Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İsmail S. Gülümser yazdı: Zaman ve şartların zorluklarına iliştirilmiş fırsatlar

İsmail S. Gülümser yazdı: Zaman ve şartların zorluklarına iliştirilmiş fırsatlar


İsmail S. Gülümser / Aktif Haber

Her zaman ve şartların insanlara sunduğu fırsatlar vardır, o fırsatlardan yararlanma hedefiyle hareket edenler bazen en kötü olaylardan sonra kazançlı çıkacak yeni yollar bulabilirler. Bu sonuca ulaşmada insanın ümidi, başarma azmi ve ısrarla işin peşini takip etmesinin önemi büyüktür.

 
1980 ihtilalı siyasi ve ideolojik bütün örgütlenmeleri yasaklamış hepsinin önderlerini tutuklayarak grupları başsız bırakmıştı. Tutuklanma korkusuyla en cesaretli insanlar bile ümidini yitirmiş yıllardan beri ürettikleri hizmetlerin ellerinden alınmasını seyretmekle yetinmişti.
 
Askerlerin tutuklama tehditlerine boyun eğmeyen Fethullah Gülen hoca efendi arandığı 6 yıl boyunca herkesin faaliyeti terk ettiği korku iklimine yenik düşülmedi, o güne kadar ortaya konulan çalışmaları sürdürmenin çarelerini geliştirmek için çabaladı. Emek sarf edenleri güçlükle ikna ederek Kuran eğitimine göre planlanmış hizmetlerin eğitim alanına kaydırılmasını istedi. Yeni zorluklarla mücadele göze alınarak binalar dershane-okul-yurda dönüştürüldü, karşılaşılan engeller çıtayı yükseltmede kullanıldı.   
 
1998 de 28 Şubatçı askerler kendi hedefleriyle örtüşmeyen tüm ideolojik ve siyasi örgütlenmeleri sakıncalı ilan etmiş yasal haklarını ellerinden alarak ürettikleri hizmetleri yasaklamıştı. Olumsuz şartlarda faaliyet ümidini kaybedenler dağılırken hoca efendi hiç ümidini kaybetmeden en anormal şartlarda hizmetleri sürdürmenin çarelerini aramıştı. Eğitim faaliyetlerinin kapatılması Ecevit tarafından son andan engellenince, mağlubiyet psikolojisine girmeyen ayakta kalmak için yüksek motivasyonla çalışan gönüllülerin çabaları sonucu zorluklar ülkenin en kaliteli eğitim kurumlarını geliştirmenin aracına dönüştü.
 
2010 yılından bu yana din adına ortaya çıktığını iddia eden bir siyasi parti ülkedeki tüm siyasi ve ideolojik örgütlenmeleri kendi varlığı açısından tehdit olarak gördü, hepsini yok etmek üzere aşamalı ve eskisinden çok daha sinsi bir plan uygulamaya başladı. Ülkenin en köklü siyasi ideolojik gruplarının lider kadrolarını makam ve mali imkânlarla aldatıp örgütlerini dağıttı, muhalefet edenleri terörist ilan edip tehdit ve şantajlarla yok etmeye soyundu.
 
Zorluklar karşısında pes edip hayati prensiplerinden vazgeçenlerin kalıcı ve faydalı iş üretmesi başarılı olması çok zordur. İnsanlar genelde kazancı maddi getirisi olan şeylerde aradıkları için bazı problemlere göğüs germeden gelecekte uzun vadeli başarılar elde etmenin mümkün olmadığını unutuyor, bazen yorulup mücadeleden vazgeçiyor önerline çıkan zaman dilimini gereği gibi değerlendiremiyorlar.  
 
Bu yüzden devletin karar alma mekanizmalarını ele geçirenlere karşı tüm örgütlü topluluklar birer birer teslim oldu ya da yapılan hukuksuzluklara göz yumma boyun eğme yolunu seçti. Bugün kişisel ve grup menfaatini her şeyin önüne geçirenler tüm fikri arka planlarını terk edip zamanın-şartların kendilerine sunduğu fırsatlardan yararlanma karşılığında güç sahiplerinin her türlü kirli işine ortak olmaya başladılar. 
 
