Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Mehter gibi

Mehter gibi


YORUM | ALPER ENDER FIRAT

CHP, KHK konusunda mehter takımı gibi ilerliyor. Bir ileri iki geri, iki ileri bir geri adımlarla ne dediği tam belli olmayacak bir şekilde yol almaya devam ediyor. 

Daha önce bütün KHK’lıları göreve iade edeceğini söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu bu kez  siyasetin köpeği haline gelen bir yargı sistemi tarafından hakkında karar verilmiş KHK’lılardan, sadece beraat edenleri, takipsizlik verilenleri, soruşturmaya gerek duyulmayanları kamudaki görevlerine geri iade edeceklerini söyledi.

CHP, KHK konusunda tam cesur bir tavır içine girecekti ki sanıyorum Dursun Çiçek ve arkadaşları diğer meselelerde olduğu gibi yine devreye girdi, partinin kontrolden çıkıp hukuk, adalet, insan hakları gibi söylemlere kaymasına müsaade etmedi.

CHP bu tavrı ile siyasetin emrindeki yargının aldığı kararları reddetmediğini, kanunda yer almayan suçlardan dolayı insanların cezalandırılmasında bir beis görmediğini de teyit etmiş oluyor.

Bugüne kadar Recep T. Erdoğan’ın tek adam olmak için kurduğu 15 Temmuz rejimi diyorduk ama her geçen gün olayın gerçek boyutları biraz daha ortaya çıkıyor. Öyle anlaşılıyor ki, 15 Temmuz rejimi, Erdoğan eliyle kurulmuş ama Erdoğan için kurulmamış bir yönetim biçimi. Ortakları onun ortadan kalkmasından sonra rejimi tek başlarına kontrol edecekler. Zaten AKP, Erdoğan’ın kişiliği üzerine oturmuş, onun yokluğunda tuzla buz olacak bir partiye dönüşeli çok oldu. O gidince bütün iktidar, ortaklarına kalacak, AKP tabanı da o zaman tank egzozunun gömlekle tıkanan bir şey olmadığını bütün çıplaklığıyla anlayacak.

Böyle bir rejimin kurulmasını sağlayanların muhalefeti göz ardı edeceğini düşünmek saflık olurdu zaten. Hem hatırlayacaksınız yakın zamana kadar derin devlet en çok da muhalefete nüfuz edebiliyor, onlar üzerinden varlık savaşı veriyordu.

Hatırlayacaksınız AKP, yönetimde AB reformlarını yapmaya gayret ettiği, henüz rotayı Batı’dan Ortadoğu’ya çevirmediği, devlet içindeki karanlık yapılarla mücadele edildiği zamanlarda Ergenekon, direnişini CHP ve MHP üzerinden yapıyordu. Pek çok Ergenekon sanığı bu iki partiden milletvekili yapılarak kurtarılmıştı. Derin devletin CHP ile ilişkileri her partiden çok daha yakın, çok daha sıkı fıkıdır.

CHP bu zamana kadar, gerektiği kadar muhalefet yaptı, her ihtiyaç halinde 15 Temmuz rejimine baston oldu. Ortakları eğer Recep’in biraz daha başta kalmasına ihtiyaç duyarlarsa diğer muhalefetimsi parti olan İYİ Partiyi MHP gibi Erdoğan’ın yanına verecekler.

Yani bu rejim iktidarı ve muhalefetiyle beraber kurulmuş bir rejim.

Bununla birlikte ben kişisel olarak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun KHK’lar konusunda adil davranmak istediğini, insanların kanunda yeri olmayan bir şekilde cezalandırılmasına karşı olduğu kanaatindeyim. Ama düşüncelerini eyleme geçirmek konusunda bir hayli korkak ve çekingen davranıyor. Özgürlükçü ve adil bir açıklamadan hemen sonra hık mık etmeye başlıyor. Muhtemelen Dursun Çiçek’in arkadaşları CHP’nin durması gereken noktayı Kılıçdaroğlu ve diğer yöneticilere hatırlatıyor.

Bugün siyaset politika üretemeyen, derin devletin bir aparatı sadece. Bir karakter ortaya koymadıkça, cesur davranmadıkça da aparat olmaktan asla kurtulamayacaklar.

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version