Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Cemaat darbe mi yaptı yoksa Erdoğan’ı mı korudu?

HABER-YORUM | VEYSEL AYHAN

15 Temmuz sorularının çoğu Erdoğan’a odaklanıyor.

Kilit isim O.

Darbe görünürde ona karşı yapıldı.

Ama darbenin araştırılmasına izin vermedi.

Meclis Komisyonu’na ifade vermeye gitmedi.

Komisyon çalışmalarını “çok uzadı” diye kapattırdı.

Görünürde silahlı Kuvvetler ona darbe yaptı.

Ama nasıl bir iş ise darbeyi yapan gücün başındaki ismi yani Genelkurmay başkanını görevden almadı.

Darbe girişimini haber vermeyen Milli İstihbarat Teşkilat müsteşarını görevden almadı.

MİT müsteşarı görevine devam etti.

15 Temmuz ile ilgili iktidarın veya Erdoğan’ın söylemleri tel tel dökülüyor.

Devam edelim…

ERDOĞAN, DARBE GİRİŞİMİNİ NE ZAMAN DUYDU?

Erdoğan yıllardır kendisine soru sorabilen bir gazetecin karşısına çıkamadı.

Çıkabilse belki pek çok şey aydınlanacak.

Soru sorulamadığı için istediğini diyor ve kimse “niye böyle” diye soramıyor.

Üstelik rolünü kötü oynuyor, ağzından çok şey kaçırıyor.

İrticali konuştukça sürekli çelişkili şeyler söylüyor ve senaryoyu batırıyor.

Buyrun şu dört açıklamayı karşılaştıralım:

Erdoğan’ın ilk açıklamayı gece 00.30, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaptı

“Değerli arkadaşlar bugün bilindiği gibi öğleden sonra bir hareketlilik ne yazık ki Silahlı Kuvvetlerimizde mevcuttu.”

Peki bunu öğrendin de ne yaptın? Cevabı yok!

İkinci açıklama 2 Temmuz’da Reuters’e

“Saat 16.00-16.30 civarında eniştemden bir telefon aldım.” 

Oysa Eniştesinin bahsettiği “Beylerbeyi’ndeki hareketlilik” akşam 21.30’da.

Bu da tuhaf bir çelişki.

Üçüncü açıklama 18 Temmuz’da, CNN International’a:

“Saat 20.00 civarında haber aldım.”

Dördüncü açıklama 20 Temmuz’da, El Cezire’ye:

“Saat 21.30’da eniştem beni aradı haber verdi.”

Erdoğan darbe girişimini ne zaman öğrendi?

Sözlerinden en kötü ihtimalle darbe girişimini 21.00 civarı öğrenmiş olduğunu çıkarabiliriz.

Bütün TV kanalları emrindeydi.

Niçin 00.24’e kadar saatlerce sessizce bekledi.

Hatta ilk öğrendiğim zaman dediği “öğleden sonra”dan gece yarısına kadar niçin sessizce bekledi.

Avın tuzağa düşmesini mi bekledi?

Erdoğan o gün Cuma namazına bile gitmedi.

Her şeyin farkındaydı ve darbe girişimini çok önceden haber almıştı.

Resmi tutanaklara göre darbeden tam 34 gün önce bu istihbarat kendisine ulaşmıştı.

34 GÜN ÖNCE İHBAR EDİLEN DARBE…

Astsubay Hüseyin Gürler, Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, 2 Eylül 2016 tarihli dava dosyasına giren ifade tutanağı bunu ispatlıyor:

15 Temmuz’da 34 gün öncesine gidiyoruz.

Tarih 11 Haziran 2016

Şöyle diyor Gürler:

“…Edindiğim tüm bilgi ve belgeleri GATA’da görev yapmakta olan Tabip Binbaşı Eray Serdar Yurdakul isimli şahıs ile de paylaştım. Bu şahıs beni AK Parti İstanbul Milletvekili Emekli Tümgeneral Şirin Ünal ile görüştürdü. Bu bilgi ve belgeleri kendisine de ilettik. Darbe yapılacağına dair bilgiyi aldıktan sonra da özellikle Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşmanın yollarını aradık. Eray Bey’in girişimleri vasıtası ile Ahmet Albayrak ile İstanbul’da yaptığımız görüşme neticesinde gerek Eray beyin gerek benim hazırladığım tüm bilgi ve belgeler sayın Cumhurbaşkanımıza 11 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Topkapı Sarayı’nda Eray Bey tarafından arz edilmiştir.”

Bu belge 11 Haziran’da Topkapı Sarayı’nda Erdoğan’ın bilgilendirildiğini gösteriyor.

Yer ve zaman bilgisi de bu belgeyi teyit ediyor.

11 Haziran’da Erdoğan, belgede adı geçen yerde yani Topkapı’da, Birlik Vakfı’nın iftarında görünüyor.

15 TEMMUZ DARBESİNİN “1 NUMARA”SI KİM?

Erdoğan darbe girişiminde 2 gün önce önemli bir yasayı onayladı.