Diğer gruplar gibi menfaati tercih etmeyen gönüllüleri sorgulayanlar yanlış seçim yapmakla suçlayanlar, zorluklarla mücadeleyi göze alamadıklarını saklamaya çalışıyor, geçmişte yaşanan haksızlıkların karşısında sustukları gibi bugün de haksızlıkların parçası haline geldiklerini görmezden geliyorlar. 
 
Hoca efendi hiçbir zaman kişisel ve grup menfaatlerini öne çıkaran bir hedefe göre hareket etmedi. O, geçmiştekilerin darbe ve muhtıralarla bugünkülerin kurgusunda yer aldıkları darbe senaryosu ile ülke yönetimini teslim alması devlet gücünü tamamen ellerine geçirmesi karşısında asla ümitsizliğe düşmedi. Her anormal dönemde olduğu gibi bugün de kolaycılığa kaçıp güçlülere boyun eğme gibi bir yanlışa girmedi. Çevresini zorluklarla mücadele ederek şartların sunduğu fırsatları insanlığın geleceği adına değerlendirmeye yönlendirdi.
 
Art niyetli yöneticilerin gasp ettiği devlet gücü karşısında en hakperest insanlar bunlarla mücadele edilmez deyip kenara çekildi. Ama o yüz binlerce insanın tutuklanmasını on binlerce insanın tüm birikimlerini terk edip yurt dışına çıkmasını da göze alarak kitlesel güç olmaya çalışan kötülüğe teslim olmadı. Düzeni bozulan imkânları elinden alınan insanları yeniden motive edip gittikleri yerlerde düzen kurmaya böylece dünyanın geleceğine olumlu katkı sunmaya teşvik etti.  
 
Kendi iktidarlarının devamını tüm toplumsal örgütleri dağıtmaya bağlayanlar bir kez daha sindirip korkutarak insanları sustururken, hizmet gönüllülerinin bir bölümü ülkenin mahkeme koridorlarından, bir bölümü yurt dışından dar imkânlarla oluşturdukları şimdilik cılız gibi görünen seslerle tüm yaşananları dünyaya duyurmaya çalışıyorlar.
 
Maddi manevi kazancın yolu insanın iradesi ile bazı şeyler için emek sarf etmesinden geçer. İnsan hayatını belli bir disiplin içinde geçirirse başarılı olur, bu amaçla zorluklarla mücadele etmesi gerekir. Sıkıntıdan kaçanlar gelecek sıkıntılara kendilerini hazırlamış olur.
 
İhtilal dönemlerinde tutuklanmamak için yurt dışına kaçanlar kopmuş tespih daneleri gibi dağılarak eridikleri için gittikleri yerlerde faydalı olamamış olumlu hizmet üretme şansı bulamamıştı. Hâlbuki yurt içinde bir araya gelme fırsatları ellerinden alınan gönüllüler kendileri için kurulan tuzakları bir bir aşarak yurt dışında küçük gruplar halinde yeniden bir araya geliyor ve dar imkânlarla da olsa birlikteliğin oluşturduğu güçle yeni hizmet alanları açıyorlar.
 
Zaman ve şartların sunduğu fırsatları doğru değerlendiren kişisel menfaatleri bir kenara bırakıp zorluklarla mücadeleyi göze alan hizmet gönüllüleri haksızlığa teslim olmamak için şimdiye kadar var olan tüm kazanımlarını kaybetme pahasına yaşadıkları zorluklar bugün kayıp gibi görünüyor. Ancak uzun vadeli mücadeleyi göze alıp dünyanın insani değerlerle buluşması için yaptıkları fedakârlıklar yakın gelecekte çok daha iyi anlaşılacaktır.
 
