HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Sürecin hızlanarak farklı bir evreye dönüştüğü günleri yaşıyoruz. BBP’li Mustafa Destici’nin, ardından MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çıkışı, “AK Partiliyim” demenin utanılacak hale geldiği günlerin yakın olduğunu gösteriyor. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın çıkışı ise gelmekte olanın artık içerde yaşanmaya başladığının göstergesi.
Büyük yapıların yıkılışı birden olmaz. Önce yapının büyümesi yavaşlar ve durur. Sonra küçük mağlubiyetler veya zararlar yaşanır. “Ne yapsa kazanıyor” denilen dönem artık gerilerde kalmış olur. Ve artık kazanamadığı gizlenemez bir tablo olarak ortaya çıkar.
İşte bu “kazanamaz olduğu gizlenemez hale gelme” durumu görülür hale geldikten sonra süreç hızlanır. Hem de çok hızlanır.
Bu anlattığım süreç, devletler için de böyledir, şirketler için de iktidarlar için de… Hatta insanların kişisel kariyerleri bile biraz buna benzer.
AK Parti, yıllar boyu yenilmez armada gibi siyaset dünyasını satüre etti. Kariyerindeki ilk ciddi çiziği 7 Haziran 2015 seçimleri ile aldı. Ancak hemen arkasından terör batağı manivelasını kullanıp toplumu sindirdi ve yüzde 50 ile 1 Kasım’da yeniden iktidar oldu. Yürüyüşünü sürdürdü.
AK Parti ve Tayyip Erdoğan’ın çıkışı, 24 Haziran 2018 genel seçimleri sonrasında yaşanan döviz krizi ile son buldu. Bu tarihten itibaren artık parti ve lider için hiçbir şey eskisi gibi olmamaya başladı.
O tarihe kadar pejmürde bir görünüm veren muhalefet, asgari müştereklerde de olsa bir araya gelip yerel seçimlere hazırlandılar. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde AK Parti böyle yenilgiye uğratıldı.
İstanbul’da yaşanan seçim iptali ve nihayetinde 23 Haziran’da tazelenen seçimlerle “şerefli yenilgi” kendi elleri ile “utanç tablosuna” dönüştü. Millet İttifakının adayı Ekrem İmamoğlu, 18 bin oy farkını 800 bine çıkardı.
CUMHUR İTTİFAKINDAKİ İLK ÇATIRTI BBP’Lİ DESTİCİ’DEN GELDİ
Ekonomideki sıkıntılar toplumun her kesimini etkiliyor. Muhalif kanatta yer alan pek çok kişinin yanıldığı bir nokta var. AK Parti’ye oy verenlerin hepsinin bir elinin yağda, bir elinin balda olduğunu sanıyorlar.
Oysa iktidarın nimetlerinden bir kısmı yedi sülalesini ihya ediyor, bir kısmı yakın çevresini, bir kısmı ancak kendisini kurtarabiliyor. Bu partiye oy verenlerin önemli bir kısmına ise sadece işin kuru kuru mensubiyet gururu kalıyor.
2018’den bu yana artan ekonomik sıkıntılar, iktidar cenahında önce bu dış halkadakileri vurmaya başladı. Bu kesim AK Parti’den önemli ölçüde soğumuş durumda. Bir kısmı başlarını sokacak yeni bir çatı bulurken, hâlâ daha “başka kim var ki?” diye tereddüt içinde olanların bulunduğu bir dönemdeyiz.
Ekonomideki sıkıntılar, bu yılın ikinci yarısından itibaren hızla artmaya başladı. Şu veya bu sebepten dolayı tedarikte kırılmalar yaşanır oldu. Fiyatlara yetişmek sıradan insanlar için imkânsız hale geldi.
Sokağa kulak verenler ve gözlem yapanlar feryadın en can yakıcısını görmeye ve duymaya başladılar. Cumhur İttifakının hızlı üyesi Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, insanların öfkesini görünce, bu ayın başında yer aldığı ittifaka ilk mesafeyi koyan isim oldu.
Destici, Kocaeli Başiskele’de bir grup STK temsilcileri ile biraya geldiğinde ittifakın ortağı olmalarından dolayı eleştirilerin odağı haline geldi. İnsanların gözündeki öfkeli bakışların kendilerine yönelmesinden korkan Destici, kendince bir ayırım yapmaya çalıştı.
“Cumhur İttifakının üyesiyiz, hükümet ortağı değiliz” demek durumunda kaldı. Bu ittifak çatısı altında ilk yan çizme olarak kayıtlara geçti. Oysa yakın tarihe kadar sanki iktidar ortağı imiş gibi görüntü vermek işlerine geliyordu.
BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞININ ANLAMI ÇOK DAHA FARKLI
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma, BBP lideri Destici’nin yaptığı çıkıştan çok daha büyük önem taşıyor. Demokrasilerde muhalefetin iktidardan daha önemli bir yeri olduğunun altını çizen Bahçeli şunu dedi:
“Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da işlevi ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir, bunun yanı sıra TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür.”
MHP, görünürde Cumhur İttifakının ortağı. Bugüne kadar ise iktidarın kendisi gibi hareket etti. Erdoğan’ın topluma açıklayamayacağı konuları kendi çıkıp savundu. Partilileri ise bunun nimetlerini fazlasıyla devşirdi. İktidar nimetlerini toplamada MHP’lilerin şimdi bile yaşadıkları bir sorun bulunmadığının altını çizmeliyim.
O MHP ki, bırakın AK Parti’yi ve Erdoğan’ı rahatsız etmeyi, minik ortak Vatan Partisi ve lideri Doğu Perinçek rahatsız olur diye Çin zulmü altında var olma mücadelesi veren Doğu Türkistan’ı bile ağzına almaya çekinir oldu.
Böyle bir Bahçeli’nin şimdi “sorumluluğumuz muhalefettir” deme ihtiyacı hissetmesi sanılandan öte öneme sahip. Dahası, yakında yeni çıkışların geleceğinin de bir işareti olarak yorumlamak gerekiyor.
Bahçeli ile Erdoğan arasındaki belirginleşen görüş farklılıklarını paylaşmak ayrı bir yazının konusu olacak kadar geniş.
FAKIBABA İSE İÇERDEKİ KAYNAMANIN DIŞA YANSIMASI
Ahmet Eşref Fakıbaba siyasette önemli bir isim. AK Parti ve liderine karşı meydan okuyan Fakıbaba, AK Partililerin güç zehirlenmesine başlayıp, “Erdoğan’ın ceketini koysak kazanırız” dedikleri bir ortamda “Ben varım” deyip AK Parti’nin karşısına çıkıp seçimlere girmişti.
Fakıbaba, 2009 yerel seçimlerinde AK Parti’nin karşısına bağımsız aday olarak çıktı ve “ceket koysak kazanırız” diyenleri yenilgiye uğratıp yeniden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti. Daha sonra muhalefet çizgisini sürdürmeyen Fakıbaba, 1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti listesinden Meclis’e gitti.
Sonrasında Binali Yıldırım hükümetinde 2017-2018 arasında Temmuz’dan Temmuz’a bir yıl kadar Tarım ve Orman Bakanlığı görevini yaptı. Kendisi şimdiki bakan Bekir Pakdemirli’nin selefi oluyor.
Fakıbaba, halen Şanlıurfa’dan AK Parti milletvekili olarak Parlamentoda bulunuyor. AK Partili vekil olarak son yaptığı çıkış ezberleri bozdu. Ömer Ağ’ın yerel Edessa TV’deki Panorama programına konuk olan Fakıbaba, “Sahada sıkıntı var. Bu işin şakası yok, hükümetimizin ekonomiyi mutlaka düze çıkarması lazım” dedi.
Şanlıurfa AK Parti’nin en güçlü olduğu büyükşehirlerden birisi. 14 milletvekilinin 8’ini iktidar partisi çıkarmış durumda. Fakıbaba, katıldığı programda Şanlıurfa’da sağlıkta, ekonomide, eğitimde, işsizlikte büyük problemler olduğunu dile getiriyor.
https://www.facebook.com/watch/?v=683942162527899
Fakıbaba’nın bu sözleri söylemesinden daha önemli gelişme daha sonrasında yaşandı. İstifa etmek istediği ve engellendiği anlaşıldı. Partisi içindeki bazı kişiler tarafından tehdit edildiğini bizzat kendisi açıkladı. Sosyal medya hesabından, “boyun eğmeyeceğim” dedi:
“Dün akşam katıldığım TV programında yaptığım açıklamalardan sonra rahatsız olanların tehdit ve baskılarına asla boyun eğecek bir insan değilim. Suç duyurusunda bulundum ve konunun takipçisi olacağım. Haksızlığa karşı durmaktan ve adaleti savunmaktan asla geri durmayacağım.”
Bu yaşananlar daha çözülmenin fragmanı gibi.
Siz hiç mısır patlattınız mı? Mısırı tencere döküp ateşin üzerine koyarsınız. Dakikalarca ateşin üzerinde sallarsınız, en küçük bir hareket yok gibi görünür. Ama siz aynı işlemi usanmadan yapmayı sürdürürsünüz.
Eğer vazgeçmeden aynı işlemi sürdürürseniz, “pat” diye bir mısırın patlağını görürsünüz. Sonra yine bir gelişme yok gibi olur. Bir bakarsınız “pat” diye bir ses daha duyulur. Sonra “pat, pat” diye devam eder.
AK Parti’de yaşananları biraz mısır patlatma yapılıyormuş gibi izleyin.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***