Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Bize su verdi!

Bize su verdi!


YORUM | M. NEDİM HAZAR

Kazimodo (orijinali Quasimodo’dur) Victor Hugo’nun namı yazarını aşan kahramanlarından biridir. Usta yazarın, çirkinlik ile asaletin aynı bedende yer alması durumunda insanlar tarafından nasıl karşılanabileceği konusunda örnekleme açısından inşa ettiği bu karakter Notre Dame’ın Kamburu romanında apayrı bir yol izler. Bir süre sonra suret sireti adeta esir alır.

Haddini aşarak güzeller güzeli Esmeralda’ya aşık olur bu kambur, çirkin, hasit, aksak ve sağır zangoç. Hayatının tek gayesi Esmeralda’nın gözüne girebilmek, onun bir tebessümüne layık olabilmektir. Çirkinliği sebebiyle normal insanlara duyduğu kin her geçen gün artmıştır.

Linç edildiği gün kalabalık nefretle onu taşlarken güzel Esmeralda bu çirkin zangoca bir tas su verir. Kazimodo için bu hayatının en müthiş anıdır. O çirkin ezikliği içinde sonsuza kadar aynı cümleyi sayıklayıp durur:

“Bana su verdi!”

Artık ölse bile gam yemeyecektir!

AKP iktidarı ve Erdoğan, sireti 10 yıl sonra suretine dönüşen çirkin bir kambur gibi. Her türlü fenalığı meşru gören acımasız bir fazişan zihniyet.

Ve bu zihniyet, normal olana duyduğu nefret ile yaşıyor. Kazimodo gibi. Siyasal İslam, sadece İslam aleminin değil, dünyanın başına bela bir kilisece zangocu iticiliğinde görülüyor.

Bu sebeple gittikleri Amerika seyahatinde bir tas su bulamadılar.

Ki sadece o bir karelik görsel için gitmişlerdi.

Bu sebeple daha uçaktayken saydırmıştı Erdoğan Biden’a…

İktidar tüm umudu Glasgow’a saklamıştı. Dolayısıyla önce Roma ardından İngiltere’ye yapılacak seyahat esnasında uçağa dolduruldu tüm yandaş ve yardakçılar. Herkeste bir heyecan, bir ümit.

Acaba bu sefer yüzümüze bakacak mı, bize randevu verecek mi?

Ve Amerika her zaman yaptığını yaparak herkesi ters köşeye yatırdı. Biden, Erdoğan ile görüşmeyi kabul etmekle kalmadı, yandaşlarının birkaç yıl kullanacağı görsel malzeme de verdi.

AKP cenahı için bu tam da, “Kör istedi bir göz Allah verdi kontak lens” durumuydu…

Kimsenin toplantıda nelerin konuşulduğu ve hangi somut neticelerin elde edildiğine dair en ufak bir fikri yoktu. Havuz bildik geyikleri okurlarına boca ederken, uçaktaki tüm yalakalar aynı metnin farklı tondaki yazılarını kaleme aldılar.

Elde bir tek ABD tarafının yaptığı şu açıklama vardı: “Demokratik kurumların önemini, insan haklarına saygıyı, barış ve gelişme için hukukun üstünlüğünün öneminin altını çizdiği…”

Ancak bizim saray avanelerinin kafa bambaşkaydı…

Kimi kendisine sunulan bir fotoğrafa bakıp bakıp duygulanıyor ve kendi kendilerine gazı verdikçe veriyorlardı. Her zaman olduğu gibi Erdoğan’ın ümmetin liderliğinden girip, “Alem reis görsün”e kadar uzanan bir yalakalık paçalardan sızıyordu.

Ancak esas vıcık vıcıklık, görüşmeden bir gün sonra yayınlanan havuz manşetlerindeydi. Ve elbette dibine kadar kullanıyorlardı bu nimeti. Çünkü Başta Biden olmak üzere Dünya nimetleri siyasal İslamcılara su vermişti! Asrın Kazimodo’ları için bundan daha büyük bir fırsat olabilir miydi?

Bu eziklik histerisi anlaşılan artık bundan sonra bu ülkenin kaderi olacak. Bir yandan ağır hakaret edip saydırdığımız ülkelerin ensemizi okşamasını gurur vesilesi yapacak bir iktidarımız var.

Ancak bu arada başka bir kepazeliği nedense üstün körü geçiştirdi havuz medyası.

Erdoğan büyük umutlar bağladığı Glasgow toplantısına katılmayacaklarını açıkladı.

Türk tarafı gerekçe olarak bir şey söylemedi, medya sus pus.

Açıklama Reuters’ten geldi. Bir yetkilinin verdiği kulis bilgisine göre, Glasgow yetkilileri, “Ağalar bu kadar makam arabası, bu düğün konvoyu mantığıyla burada gezemezsiniz, buranın bir trafiği disiplini var sizin için trafiği kapatamayız. Bakın ABD başkanı bile iki araçla geziyor,” diyerek 50 araçlık Saray konvoyuna izin verilmeyince Erdoğan sinirlenip geziyi iptal etmiş…

Eh, elin Glasgow’u bizimkisi gibi değil, trafiği kapatıp tepemize çay atmasını beklemiyorlar doğal olarak!

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version