Bu yasa 2010 yılında iptal edilen Emniyet-Asayiş Yardımlaşma Protokolü (EMASYA)idi.

Emasya’nın alelacele meclisten geçirilmesi ve 13 Temmuz’da Erdoğan tarafından imzalanmasının bir nedeni olmalıydı.

Emasya mesajı netti.

Sokağa çıkacak askere “Bizim dokunacaklarımız belli, size sonra dokunmayacağız” anlamına geliyordu.

Hedefi askerin tereddüt etmeden sokağa dökülmesini sağlamaktı.

Erdoğan’ın 15 Temmuz günü yaptıkları değil yapmadıkları daha önemliydi.

Niyeti “darbe girişimini” önlemek olsaydı hareketliliği öğrendiği “öğleden sonra” yapması gereken 4 basit şey olurdu.

Bu dört şeyle yüzlerce insanın ölümünü engelleyebilirdi ama engellemedi, sessizce bekledi.

Şunları yapabilirdi:

1- TSK’yı uyarır, karşı önlem alabilirdi. Tek bir asker kışladan dışarı adım atmaz böylece 249 insan hayatını kaybetmezdi. 

2- 6,5 saat beklemeden TV’lere çıkıp darbeyi deşifre edebilirdi. Evet Erdoğan darbe girişimini haber aldığı öğlen saatlerinde televizyonlara bağlansaydı, ne asker ne de halk sokağa çıkmayacaktı. Yani Erdoğan’ın bildiği halde 6,5 saat beklemesi 249 cana mal oldu.

3- TSK söz dinlemiyorsa 273 bin kişilik dev polisi teşkilatını harekete geçirebilirdi. Polisi kullanmayı o kadar düşünmüyor ki İçişleri Bakanı Efkan Ala, darbe girişimini saat 23.00’te MİT Müsteşarı’ndan öğreniyor.

4- 15 Temmuz’da da darbe bildirisi okunan ve her darbenin en kritik mekânı olan TRT’yi ve diğer TV kanallarını polis gücüyle erkenden korumaya aldırabilirdi. Ama yapmıyor.

Bunların hiçbirini yapmadı.

Sessizce “kontrollü” darbenin ölü doğum yapmasını bekledi.

Kaldığı otele 15-20 dakika mesafede Türkiye’nin en önemli askeri merkezlerinden Aksaz Deniz Üssü var.

Burada 2 tugay, yaklaşık 4 bin silahlı askeri personel bulunuyor.

Savaş gemileri ve uçaksavarlar var.

Gerçek bir darbe olsa bu üs Erdoğan’ı rahatça alabilir.

Ama Erdoğan otelde “öğleden sonra”dan itibaren korkusuzca bekleyebiliyor.

Peki Erdoğan uygulamaya koyduğu plandan hiç mi endişe etmiyordu?

Tabii ki endişeleri vardı ama önlemlerini almıştı.

4 AYRI UÇAK

Erdoğan, A Haber’e verdiği röportajda, o geceki kaçış planından övgüyle bahsediyor.

Darbecileri şaşırtmak maksadıyla 4 farklı havaalanında (Dalaman, İzmir, Bodrum ve Çıldır/Aydın) 4 farklı uçağın hazır olarak bekletiliyor.

Normalde Ankara konuşlu olan bu uçakların dört ayrı meydanda hazır olarak bekletilmesi için en az 7 saat gerekiyor.

Ankara’daki uçuş ekiplerinin çağrılması 1 saat.

Mürettebatın reaksiyon göstermesi ve havaalanına intikali 3 saat.

Uçuş için yer hazırlığı ve uçuş öncesi kontroller 1 saat.

Uçakların Ankara’dan gidilecek meydana intikal süresi 1 saat.

Gidilen meydanda yakıt alınması ve yeniden uçuşa hazırlık 1 saat.

Toplam 7 saat.

Uçak bekletmedeki ilginçlik CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dikkatinden kaçmamış olmalı ki şu sözleri söylüyor:

“Erdoğan darbeyi önceden bilmese, 3 ayrı yerde uçak bekletmezdi. Önceden haberiniz var demektir. Darbeyi öğrendiği zaman bu uçaklar hemen kalkıp gelebilir mi? Bilinmeyen çok şey var.”

Erdoğan darbe girişimini çok önceden bilmiyor olsaydı bu uçaklar kesinlikle o akşam orada hazır bekliyor olmazdı.

CEVAPSIZ SORULAR

Darbeyi kendi ifadesiyle “öğleden sonra” veya en kötü ihtimalle 16.30’da öğrenen Erdoğan niye güvenli bir sığınağa girmeyi düşünmedi?

Oradan açıklama yapmayı düşünmedi?

Niçin “cunta uçaklarının” fırıl fırıl döndüğü İstanbul’a gitmeye karar verdi?

Erdoğan’ın otelden ayrılarak helikopterle indiği Dalaman Havaalanı aynı zamanda askeri bir havaalanı.

