Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Çark

Çark


YORUM | PROF. MEHMET EFE ÇAMAN

Erdoğan dedi ki: “Hazreti Âdem aleyhisselam efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde kopartmak da bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin eli uzanamaz. Ona da dil uzatanlara haddini bildirmek görevimizdir.”

Bu tarz bir cümle durduk yere sarf edilmez. Ortada konuyla bağlantılı hiçbir şey yokken, durup dururken biri böyle bir şey dese normal olan herkes bu sözün neden söylendiğini sorar, merak eder. Erdoğan’ın bu cümleyi kurma sebebini biliyoruz. Neyin üzerine bunu söyledi? Sezen Aksu’nun bir güftesinde yer alan ve yıllar önce bestelenip şarkı yapılmış olan, Âdem ve Havva’ya ilişkin bir dizeden ötürü! Yukarıdaki cümlenin bire bir muhatabı Sezen Aksu’dur. Yani Sezen Aksu’nun kendisi de dâhil milyonlarca insan Erdoğan’ın cümlesini gayet iyi anladı, adresin kim olduğunu gayet net olarak anladı ve bundan dolayı da Sezen Aksu’nun yanında yer aldı, ona destek verdi.

Aynı milyonlar, Erdoğan’ı da kurduğu cümleden dolayı eleştirdi. Ben de bir önceki yazımı Erdoğan’a açık mektup olarak kaleme aldım. Ben de milyonlarca normal insan gibi Erdoğan’ın o nefret kusan söylemini eleştirdim. Dil kopartma gibi vahşi bir dilin Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olan zat tarafından kullanılmasındaki tehlikelere işaret ettim. Bu retoriğin İslamcı barbar bir söylem olduğunu, IŞİD ve El Kaide gibi canavar İslamcı terör örgütlerinin diskuru olduğunu izah ettim. Erdoğan’ın nefret kusan söyleminin mevcut 1982 anayasasına göre birçok madde bakımından kurulan cümlelerin suç teşkil ettiğini vurguladım.

Şimdi Erdoğan çark etti! Ne diyor? Benim açıklamalarım Sezen Aksu’ya değildi. Sezen Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismidir. Şarkılarıyla insanımızın duygularına tercüman olmuş bir sanatçıdır” diyor. Vay be! Reis’e bak! Serçe lakaplı usta sanatçı istifini bozmadan, dimdik durunca, üzerine bir de yazdığı bir şiirle Erdoğan’a meydan okuyunca, üstüne üstlük bir de milyonlar arkasında ona destek verince, neymiş? Astığı astık kestiği kestik otokrat bile çark edermiş.

Kimilerine göre bu önemsiz bir olaydır. Onlar olaylara yas siyah ya da beyaz olarak bakıyorlar. Sonuçta Sezen Aksu olayına da Erdoğan’ın gündem değiştirme taktiği olarak bakıyorlar. Oysa bir noktayı ıskalamamak gerek. Moral – ahlaki – üstünlük, kaba kuvvetten daha güçlüdür. Eğer moral üstünlüğünüz varsa, er geç kazanırsınız. Önemli olan haklı olmak! Sezen Aksu haklıydı. Hakkını savundu. Hatta kendisini savundu. Dilini savundu. Konuşma hakkında, ifade özgürlüğünde diretti. Sen beni yenemezsin dedi. Haklı çıkmadı diyebilir misiniz?

Ne diyor Sezen Aksu o yanıt olarak yazdığı şiirde?

Avcı

Sen beni üzemezsin

Zaten çok üzgünüm

Nereye baksam acı

Nereye baksam acı

Ben avım sen avcı

Vur bakalım…

Sen beni sezemezsin

Dilimi ezemezsin

Nereye baksam acı

Nereye baksam acı

Kim yolcu kim hancı

Bu şiir destansı bir direniş marşı ya da coşkulu bir mücadele ateşi falan değildir. Bu şiir çok basit bir hak savunusudur. Gücü de buradan geliyor. Bir sanatçının, bir güfte yazarının, bir bestecinin, Türkiye’nin en önemli seslerinden birinin, “dilimi ezemezsin” demesi ve bunu yüz binleri hapse tıkan bir diktatöre meydan okuyarak yapması azımsanamaz. O diktatörün gözünün içine bakarak “kim yolcu kim hancı” diye sorması, anlayanlar için önemli bir mesajdır. Şiirin gücünü kullanarak, açıkça “gideceksin” diyor. Bak dilini ezmeye çalıştı. Ne oldu? Ezmeye çalıştığı tek dildi, oysa şimdi aynı dilden milyonlarcası o dilin söylediği şarkıyı söylüyor. Susturamazsınız. En kötü ihtimalle Şeker Portakalı’ndaki Zeze gibi içinden söyler. O ses duyulmadığı kadar tehlikelidir.

