Bravo Valla Erdoğan.
Benim gibi bir liberal demokratı bile böyle bir yazı yazma noktasına taşıyabildin, pes yani.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CUMHURBAŞKANI SIFATIYLA, Merkez Bankasının bir politika enstrümanı olan faizin düzeyi ile Nas arasında ilişki kurabiliyor ve “Nas orada dururken bizden (AKP yani) birileri nasıl oluyor da faizi savunabiliyor?” diyebiliyor.
Nas İslam dininde “Kur’an’da yer alan ayetler ve Peygamberin söylediği sözler olan hadislere verilen genel ad” demek.
Türk Dil Kurumuna göre de Nas “Açıklık, açık ve kesin yargı” anlamına.
Erdoğan da “Nas ortada, ben burada olduğum sürece faizler inecek” diyor.
Çok vahim bir yanlış.
Üstelik, yirmi senedir aklın, Nas’ın nerede idi diye de sormayacağım.
Erdoğan bir vatandaş olarak faizi Nas’a aykırı görüyorsa, olabilir, tasarruflarını faiz ile işlem yapan bankalara emanet etmez, kredi kullanacak ise de yine bu bankalardan kredi almaz, buna kimsenin bir itirazı da olmaz, olamaz.
Türkiye’de İslami finans esaslarına göre faaliyet gösterecek ilk banka açılır iken anayasal (laiklik?) tartışmalar yapılmış idi, ben de o tarihlerde genç bir öğretim üyesi ya da belki araştırma görevlisi olarak ülkemizde bu tür esaslara göre faaliyet gösterecek bankalar ile çalışmak isteyecek vatandaşların olabileceğini, tasarruf arzını olumlu etkileyebileceğini ve bu tür bankalara izin verilmesi gerektiğini savunmuş ve bizim mahalleden, aynen üniversitelerde türban özgürlüğünü savunduğum zamanlarda olduğu gibi, çok eleştiriler almış idim.
Şimdi ise durum çok farklı ve çok tehlikeli.
Erdoğan faiz ile mücadeleyi bir vatandaş olarak değil, çok güçlü kamu erki kullanan bir Cumhurbaşkanı olarak devreye sokuyor.
Erdoğan bu ülkenin ve devletin Cumhurbaşkanı ve Anayasa kendisini, istese de, istemese de bağlıyor.
Anayasanın ikinci maddesi “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” diyor; yani laik bir devletin Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Ayın Anayasanın 24. Maddesinin son paragrafı da aynen şöyle: “Kimse (Cumhurbaşkanları hariç demiyor) Devletin sosyal, EKONOMİK, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz”.
Anayasanın 2. ve 24. Maddeleri orada durur iken Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanı sıfatıyla düşük faiz politikasını savunabilir ama “faiz politikalarıyla ilgili Nas’ı gerekçe gösteremez”.
Gösterir ise ne olur?
Suç işlemiş, üstelik çok vahim, çok tehlikeli bir suç işlemiş olur.
Sayın Cumhurbaşkanının çok vahim ve çok tehlikeli bu hatayı bilmeden yaptığı söylenebilir mi?
Hiç zannetmiyorum.
Büyük risk alıyor Erdoğan.
Laik devlet ilkesi konusunda çok duyarlı olduklarını söyleyen diğer AKP’li zevat bu tuhaf durum için acaba ne düşünüyorlar?
Faizleri aşağı çekerek enflasyonla mücadele fikri bir saçmalıktır ama nihai analizde çok yanlış bir iktisadi yaklaşımdır der geçersiniz.
Ama, bu fikri uygulamada Nas’a dayandırmak anayasal bir suçtur.
Bunlar iki farklı konu.
Bizden hatırlatması.
Bir aşama sonra acaba Erdoğan kendisini eleştiren TÜSİAD Başkanının adı ve soyadını da gündeme getirecek midir?
Erdoğan yapmaz ise Bahçeli yapar mı acaba bunu?
İşler buraya kadar gidebilir mi yani?
Bu iddia bir iftiradır diyenler çıkabilir.
Allah herkesi yakışan iftiradan korusun.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***