Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gardiyan terörü: Tutuklu Harbiyeli bayılana kadar dövüldü

HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN 

Türkiye cezaevlerinde işkencenin ardı arkası kesilmiyor. Bu kez işkencenin adresi Silivri 7 Nolu Cezaevi. Mağdur ise 19 yaşında tutuklanıp, ‘darbeye teşebbüs’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan Harbiyeli Muhammet Ali Taş. Koğuşta arkadaşlarıyla tartıştığı gerekçesiyle 4 gardiyan tarafından Başgardiyan Ramazan Kuyucu’nun odasına götürülen Muhammet Ali Taş’ın bayılana kadar dövüldüğü ortaya çıktı. İşkencenin ardından çorabına kadar soyulan askeri öğrenci, bu şekilde hücreye atıldı. Taş’ın doktora götürüldüğü ancak ‘darp’ raporu verilmediği belirtildi. Gardiyanlardan ikisinin Muhammet Ali Taş’ın ellerinden tuttuğu diğer 3 infaz koruma memurunun ise yumruk ve tekmelerle darp ettiği öğrenildi. 

Anne Meral Taş, oğlunun işkence gördüğünden dün yaptığı telefon görüşmesi sonrası haberdar olduğunu söyledi. Yetkililere, “Canımız kime emanet?” diye soran anne Taş, “Çocuklar yeterince ceza almadı mı? Müebbet verdiler, bundan ağır ceza olabilir mi? Canı isteyen götürüp dövecek mi bu çocukları? Yavrumun dizlerine botlarıyla vurmuşlar.” ifadelerini kullandı. 

BÜTÜN VÜCUDU MORARMIŞ

Skandalın ardından avukat acilen cezaevine gitti. Muhammet Ali Taş’ın işkence olayından sonra 7 No’lu’dan 1 No’lu cezaevine nakledildiği ortaya çıktı. Görüşten çıkan avukatın ifadelerine göre Muhammet Ali’nin yüzünün sol kısmı ile kulağının arkası tamamen kızarmış. Vücudunun her yerinde ise morluk ve şişlikler var. 

Aynı cezaevinde benzer olayların daha önce de yaşandığı, askeri öğrencilerin gardiyanlar tarafından darp edildiği ancak çocukların “Ailelerimiz üzülmesin.” diyerek işkence olaylarını sakladığı öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Allah’ın lütfu” olarak nitelediği 15 Temmuz sonrası Anayasa ve hukuku askıya alan AKP rejimi, işkenceyi sıradan hale getirdi. Özellikle emniyet ve cezaevleri rejimin işkence merkezi haline getirildi. Geçtiğimiz hafta Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mehmet Sıdık Meşe’nin cop ve sopalarla işkenceye maruz kaldığı ortaya çıkmıştı. Yaklaşık 15 gardiyanın başka bir odaya götürerek darp ettiği Meşe’nin olayın duyulmaması için ölümle tehdit edildiği ileri sürüldü. Aile sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.

ESKİ YARGITAY ÜYESİ DE DARP EDİLMİŞTİ

Keskin Cezaevi’nde 4 yıldır tek kişilik hücrede tutulan eski Yargıtay Üyesi Hüsamettin Uğur’un da kamerası olmayan bir odada 5 gardiyan tarafından darp edildiği ortaya çıkmıştı. Gardiyanların darp ettikleri Uğur’u, “Kızına söyle kendine dikkat etsin.” diyerek tehdit ettikleri de kayda girdi. Cezaevindeki işkenceyi Hüsamettin Uğur’un kızı Nalan Dilara Uğur duyurmuştu.

BU KEZ ADRES SİLİVRİ!

İşkencenin son adresi Silivri 7 No’lu cezaevi oldu. Edinilen bilgilere göre, 19 yaşında tutuklanan ve ‘darbeye teşebbüs’ suçlamasıyla ‘müebbet’ hapse mahkum edilen askeri öğrenci Muhammet Ali Taş, aralarında Başgardiyan Ramazan Kuyucu’nun da bulunduğu 5 infaz koruma memuru tarafından feci şekilde dövüldü. Olay Cuma günü gerçekleştiği öğrenildi. Koğuşta arkadaşlarıyla tartıştığı gerekçesiyle gardiyanlar tarafından Ramazan Kuyucu’nun odasına götürülen Muhammet, kameraların olmadığı odada bayılana kadar darp edildi. 

ÇOCUKLARIMIZIN CANI KİME EMANET!

İşkence olayı dün ailenin çocuklarıyla yaptığı telefon görüşmesinde ortaya çıktı. Anne Meral Taş, oğlunun telefon görüşmesinde işkenceyi anlattığını, 5 gardiyan tarafından bayılana kadar dövüldüğünü söylediğini anlattı. Yaşananlara tepki gösteren Taş, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açkılamada, “Oğlum Başgardiyan Razamazan Kuyucu ve yanındaki 4 infaz memuru  tarafından bayıltana kadar dövüldü, yerlerde sürüklenerek hücreye atıldı. Cezaevinde canımız kimlere emanet.” ifadelerini kullandı. 

BOTLARIYLA DİZLERİME VURDULAR

İki gardiyanın Muhammet’in ellerinden tuttuğu, Ramazan Kuyucu ve diğer iki infaz koruma memurunun ise darp ettiği öğrenildi. Muhammet’in annesine söylediğine göre gardiyanlar botlarının sert olan uç kısmıyla dizlerine defalarca vurdu, yumruk ve tekmelerle yerlerde sürükledi. Dayağın ardından Harbiyeli’nin bütün kıyafetlerinin çıkarıldığı ve üç saat boyunca beton hücrede bekletildiği ortaya çıktı. 

AVUKAT GÖRÜŞE GİTTİ, CEZAEVİ DEĞİŞMİŞ!

Meral Aktaş, oğlunun, “Avukat gelsin, halimi görsün.” dediğini anlatıyor. Avukat dün öğleden sonra cezaevine gitti. Ancak Muhammet Ali Taş’ın 1 No’u cezaevine nakledildiği öğrenildi. Görüşmenin ardından aileye bilgi veren avukatın anlattıklarına göre Muhammet Ali’nin yüzünün sol kısmı ile kulağının arkası tamamen kızarmış. Vücudunun her yerinde ise morluk ve şişlikler var. 

CEZAEVİ MÜDÜRÜ TELEFONLARA ÇIKMIYOR

İşkenceye tepki gösteren Anne Meral Taş, cezaevi müdürünü defalara aradıklarını ancak telefonlara çıkmadığını söylüyor: “Bayıltmışlar. Ayıldıktan sonra sürükleyerek koridorda, hücreye koyuyorlar. Ayakkabılarını, çoraplarını, montunu çıkarıp buz gibi hücrede üç saat kadar bırakılmış. Tek başına. Ondan sonra da doktora götürüyorlar. Doktor darp raporu vermemiş. ‘Yüzüm filan çok kötü durumda, botlarıyla dizlerime vurdular anne’ diyor. ‘Dizlerim, bileklerim ağrıyor. Elim yüzüm morluk içinde çok kötüyüm anne’ dedi. Üzülme diye söylemeyecektim ama çok kötüyüm, söylemek istiyorum, dedi. Arkadaşına da yapılmış öyle, o da ailesine anlatmamış.”

Exit mobile version