Roboskî Katliamı’nın 9’uncu yıl dönümüne dair konuşan kadınlar, hükümetin insanları ‘bile isteye öldürdüğünü’ söyleyerek, ‘Kürt halkı bu zulmü unutmayacak’ dedi
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçakları tarafından sınır ticareti yapan 19’u çocuk, 34 kişi katledildi. Katliamın üzerinden yıllar geçti ancak yaşananlar hala ilk günkü gibi taze. Roboskî’de 9 yıl önce gerçekleştirilen katliam unutulmadı.
Katliamın yıldönümü dolayısıyla Diyarbakır’da Jinnews’e konuşan kadınlar, katliama dair düşüncelerini dile getirdi.
‘Kaçakçılık bir mecburiyet’
Bölgede kaçakçılığın yıllardır geçim kaynağı olduğunu hatırlatan Seher Sümer, kaçakçılık bir mecburiyet olduğunu belirterek, kimse bu biçimde geçimini sağlamak istemediğine devletin güvenlikçi ekonomi politikaları nedeniyle insanların bu işi yapmak zorunda kaldığını vurguladı. Kaçakçılığın devletin bilgisi dahilinde yapıldığını ifade eden Sümer, bilerek 34 kişiyi öldürdüklerini söyledi.
Sümer, katliam görüntülerine ilişkin ise “Katırların üzerinden getirilen cenazelerin görüntüleri insanın canını yakıyordu. Gerçek geç olmadan ortaya çıktı. Emir verilerek katliam gerçekleştirilmişti ama cezasız kalındı. Cezasızlık politikası sonucu olayı inkâr etme de arkasından geldi. Biz Roboskî gibi diğer katliamların da aydınlatılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Emine Karlı da katliamın ardından yayınlanan ilk görüntüleri hatırlattı. “İçimiz yanmıştı. Vicdanı ve merhameti olan her insanın yaşananlar karşısında içi yanardı” diyen Emine, yoksulluk nedeniyle çocukların sınır ticareti yaptığını ifade etti.
Katliamdan sorumlu olarak hükümeti işaret eden Halime Saran, öfkesini şu sözlerle dile getirdi: “Çok yazık. Ah o çocuklar… Allah katledilenlerin ve ailelerinin hakkını bırakmasın. Hepimiz çok üzülmüştük. Zulüm ve katliamlarla bizi ölümlere alıştırdılar. Kürt halkı hiçbir zaman bu zulümleri unutmayacak.”
Kadınlardan Fatma Toprak ise hükümetin insanları “bile isteye” öldürdüğüne dikkat çekti. Toprak, “İnsanlar öldürüldü. Aralarında çocuklar vardı. Kahrolduk. Çok acı çektik. Boğazımızdan su dahi geçmiyordu. İnsanları göz göre göre öldürdüler” sözleriyle anlattı.
DİYARBAKIR