YORUM | TARIK TOROS
Yıllardır Ayasofya’nın cami olmasını hasretle bekleyen…
Gelgelelim onu ibadete açan Tayyip Erdoğan rejiminden zerre hazzetmeyen…
Hatta nefret eden büyük bir kitle var.
Şimdi ne yapacağını, ne diyeceğini bilmiyor.
Bu kitlenin bir kısmı yurt dışında, sevinemiyor bile.
“Yahu çok büyütmüşüz, namazı bırak ülkeye gidemiyoruz, iyi mi” gibi esprileri duyar gibiyim.
**
Gene…
Ayasofya’nın cami veya kilise olması pek umurunda olmayan, müze hali devam etmeli diyen “orta yolcu” bir kesim var.
Çoğunluğu oluşturuyorlar, “din düşmanı” olmamak için onlar da suskun.
**
Bir de, Muharrem İnce’nin şahsında modellenen…
“Rüzgara karşı bevletmeyelim” diyen bir kitle var, Atatürk’ün imzasına sahip çıkamayan, “davet edin açılışa gelelim” diyen.
(Erdoğan bunları çağırsa keşke, hatta yan yana saf tutsa.)
**
“İnançlara saygı” mühim bir şeydir.
Son dönem İslamcılarında bu yok ne yazık ki.
“Mış gibi” yapıyorlar.
Hristiyanlar “Haçlı”, Yahudiler “lanetlenmiş”, Aleviler şöyle, Ermeniler böyle…
Ağır sıfatlar takarlar.
**
Türkiye’de çoğunluk kendini müslüman olarak tanımlar.
Ayasofya önünde, “Ya Allah Bismillah Allahü Ekber” sloganları atanların yüzde kaçı, cuma namazı kılmaya yetecek kadar ayet bilir, tartışılır.
Dini ritüelleri yerine getirmede Anadolu halklarının notu kırıktır.
Bunu sadece namaz veya oruçla değerlendirmeyin.
Muhtaçlara yardım, kul hakkı yememek, yalan söylememek, çalmamak, aldatmamak gibi hasletleri de ekleyin.
Notu kırıktır.
**
Ayasofya’dan yükselecek ezanın:
-Dini yönüyle bir fetih,
-İslam’ın yeniden hâkim olması,
-Boyunduruktan kurtulmak manasına geldiği öğretisi ile büyümüş kitleler…
Biraz şaşkın, evet.
Bediüzzaman eserlerinde, “Ayasofya’yı muzahrafattan temizleyip ibadet mahalli yapmak”tan çokça bahseder. “Ayasofya’yı puthane yaptılar” der.
Hadi buyurun, cami oldu şimdi.
Altındaki imza da Erdoğan’a ait..!
**
Her dönemi, kendi koşulları içinde yorumlayacaksınız.
10 Temmuz, kesinlikle tarihi bir gündü.
Tayyip Erdoğan, karardaki imzasını gururla paylaşarak Atatürk’e çalım atmıştır.
Bilmiyorum, Türkçe ezanı iktidara gelir gelmez aslına çeviren Adnan Menderes böyle bir şey yapmış mıydı?
Atatürk’ün kararları “dogma” değildir, değişir, değiştirilir.
Burada psikoloji, daha çok İslamcı genlerle alakalı.
İnançlara saygı sadece dildedir, kursaktan aşağı inmez.
Alevilere “cemevi”, Rumlara “ruhban okulu” çok görülür.
Kompleks öyle bir noktadır ki…
Danıştay kararı saat tam 14.53’te açıklanır (İstanbul’un fetih tarihine gönderme).
Erdoğan, açıklamayı 20.53’te yapar.
Hatta…
Erdoğan, Bediüzzaman’ın hayattaki son talebesini 22.53’te arar.
O kişinin cemaati, muazzam “tevafuktan” gururla bahseder, görüşmeyi video yapıp saati özellikle köşesine koyarlar.
Ayasofya, 24 Temmuz’ta cuma namazı ile ibadete açılacak, Lozan anlaşmasının yıldönümünde, nazire yapar gibi.
**
Şimdi başlıktaki soruya cevap verelim.
AKP bitti tükendi mi..?
-Hayır.
Ayasofya güçlü bir karttı.
Bu gazla birkaç hafta sert geçecek, YAŞ atamaları vs.
Başka kartlar da var.
Erdoğan’ın bir ajandası var ve bunu takip ediyor.
Ülkenin talihsizliği, sahada başka oyuncu olmayışı.
Herkes seyirci.