Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Tsunami… Dalgalar kıyıya vurmaya başladı

Tsunami… Dalgalar kıyıya vurmaya başladı


YORUM | TARIK TOROS 

Erdoğan, MHP’ye ne isterse veriyor.

Bırakın ortaklıktaki payını veya “her şeyin yarısı” prensibini…

MHP’nin, bazı kadrolarda ve ganimet paylaşımında tulum çıkardığı dahi oluyor.

***

İktidarı ümüğünden yakalayan…

Sıkleti ne olursa olsun parsayı toplayabilir.

Gücü sınırsızdır.

***

Şimdi kasedi başa saralım:

Sedat Peker’in koruma kararı ne zaman kaldırılmış, Eylül 2019

Peker ne zaman yurt dışına çıkmış, Şubat 2020

Alaattin Çakıcı ne zaman tahliye edilmiş, Nisan 2020

***

Peker’in:

-Bir süre oyalandığı…

-Kandırıldığını anlayınca yurt dışına çıktığı…

-Video çekmeye başladığı…

-“Videoları durdur, çözeceğiz” mesajı üzerine “bir umut” beklemeye geçtiği…

-“Nisan 2021” tarihi verilince ailesini önden memlekete yolladığı…

-Nisanda ülkeye dönüş beklerken, evinin basılıp eşi ve çocuklarının korkutulduğu anlaşılıyor.

***

Bitmedi:

-Eşi ve çocukları, Dubai’deki Peker’in yanına dönebildi, ülkeden çıkışları engellenmedi.

-Peker ikinci video serisine başladı.

-Arada ulaklar gitti geldi, Peker pazarlığa açık göründü, önceleri belli mevzulara özellikle girmedi.

***

Bütün bunlar kurgu olabilir mi?

Yani, Peker özellikle kızdırılıp birilerinin üzerine salınmış olabilir mi?

Olabilir.

Peki, Peker’le tekrar pazarlık mümkün olabilir mi?

Bu da olabilir, ancak şu ara pazarlığın tek taraflı yürüdüğü anlaşılıyor.

Çünkü unutmayın: Peker’i Balkanlar’da ve daha sonra Fas’ta paketlemek için operasyon üzerine operasyon yapıldı, sonuç alınamadı.

***

Peker, videoları çekmeye başladıktan sonra pazarlığa açık göründü, aracılarla görüştü.

Ancak bir biçimde masayı devirmesi gerekiyordu.

Süleyman Soylu’nun kendine “pislik” demesini fırsat bilip masayı devirdi.

Görüşmeleri kaydetmeye başladı.

Yayınladığı iki görüşme, bunu teyit ediyor.

Mayıs 2020 öncesindeki görüşmeleri kaydedip etmediğini bilmiyoruz.

Böylesi açık bir harbi ne zaman tasarladığına bağlı.

Gemileri yakma kararı, evinin basılmasından daha eski değilse… eski görüşme kayıtları yoktur.

***

Erdoğan, son aylarda gündemi belirleyemez oldu.

Haftalar sonra dişe dokunur laflar etti, muhalefet liderlerini açık tehdit etti.

Birkaç saat sonra Sedat Peker “bel altı” tweet’iyle tekrar liste başı oldu.

***

Peker, mayıs başından itibaren çektiği videolarda bilinçli bir strateji götürdü.

Pazarlık görüşmelerini, kritik noktaları tutan kişileri düşürmek için kullandı, başarılı da oldu.

Soylu, “tuğlanın” kendi olduğuna erken uyandı.

Onu, Bahçeli ve Erdoğan takip etti.

Üç hafta boyunca pazarlıkla sonuç alabileceklerini sandılar, zaman kaybettiler.

“Eğer racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim” diyen Erdoğan tufaya geldi.

Artık raconu başkası kesiyor.

***

Peker, yalnız değil.

Bir stratejisi var, emin adımlarla yürüyor.

Olay, Ankara için geçiştirilemeyecek kadar büyük.

Ve bunu epey geç anladılar.

Peker’in Kıbrıs’ta Kutlu Adalı cinayetine (Temmuz 1996) dair ihbarı, dönemin aktörlerince (Galip Mendi, Korkut Eken) kısmen doğrulandı.

Bunları iyi not edin.

***

Ankara, tsunamiyi gördü görmesine de…

Dalgalar kıyıya vurmaya başladı, insanlar kaçışıyor.

Kaynak: Tr724

Exit mobile version