücadelesi ortaktır. 

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version