Ankara 25.Ağır Ceza Mahkemesi’de devam eden askeri hakimler ve savcıların yargılandığı dava da önemli bir gelişme oldu.
Milli Savunma Bakanlığı Askeri Hakimler Komisyonu tarafından mahkemeye yollanan klasörlerde yer alan 7 sayfalık fişleme belgesi ile 15 Temmuz akşamı yayınlanan Sıkıyönetim Direktifi ek belgeleri neredeyse birebir aynı çıktı.
TR724.com‘dan Adem Yavuz Arslan‘ın haberine göre, bu benzerliği ilginç hale getiren ise Fişleme Listeleri’nde yer alan teknik bilgi ve yazım yanlışlarının birebir ‘Sıkıyönetim Direktifi’nde yer almış olması.
Haberde yer alan detaylar özetle şöyle:
• Ankara 17, 23 ve 25. Ağır Ceza Mahkemeleri’nde TSK bünyesindeki askeri hakim ve savcılar yargılanıyor. Söz konusu hakim ve savcılara yönelik suçlama şöyle: ‘Sıkıyönetim Direktifi eklerinde yer alan ‘Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi’nde adlarının olması. Hakim ve savcılar bu listeye adlarının nasıl girdiğini bilmediklerini söyleseler de üç yıldır tutuklular ve müebbetle yargılanıyorlar.
• 15 Temmuz sonrası Genelkurmay Askeri Savcılığı’na getirilen ve halen Askeri Hakimler Komisyonu’nun iki üyesinden biri olan Albay Metin Yüzbaşıoğlu tarafından mahkemeye yollanan delil klasörleri içinde 7 sayfalık bir fişleme belgesi çıktı.
• Kim tarafından hazırlandığına dair bir ibare olmayan fişleme listesinde iddiaya göre TSK bünyesindeki ‘Cemaatçi hakim savcılar’ın ismi yazıyordu. Tayin, terfi-atama durumları göz önüne alındığında söz konusu fişleme listelerinin 2015 atama-terfileri öncesi başlayıp 26 Mayıs ile 7 Haziran 2016 tarihleri arasında son şeklinin verildiği anlaşıldı.
• Listede 248 hakim savcının adına yer verilmişti. Listenin sonunda ise “65 askeri hakim adayının tamamı PDY mensubudur” notu vardı.
• 22 Ekim 2019 tarihli Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada gündeme gelen fişleme listesi ile 15 Temmuz akşamı yayınlanan Sıkıyönetim Direktifi eklerinde yer alan Direktif B karşılaştırıldığında ilginç bir benzerlik gözüküyor.
• Fişleme listesinin ‘resmi olarak’ kim tarafından yazıldığı ifade edilmiyor. Ancak 15 Temmuz akşamı yayınlanan sıkıyönetim direktifinin Genelkurmay’dan çıktığı net. Fakat Genelkurmay’dan çıkan direktif ile fişleme belgelerinde aynı ‘hata’lar var.
• Mesela Fişleme listesinin 1. Sırasında Albay Muharrem Köse’nin adı var. Listenin ilerleyen bölümlerinde rütbe – kıdem olarak Köse’den üstte olması gereken askeri hakim ve savcıların adı var. Aynı yazım hatası birebir Sıkıyönetim Direktifi’nde de yapılmış.
• Fişleme listesinde yapılan yazım yanlışları aynen Sıkıyönetim Direktifi’nde de var. Mesela TSK yazım jargonuna göre komutanlık ‘K.lığı’ olarak kısaltılıyor. Fişleme Listelerinde yapılan bu hata aynen Sıkıyönetim Direktifinde de yapılmış ve ‘K.lığı’ olması gereken yazım ‘Kom.lığı’ olarak yazılmış.
• 15 Temmuz’da TSK’da toplam 66 askeri hakim adayı vardı. Fişleme listesinde ise ‘TSK’da 65 askeri hakim adayı olduğu ve bunların tamamının PDY mensubu olduğu’ iddia ediliyordu. Fişlemeyi yapanların yaptığı hatayı aynen darbeciler de yapmış ve 15 Temmuz akşamı yayınlanan listede 65 kişilik hakim adayı listelenmiş. 1 hakim adayını hem fişlemeciler hem de darbeciler liste dışında tutmuş.
• 15 Temmuz’da Diyarbakır’da görevli Hava Hakim Üsteğmen Tuba Özkan Fişleme Listelerine Kara Kuvvetleri personeli olarak yazılmış. Ancak aynı yanlışı Yurtta Sulh Konseyi üyeleri de yapmış ve sıkıyönetim direktifinde yer alan görevlendirme yazısında Üsteğmen Tuba Özkan’ı Hava Kuvvetleri yerine Kara Kuvvetlerine yazmışlar.
• Yüzbaşı Hakim Erhan Alp ile Yüzbaşı Hakim Mustafa Kayalap olayında da aynısı yaşanmış. Fişleme belgelerinde Hakim Erhan Alp ve Mustafa Kayalp yüzbaşı değil üsteğmen olarak yer almış. Ancak her iki isim de 2015 ağustosunda terfi almış ve yüzbaşı olmuşlar. 15 Temmuz’da yayınlanan sıkıyönetim direktifinde ise her iki isimde aynen fişleme listesinde olduğu gibi üsteğmen olarak yer almış. Yani sıkıyönetim direktifini yazanlar Genelkurmay kayıtlarına değil fişleme belgelerine bakmışlar. 15 Temmuz sonrası çıkan ilk KHK ile TSK’dan atılan her iki hakimin isminin karşısında ‘hakim yüzbaşı’ yazıyor. Yani Genelkurmay kayıtlarında hata yok.
• TSK yazım jargonunda Deniz Kuvvetleri Askeri Hakim rütbesi ‘As.Hak’ olarak kısaltılıyor. Ancak Fişleme Belgeleri’nde rütbeler ‘Dz.Hak’ olarak yazılmış. Aynı hatayı Yurtta Sulh Konseyi üyeleri de yapmış ve Sıkıyönetim Direktifine ‘Dz.Hak’ yazmışlar.
• TSK yazım jargonunda listeler rütbe ve terfi sırasına göre hazırlanıyor. Ankara 25.Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan fişleme listesinde bu sıralama gözetilmemiş. Aynı şekilde 15 Temmuz akşamı yayınlanan liste de bu gözetilmemiş. Üstelik sıralama fişleme listesi ile aynı. Yani Yurtta Sulh Konseyi üyeleri emri yayınlarken Genelkurmay kayıtlarını değil fişleme listesini referans almışlar.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***