YORUM | TARIK TOROS
Erdoğan 2018 seçim kampanyasında prompter’sız konuşabiliyor, yani diyeceklerini önündeki ekrana bakmadan söyleyebiliyordu.
21 Haziran 2018’de Gezegen Mehmet’e çıkmış şöyle demişti:
-Bakın Türkiye’de 15 sene önce acaba evlerde biz fırın bulabiliyor muyduk? Acaba evlerde buzdolabı bulabiliyor muyduk? Çamaşır makinası bulabiliyor muyduk?
***
Biliyorum, dinleyen herkesi çileden çıkarıyor bu.
Aramızda, fakir bir aileden geldiği halde evinde buzdolabı bulunduğunu anlatmaya çalışanlar var.
Oysa…
Kritik edilmesi gereken bu laflar değil.
Kritik edilmesi gereken:
Bu lafları diyen, buna inanan kişi.
***
Ayrıca:
Tarihin 2002 AKP iktidarı ile başlamadığını söyleyenler bilmeli ki…
Modern Türkiye tarihi de 1923 ile başlamıyor.
Batılılaşmadan, eğitime, kurumsallaşmaya… Kadın haklarına kadar, yanlış anlatılan bir ezber var.
Hoş, konumuz bu değil.
***
Tuhaftır:
Ülkede son 20 senede her şey başa sardı, laiklik tartışmasında bir milim yol kat edilemediği gibi… Ekonomik verilerde 2002 öncesine dönüldü.
***
O kadar geriye gitmeye ne hacet!
17/25 Aralık hırsızlıklarını, birkaç sene öncesine kadar Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan yalanlıyor, Devlet Bahçeli “hesap soracağız” diye yeri göğü inletiyordu. Şimdi yer değiştirdiler.
Yaşarsak daha neler görürüz bilemem.
Gelgelelim, şu kadar senede gördüklerimizin hazmı bile çok güç.
“Endişeli modernler” yerini “endişeli muhafazakârlar”a bıraktı.
Yaşam biçiminin değişmesi kaygısı orta yerde duruyor.
Nasıl bir şeyse…
***
70’lik Erbakan hocayı yaşından dolayı eleştirip devirmeye çalışanlar…
70’ine geldi, emekli olmayı bilmiyor… Bkz. Abdullah Gül.
Siyaset öyle tükendi ki…
Vatandaşın oyuna talip olanların -samimi dahi olsalar- inandırıcılıkları kalmadı.
Vaatler belli, hiç değişmedi bu.
Yapılanlar da ortada!
***
Son moda:
Otoyolun ortasında…
Akan trafiğe aldırmadan namaza durmak.
Hemen her gün bir kare düşüyor önüme.
Namaza duran rahat:
-Yeryüzü bir mescittir.
-Vakit girdi mi namaz her yerde kılınır.
-Saygı duyacaksın, sıkıysa müdahale et.
-Din düşmanı der, yakarım seni.
***
Kimse de itiraz etmiyor, edemiyor.
Trafik yavaşlıyor.
Ceza kesen yok.
“Otoyolda yayaya izin verilmezken bu nasıl olur” diyen yok.
Birileri fotoğraf/video çekip servis ediyor, orada içine attığı şeyi sosyal ağlarda boca ediyor.
***
İslamcının sıradışı tebliğ aşkı değişmiyor.
Eskiden de vardı bu.
Ne denli itici olduğunun, savunduğu şey hak dahi olsa… İnsanları nefret ettirdiğinin farkına varmıyor. Bir tür cihat yapıyor, aklınca.
Otoyolda kıyama durmaya ise asla böyle bakmıyorum.
Orada bir samimiyet göremiyorum çünkü.
Amaç namaz olsa…
Kişinin kıbleye dönmesi icap ederdi.
Dönmemiş.
Araçların geliş yönüne doğru rükuya eğiliyor.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***