Belli zaman dilimlerinin sunduğu fırsatları insanlığın geleceği adına değerlendirmeyi düşünenler faydalı hizmetler üretebilirler. Hayatın en verimli zaman dilimlerini değerlendirmek o insanın geleceği açısından önemli olduğu gibi, yılın haftanın günün bazı anlarını da verimli değerlendirenler yaşamlarına istikamet kazandırabilirler.
 
Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde dar imkânlarını bir araya getirenler Youtube da açtıkları yeni kanallarla hüzünlü bir ramazan geçiren gönüllülerin yüreklerine su serpiyor, mücadele azimlerini kamçılıyor, onlara ramazanı değerlendirme fırsatı sunuyor. Müminler için en önemli zaman dilimlerinden biri olan Ramazanda vaktini kendisi için bir arınma temizlenmeye dönüştürenler de bu ayın zorluklarına iliştirilmiş fırsatlardan yararlanabilirler.
 
Ramazanın sunduğu geniş ufuktan faydalanamayanlar ise:

-Merhamet hisleriyle coşup herkesin imdadına koşacak bir hissiyata sahip olması gerekirken, yılın diğer zaman dilimlerinde olduğu gibi bu ayda da cimriliğini sürdürür.

-İç disiplinini artırıp iradesi güçlenmiş olarak çıkması gerekirken, kendini gevşekliğe salar diğer günlerdeki gibi yaşantısına kaldığı yerden devam eder.

-Gününü hep hayırlı sohbetler, insanlık yararına faydalı hizmetlerde geçirmesi, bedeniyle birlikte diline de oruç tutturması gerekirken, gıybet-dedikodu-kötü söz ve davranışlarla vaktini boş işlerle zayi eder.

-Aczini hissedip zayıfların elinden tutmayı hatırlaması gerekirken, ben duygusunun esaretinden bir türlü kendini çekip çıkaramaz herkese tepeden bakar kimseye faydalı olmayı düşünmez.

-İbadetleri daha derinden hissedip idrak düzeyini yükseltmesi gerekirken, o yüzeysellikten bir türlü kendini kurtaramaz gelişme sağlayamaz.

-Alışkanlıklarını terk etme fırsatı sunan bu ayda yeme-içme-konuşma-düşünmedeki aşırılıktan kendini uzaklaştırması gerekirken, alışkanlıklarını artıracak yollara girer kötü sözden aşırı yeme içmeden sakınmaz.

-Hatalarının farkına varıp pişmanlık içinde vazgeçmesi gerekirken, taşkınlık ve hatalarını artırma peşinde koşar.

-Çevresi ile uyumsuzluklarını giderip dostluk-barış-kardeşlik anlayışını geliştirmesi gerekirken, düşmanlık hislerinin esaretinden bir türlü kendini alıp çıkaramaz, önüne gelene hiddet ve öfke yağdırır.

-Büyüklerine özellikle anne baba yakın eş dost ve akrabalarla aile çevresine saygılı davranması onları gözetip kollaması gerekirken, farklı gerekçeler bulup zorbalık yapar, irtibatları koparır, kavga eder, hak hukuk çiğner.

-İlahi gücün büyüklüğü karşısında boyun bükmesi, hak iddiasından vazgeçmesi gerekirken, inandığı güce karşı saygısızlık anlamına gelen davranışlardan uzaklaşamaz, onun af ve merhametine sığınma gereği duymaz.

-İnsanlığın sahip olduğu değerleri kazandıran büyük düşünce insanlarına saygı duymaz, onların getirdiği değerler üzerinde tepinmekten kendini kurtaramaz.

 

Hayır adına yapılan her şeye kapılarını kapatan, hayatını nefsin istek ve arzularına göre sürdürmeyi tercih eden insanlar rahat peşinde koşarken görevlerini aksattıkları için kendi geleceklerini karartırlar. Ramazan dâhil hayatın farklı zaman dilimlerinde kendine sunulan fırsatları doğru değerlendiremeyen insanlar kendi elleriyle kötü sonlarını hazırlarlar.

 

Exit mobile version