Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

17-25 Aralık yolsuzluğuna “Midem bulandı okurken, tutuklansınlar” diyen savcı, nasıl terfi etti?

17-25 Aralık yolsuzluğuna “Midem bulandı okurken, tutuklansınlar” diyen savcı, nasıl terfi etti?


AKP iktidarının bakanları ve çocuklarının merkezinde olduğu 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu 8. yılına girerken, yeni bilgiler ortaya çıkıyor. 17-25 Aralık soruşturmasında teknik takip, dinleme ve tutuklama kararı veren sulh ceza hakimleri, iktidarın emrine girip önce sanıkları tahliye ettiler. Daha sonra da dosyayı kapatıp terfi aldılar.Muhalefet partisi milletvekilleri yıllardır soruşturmayı Meclis kürsülerinden anlatıyor ancak 17-25 soruşturmasını yürüten polis müdürleri Yakup Saygılı, Nazmi Ardıç, Kazım Aksoy, Yasin Topçu ve Mehmet Akif Üner’in de aralarında olduğu polislere ‘kumpas’ kurdukları iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme kararıyla yapılan teknik takip, dinleme ve ele geçirilen para sayma makineleri, onbinlerce dolar ve diğer deliller ortadayken, hakkında yolsuzluk fezlekesi düzenlenen Erdoğan Bayraktar’ın doğruladığı 17-25 dosyasını hazırlayan polislere kumpas iftirasıyla ceza verildi.

Reza Zarrab, Türkiye’de 17 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmasında tutuklanmış, iki ay sonra serbest kalmıştı.

MUHALEFET, YOLSUZLUĞU ORTAYA ÇIKARAN POLİSLERE SAHİP ÇIKMADI

Yolsuzlukların uzandığı isim olan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve partisi var güçleriyle yolsuzluğun üzerini kapatmaya uğraştılar. Yargıya ve emniyete yaptıkları müdahalelerle yolsuzluğun üzerini örttüler. Hukuk ve etiğe aykırı bu durumdan dolayı AKP’nin duruşu anlaşılsa da 17-25 delillerini medyada ve Meclis kürsülerinde her daim kullanan muhalefet partilerinin 7.5 yıldır cezaevinde tutulan polis müdürlerine kurulan ‘kumpas’a sessiz kalması dikkat çekiyor. Bu durumun ahlakiliği kamuoyu ve tarih tarafından mutlaka yargılanacaktır.

17-25 ARALIK SÜRECİ NEDİR?

Evet 17 ve 25 Aralık 2013 tarihinde yapılan yolsuzluk soruşturmasının kısa bir özetiyle başlayalım. 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması Zekeriya Öz’ün koordinesinde savcılar Celal Kara, Mehmet Yüzgeç ve Muammer Akkaş tarafından yürütülüyordu. Savcı Celal Kara’nın 17 Aralık 2013 günü verdiği talimatla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ile Mali Şube Müdürlüğü ekipleri dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Oğuz Bayraktar, iş adamı Ali Ağaoğlu, dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ve iş insanı Rıza Zarrab’ı gözaltına aldı.



Tayyip Erdoğan, 17 Aralık 2013’te oğlu Bilal Erdoğan’dan evdeki paraları sıfırlamasını istedi.