Havaalanının yanında Deniz Kuvvetleri’ne ve Hava Kuvvetleri’ne bağlı iki komutanlık bulunmakta.

Askeri darbe ile güvenlik tehdidi yaşayan Erdoğan’ın askerlerin de kullandığı bir havaalanı üzerinden İstanbul’a gitmesi büyük bir risk değil mi?

Bunu nasıl göze aldı?

Kimler ona teminat verdi?

Niçin İzmir, Bodrum ve Çıldır’daki uçaklarını tercih etmedi?

Darbe olurken ve Atatürk Havalimanının darbeciler tarafından işgal edildiği herkesçe biliniyorken İstanbul’a yola çıkmanın açıklaması ne olabilir?

Mutlaka bir yerlere gitmeyi düşündüyse mesela darbecilerin hiç ilgilenmediği ve işgal etmediği Ankara-Esenboğa Havalimanı’na inmeyi niçin düşünmedi?

Kendisine suikast yapılmasından korkan, ‘beni zehirlerler’ diye Saray’a yemek tahlil laboratuvarı kuran Erdoğan, Flightradar24.com’da ne zaman, nerede olduğu herkes tarafından rahatça görülebilen bir açık hedefe nasıl binebildi?

Bu, ‘Buyurun beni vurun’ anlamına gelmez miydi?

Tüm bu sorular ve veriler ışığında net olan bir şey varsa o da Erdoğan’ın girişimden haberli olduğu ve kontrol altında olduğundan emin olmasıydı.

MARMARİS KOMEDİSİ 

Erdoğan’ı alacak Özel Kuvvetler helikopteri saat 22.00’de İzmir’e iniyor.

Kendilerine operasyonun 01.00-01.30 civarında olacağı söyleniyor.

Hazırlıklar tamamlanıyor.

Daha sonra operasyonun iptal edildiği emri geliyor.

Ve birlik tam 4 saat burada bekletiliyor.

İptal emri gelmese operasyon başarıya ulaşabilir.

Fakat operasyon timi bekletiliyor.

Ne zamana kadar?

Erdoğan, İstanbul’a hareket edene kadar.

Erdoğan, 00.24’te CNN’e bağlanıyor. Halkı sokağa çağırıyor. Saatler geçiyor. Selalar okunuyor.

Herkes Erdoğan’ın İstanbul’a gittiğini biliyor ama bekleyen timin her nedense bundan haberi olmuyor!

Erdoğan’ın uçağı saat 01.43’te Dalaman’dan havalanıyor.

İşte o zaman Erdoğan’ı alacak askerlere Ankara’dan emir geliyor:

“Hadi Erdoğan’ı alın”

Başlarında Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş’in olduğu birlik Marmaris’teki otelin bulunduğu bölgeye saat 03.30 civarı ulaşıyor.

O sırada Erdoğan çoktan İstanbul’a inmiş bulunuyor.

Daha komiği tim, Erdoğan’ın kaldığı otelin yerini bile bilmiyor, yolda gördükleri Atilla Barbaros isimli vatandaşa soruyorlar.

Bu nasıl bir suikast ya da darbe girişimidir ki, yoldan geçen vatandaştan adres soruluyor.

Darbe yapmaya kalkışanların ilk hedefi en üst düzey siyasilerdir.

O gece hiçbir siyasiye dokunulmadı.

Darbeci askerler her nasılsa “Tavşan kaç, tazı tut” oyunu oynarcasına Erdoğan’ı  yakalamak için değil yakalamamak için mücadele ediyorlar.

CEMAAT DARBE Mİ YAPTI YOKSA ERDOĞAN’I MI KORUDU?

15 Temmuz’un en büyük ironisi şuydu:

Erdoğan’ın iddiasına göre Cemaat darbe yapmaya kalktı ama Erdoğan’ı Marmaris’te koruyan ve askerlerle çatışmaya giren polisler, sonradan cemaatle iltisaklı çıktı ve meslekten atıldı.

Erdoğan’ı Marmaris’ten Dalaman’a götüren helikopterin uçuş teknisyeni polis Tayyib Sina Doğu cemaatle ilişkili diye tutuklandı.

Erdoğan’ı Dalaman’dan İstanbul’a getiren pilot Barış Yurtseven meğer cemaattenmiş!

Erdoğan’ı Dalaman’dan İstanbul’a getiren uçağa eskortluk yapan F 16’nin pilotu Yunus Poyraz Cemaat iltisaklı diye ihraç edildi.

Nasıl bir tuhaflıksa cemaat bir yandan darbe yapmış(!) diğer yandan da tüm elemanlarıyla Erdoğan’ı korumuş.

Her geçen gün 15 Temmuz tiyatrosunun makyajı biraz daha dökülüyor.

Hemen her şeyin Erdoğan diktatörlüğü için birer mizansen olduğu net görülüyor.


Kaynak:Tr724

Exit mobile version