HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Sergen Yalçın, Türk futbolunun en yetenekli oyuncularından biriydi. Allah vergisi yeteneğine biraz disiplin ve profesyonellik eklemiş olsaydı, adı Türkiye sınırlarının çok ötesine geçmiş olurdu. Futbolun dört büyüklerinin formasını giyen ilk ve tek isim olan Sergen Yalçın, yeşil sahalardan emekli olduktan sonra teknik adamlık serüvenine start verdi. Ancak saha kenarında da pek istikrarlı olmadı. Uzun solukla takım çalıştıramadı. Canı sıkılınca stüdyoya geçip, yorumculuk yaptı. Ocak 2020’de geldiği Beşiktaş’ı geçen sezon şampiyon yapınca ilgi odağı oldu. Yorumculuk yaparken ‘sivri dilli’ olma özelliğini son haftalarda yeniden tedavüle soktu. Basit konulardan polemik çıkardı. Had bildirme hastalığına tutuldu.
İŞLER KÖTÜ GİDİNCE
Dört büyüklerde işler yolunda giderken ne hakemlerden ne de federasyon şikayet duyarsınız. Saha sonuçları can sıkmaya başlayınca, polemik defteri raftan indirilir. Elbette ilk ok hakemlere atılır. Hoş hakemlerin vebal defteri oldukça kalındır ama kendi lehlerine yapılan yanlışlar itinayla sümenaltı edilir. Ne zaman aleyhte bir karar olsa, sanki ilk kez adaletsiz bir durum varmış gibi yeri göğü inletirler. İşin garibi, dört büyükleri çalıştırırken hakemlerin lehte kararlarına ses etmeyen teknik adamların dili Anadolu takımlarının başına geçince bir çözülür, sormayın gitsin. Ne de olsa alışmışlar kayrılmaya…
Türk futbolunda polemik ve had bildirmede Fatih Terim açık ara öndedir. Ümit Milli Takımı çalıştırdığı için pek göz önünde olmayan Tolunay Kafkas, işi basın mensuplarına neredeyse “Erkeksen çık dışarı” deme noktasına getirecek kadar had bildirme ustasıdır. Bu sezon Beşiktaş puan kayıpları yaşayınca Sergen Yalçın da had bildirmeyi birkaç tık arttırdı. Bir nevi yorumculuk dönemindeki günlerine döndü.
BALOTELLİ POLEMİĞİ
Sergen Yalçın, ilk kapışmasını Mario Balotelli ile yaşadı. Yıllar önce televizyonlarda yorum yaparken Balotelli için kullandığı “Bu çocukta beyin yok” cümlesi, yıllar sonra önüne düştü. Balotelli’nin Manchester City forması giyerken, kaçırdığı bir gol sonrası Sergen Yalçın, “Beyni yok. Valla beyni yok. Şu harekete bak ne kadar saygısız bir insan. Conte oyundan aldı, ben olsam kovardım” cümleleri yıllar sonra karşısına çıktı. Adana Demirspor’un Beşiktaş’la deplasmanda maçı 3-0’dan 3-3’e getirdiği gol sonrası Balotelli, hedefine Sergen Hoca’yı aldı. “Kafamda beyin var” işareti yapan Balotelli’nin bu hareketi sonrası Sergen Yalçın, “Seviyesiz. Niye öyle bir hareket yaptığını bilmiyorum. Kendisini tanımam, hiçbir diyaloğum yok,” diye konuşmuştu. İlk anda Balotelli’nin neden bu hareketi yaptığı anlaşılmamıştı. Sonra arşivler karıştırılınca neden belli oldu. Zaten problemli bir isim olarak ünlenen Balotelli, 8 yıl önceki sözleri cevapsız bırakmadı. Sırça köşkte oturuyorsan, karşı cama taş atmayacaksın!
KUNTZ’LA GEREKSİZ DÜELLO
Stefan Kuntz, milli takımın çiçeği burnunda teknik direktörü. Futbolculuk kariyerinin bir yılı Türkiye’de geçen Kuntz’un takımı Beşiktaş, aynı formayı terleten arkadaşlarından biri de Sergen Yalçın’dı. Omuz omuza siyah-beyaz ekip için mücadele ettiler. İmza töreninde Kuntz, Sergen Yalçın için “O zamanki kaptanım Rıza Çalımbay, Şifo Mehmet. Onları hatırlıyorum. Sergen Yalçın’ı teknik direktör olarak gördüğümde kahkaha attım. Teknik direktör olmasına, şampiyon olmasına saygı duyuyorum. Alpay Özalan da siyasete atılmış. Sergen’e neden güldüm? Çünkü Sergen’in en üst değerlerinden birinin disiplin olduğunu duydum. Hayatımda oynadığım en iyi orta saha oyuncularından biri Sergen’di ama o zamanlar disiplin onun için en önemli şey değildi,” cümlelerini kullanınca çarşı resmen karıştı. Eski bir takım arkadaşının hem de doğru ifadelerinden Sergen küplere biniyordu. Sergen Hoca, “Kuntz benimle ilgili bir şeyler söyledi, önce saçmaladı, sonra toparlamaya çalıştı. Bir şey söylemek isterse direkt söylesin, kıvırtmaya gerek yok,” şeklindeki sert ifadeleri kullandı.
Sergen Yalçın’ın agresif tepkisi sonrası Stefan Kuntz ortamı sakinleştiren, “Bu kesinlikle dalga geçmek gibi bir şey değildi. Sadece gerçek düşüncenin kalpten söylenirken, saygı unsuru barındıran şaka yollu tarifiydi. Bana ‘Oynadığın en iyi orta saha oyuncusu kim?’ diye sorsalar, her zaman Sergen derim. Bu küçük espriden yanlış anlaşılma oluştuysa özür dilerim,” cümlelerini kullandı. Sergen Yalçın’dan beklenen espriye espriyle karşılık vermesiydi. Dedik ya, kaybedilen puan sonrası birilerine sarması gerekiyordu.
SİVAS MAÇINDA KIRMIZI KART
Sivasspor maçında hakemin kararına kızgınlığını oyun alanındaki topa vurarak gösterince kırmızı kartla tribüne gitti. Maçın 43. dakikasında Can Bozdoğan’ın yerde kaldığı sırada, Beşiktaş’ın savunmasında görev yapan Serdar Saatçı takım arkadaşının tedavisinin yapılması için topu dışarı göndermek istedi. Ancak, o anda itirazlarını sürdüren Sergen Yalçın, henüz oyun alanını terk etmemişken öfkeyle topa vurdu. Karşılığı ise kırmızı kart oldu. Top oyun alanını terk etmemiş ve öfkeli hali kartın gerekçesi oldu.
Sergen Yalçın’ın daha sakin olması gerekiyor. Zaten hakkında oluşan olumsuz bir imajı var. Futbolculuk dönemi yeteneğinin hakkını vermemekle geçti. Teknik adamlıkta pek istikrarlı olamadı. Bir sezonu Beşiktaş’a gelmeden önce sadece Sivasspor’la tamamladı. Beşiktaş’ta ikinci yılına yaklaşıyor. 48 yaşının olgunluğuyla saha kenarında olursa, Türk futboluna uzun yıllar üst düzey katkı sağlar. Futbolda kazanmak kadar kaybetmek de var. Hele üç büyüklerin ne hocası ne de yöneticilerinin hakemlerden şikayet hakkının olmadığı bir ülkede… Sakin ol Sergen Yalçın!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***