ERDOĞAN’IN BİLAL’LE SIFIRLAMA KONUŞMASI

Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Aralık günü oğlu Bilal Erdoğan’ı arayarak Üsküdar Kısıklı’daki milyonlarca euroyu sıfırlamasını istediği ortaya çıktı. Şüphelilerin ev ve işyerlerinde aramalar yapıldı, para sayma makinalarıyla büyük miktarda nakit para ele geçirildi. Rıza Zarrab’ın bürokraside dört bakan ile geliştirdiği ilişkiler ve rüşvet çarkı sayesinde kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi birtakım yasadışı işleri yürüttüğü belirtiliyordu. Erdoğan hükumeti, yargıda ve emniyette peş peşe adımlar atarak soruşturmayı adeta kilitledi. Adli kolluk yönetmeliği değiştirilerek, savcıların Operasyonu yapan emniyet müdürleri ve polisler görevden alındı. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın merkeze çekilirken, yerine Aksaray Valisi Selami Altınok atandı. Muammer Akkaş’ın yürüttüğü, aralarında Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da yer aldığı ihaleye fesat karıştırma ve suç örgütü kurma iddiasıyla yapılan soruşturma ise İstanbul Emniyetinin Akkaş’ın gözaltı talimatını yerine getirmeyi reddetmesi nedeniyle sonuçsuz kaldı. Soruşturma savcıları Zekeriya Öz, Celal Kara, Mehmet Yüzgeç ve Muammer Akkaş, AKP’nin HSYK’daki kontrolü ele geçirmesinin ardından görevden alındı. Ve 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının üzerini kapatacak süreç başladı.



17-25 Aralık’ın sembolleri para sayma makinesi ve ayakkabı kutusuydu.

17-25’İ KAPATAN HAKİM VE SAVCILAR

Bold Medya, 8’nci yıldönümünde soruşturmayla ilgili çarpıcı bilgilere ulaştı. 17-25’in üzerini kapatan savcı ve hakimler, Erdoğan hükumeti tarafından ödüllendirildi. 17-25 Aralık dosyalarını kapatan savcılardan İrfan Fidan AYM üyeliğine, sanıkları 2 kez tutuklatan rüzgarın dönmesiyle de dosyayı takipsizlikle kapatan Ekrem Aydıner sicili temizlenerek Ankara Başsavcıvekilliğine atandı. Savcı Fuzuli Aydoğdu ile hakimler Hulusi Pur ve İslam Çiçek ise Yargıtay üyesi yapıldı. Yolsuzluk soruşturmasında Reza Zarrab ve diğer sanıkların tutukluluğunun devamına kararı veren hakim Ahmet Civelek ise 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yaptığı için tutuklanan polisleri yargılayan mahkemenin başkanlığına atandı.



17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüten polisler önce görevden alındı sonra da tutuklandılar.

KARARLARINI UYGULAYAN POLİSLERİ TUTUKLADILAR

Terfi ettirilen hakim ve savcıların durumu ise dikkat çekici. Çünkü, terfi ettirilen isimlerden bazıları 17-25 henüz soruşturma aşamasındayken polislerin talep ettiği teknik takip ve dinleme kararlarına imza atıp, sanıklar hakkında tutuklama kararı verdiler. Örneğin Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, 5 Nisan 2013 tarihinde Rıza Zarrab ve Süleyman Aslan hakkında 2 kez dinleme ve teknik takip kararı verdi. Sulh Ceza Hakimi Hulusi Pur ise sanıklar Abdullah Happani, Ahmet Murat Öziş, Adem Gelgeç, İrfan Işıkgün hakkında 13 Şubat 2013’te dinleme kararı verdi. Sulh Ceza Hakimi Kürşad Serbes, 2 Eylül 2013’te teknik takip kararı verdi. Yargıtay üyeliğine atanarak ödüllendirilen İslam Çiçek ise, Sulh Ceza Hakimiyken Rıza Zarrab hakkında teknik takip kararı verdi. 17-25 Aralık soruşturmasıyla ilgili teknik takip ve dinleme kararlarını veren bu hakimlerden bazıları, AKP iktidarının istediği şekilde dosyanın kapatılmasında rol aldı. Kararlarını uygulayan polisleri ‘kumpas’ iddiasıyla tutukladılar.

TAKİP KARARI VERDİ, SONRA DA POLİSLERİ TUTUKLADI

Teknik takip kararı veren Hulusi Pur, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da aralarında bulunduğu 6 kişiyi tahliye etti. Pur, daha sonra da 17 Aralık operasyonunda görev alan 115 polis hakkında Selam Tevhid soruşturmasında arama ve gözaltı kararı verdi. Pur, bu kararlarının ardından İstanbul’da Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına, 2018’de de Yargıtay üyeliğine atanarak ödüllendirildi.