Çark etmek sonun başlangıcıdır. Kâğıttan kaplan, Kılıçdaroğlu’nun deyimiyle “diktatör bozuntusu”, anayasa tanımaz, hukuk tanımaz, uygarlık tanımaz, kendi inandığını iddia ettiği değerlere bile menfaati gereği ihanet etmiş bir siyasi enkaz, işte karşımızda duruyor. İlmek-ilmek sanat örmüş, yüzlerce parçası insanların kalbine kazınmış Minik Serçe, kâğıttan kaplanın sanal ve şişirme imajını paramparça etti. Bu ikinci bir attan düşme olayıdır. “Paraları sıfırladın mı” dip noktası gibi bir noktadır. Ustalık dönemi dediği maharetinin en hat safhasında olduğu bir an, çökmekte olduğunun değil, çökmüş olduğunun resmidir.

Gülmeden edemiyorum. Neymiş? Dilini kopartmayı görev olarak gördüğü Sezen Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismiymiş. Şarkılarıyla “insanının duygularına” tercüman olmuşmuş. Bak sen! Bir gün önce dilini koparacağını söyle, bir gün sonra aynı kişinin ülkesinin insanının duygularına tercüman olan şarkıları olduğundan dem vur. Şahsiyete bak. Tükürdüğünü bu kadar çabuk yalayan, bu kadar yanar döner, bu kadar bukalemun, bu kadar kolay maske değiştirebilen, bu kadar çabuk kıvıran, bu kadar iyi kamufle olabilen, bu denli başarılı çevir kazı yanmasın yapabilen başka bir dünya lideri var mıdır? Daha tüm taban “Hazreti Âdem aleyhisselam efendimize kimsenin dili uzanamaz” gazının etkisindeydi Sayın cumhurbaşkanı? Hayırdır? Hani “O uzanan dilleri yeri geldiğinde kopartmak da bizim görevimizdir” diyordunuz? Bu dediğiniz vahşete çağrılara saflarınızdan bir sürü elemanınız methiyeler diziyordu? Hava gayet iyiydi! İslamcılığın en nadide hamlelerinden birini yapmıştınız? Ne oldu da bu cihatçı söylemleri bırakıp müşfik cumhurbaşkanı rolüne ışık hızında ricat ettiniz? Ne iş?

Ortada bir parodi var. Bir vodvil bu! Peder Bey’in hocası sevgili Haldun Abi’nin meşhur ve efsane oyunu Hisseli Harikalar Kumpanyası halt etmiş adeta. O halde buraya bırakayım, bu kumpanyayla mukayese edersiniz diye. Güfte sevgili Çiğdem Talu’nun, beste ise Melih Kibar’ındı.

Sayın bayanlar baylar

Konuklar vatandaşlar

Duyduk duymadık demeyin

Başlıyor numaralar

En son moda şarkılar

En ünlü sanatçılar

Korkusuz akrobatlar

Daha neler neler var

Hisseli harikalar kumpanyası açıyor perdesini, açıyor

Harikalar dünyası burası, herkese neşe saçıyor

Hisseli harikalar kumpanyası açıyor perdesini, açıyor

Harikalar dünyası burası, herkese neşe saçıyor

Sayın bayanlar baylar

Geçiyor dakikalar

Hadi vakit kaybetmeyin

Başlıyor numaralar

En son moda kantolar

En güzel kantocular

Hünerli sihirbazlar

Daha neler, neler var

Hisseli harikalar kumpanyası açıyor perdesini, açıyor

Harikalar dünyası burası, herkese neşe saçıyor

Hisseli harikalar kumpanyası açıyor perdesini, açıyor

Harikalar dünyası burası, herkese neşe saçıyor

Hisseli harikalar kumpanyası açıyor perdesini, açıyor

Harikalar dünyası burası, herkese neşe saçıyor

Vodvillerde hem komedi hem de dram olur. Gülerken ağlar, ağlarken gülersiniz. Oyunun sonu çok acıklı olacak. ‘Perde’ denilecek, az kaldı!

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version