17 ARALIK’TA DİNLEME KARARI VERDİ, ADLİ YARGI KOMİSYONU BAŞKANI OLDU

17-25’te dinleme kararı veren Bekir Altun ise, TOKİ, Fatih Belediyesi ve Halk Bankası’na yönelik operasyonu dalgasında nöbete çağırılarak haklarında tutuklama talep edilen kişilerin salınmasını sağlamıştı. Selam-Tevhid dosyasında 150’ye yakın dinleme kararına imza atan Altun, 17 Aralık sonrası rüzgarın dönmesiyle talimatını uygulayan polisleri tutukladı. Altun, İstanbul Anadolu Adliyesi Adli Yargı Komisyon Başkanlığına atanarak terfi ettirildi.



Hakim İslam Çiçek.

FACEBOOK’TAN ERDOĞAN’A SEVGİSİNİ İLAN ETTİ, YARGITAY’A ATANDI

17 Aralık soruşturmasında Reza Zarrab ve diğer sanıklar hakkında teknik takip kararı veren İslam Çiçek, iktidarın yargıda kontrolü alması sonrası Reza Zarrab ile Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan, Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’i tahliye etti. Facebook sayfasından Tayyip Erdoğan için “Allah UZUN ömür versin UZUN adam” paylaşımları yaparak sevgisini gösteren Çiçek, 2017’de Yargıtay üyeliğine seçildi.



Savcı Ekrem Aydıner.

‘DOSYAYI OKURKEN MİDEM BULANDI, GÖTÜRÜN BUNLARI’

17-25 Aralık soruşturmasında yer alıp daha sonra da takipsizlik kararı vererek yolsuzluk dosyasının kapatılmasını sağlayan Savcı Ekrem Aydıner’e özel bir parantez açmak gerekiyor. Aydıner, savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in yürüttüğü 17 Aralık yolsuzluk soruşturması savcısına 3’ncü savcı olarak atandı. Kara ve Yüzgeç’in görevden alınmasının ardından dosyada tek savcı olarak kalan Aydıner, 17 Ekim 2014’te 17 Aralık soruşturmasında ‘Usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı’ gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Aydıner’in bu kararı sonrası hakkında daha önce HSYK tarafından verilen ‘kınama’ cezası kaldırıldı. Aydıner, 2020 yılında önce İzmir Başsavcı Vekilliğine kısa süre sonra da Ankara Başsavcı Vekilliğine atandı. Aydıner, CHP’li milletvekilleri hakkında fezleke düzenlemesiyle gündeme geldi. Aydıner, Sanıkları tutuklamaya gönderen savcı Ekrem Aydıner, 17 Aralık sürecinde 2 defa sanıkların tutuklamasının uzatılmasını talep etti. Aydıner’in sanıkları tutuklamaya sevkederken “Dosyayı okurken midem bulandı, götürün bunları mahkemeye tutuklansınlar” dediği belirtildi.

İRFAN FİDAN: 25 ARALIK’I KAPATTI, POLİSLERİ TUTUKLATTI

25 Aralık soruşturmasının kapatılmasında bizzat rol alan isimlerden savcı İrfan Fidan ise, soruşturmada görev alan 115 polis hakkında Selam Tevhid iddiasıyla gözaltı kararı verdi. Fidan, Fidan, üstün gayretlerinin ardından önce İstanbul Başsavcı Vekilliği görevine ardından ise İstanbul Başsavcılığına atandı. Fidan, 27 Kasım 2020’de Yargıtay üyeliğine seçildi. Yargıtay’da bir gün dahi görev yapmadan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday olan Fidan, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından AYM üyeliğine seçildi.

FUZULİ AYDOĞDU: SORUŞTURMAYI KAPATTI, KOLTUĞU KAPTI

17-25 Aralık soruşturmalarında takipsizlik kararı veren savcılardan bir diğeri olan Fuzuli Aydoğdu da, önce İstanbul Başsavcı Vekilliğine ardından HSK Genel Sekreterliğine oradan da Yargıtay üyeliğine terfi ettirildi. 25 Aralık dosyasını kapatan savcılardan İsmail Uçar ise İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanarak ödüllendirildi.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version