İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, KRT TV’de Gürkan Hacır’ın sunduğu “Şimdiki Zaman” programına katıldı. Sözcü yazarları Uğur Dündar ve İsmail Saymaz, Damga yazarı Barış Yarkadaş ve araştırmacı Elfin Tataroğlu’nun sorularını yanıtlayan İmamoğlu, görev süresindeki çalışmaları, Kanal İstanbul projesinin askıya çıkması, Gezi Parkı’nın mülkiyetinin Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’na devredilmesi, Millet İttifakı ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması konularına dair açıklamalarda bulundu.
HDP’nin kapatılma davası
Ekrem İmamoğlu, Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) HDP’ye yönelik açılan kapatma davasına ilişkin de şunları söyledi:
“Terörle HDP konusunu aynı potaya koyarsanız tam istenen noktaya gelirsiniz. HDP bu ülkenin siyasi partisidir. 6 milyon oy almış partiye terörist gözüyle bakarsanız ben bunun karşısındayım. Nerede eksik davrandılar, hangi konularda söz söylemediler HDP’nin de özeleştiri yapması gerekir.
Cumhurbaşkanı adayı olacak mı?
Uğur Dündar’ın “Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız? Tek rakibiniz Erdoğan gözükmüyor, Mansur Yavaş da var yarışta. Bu konuyu Kılıçdaroğlu ile konuştunuz mu” sorusuna İmamoğlu, “Sanıyorum 1 ya da 2 Nisan’da bana BBC tarafından sorulmuştu. Allah bilir, siyaset sürecinde, ilerisi ile ilgili bir tasarımda bulunmak, böylesi kutsal görevlerde tarifte bulunmak kadar tarihi bir hata olamaz” yanıtını verdi.
İmamoğlu, siyasette kendine rol biçmenin hata olacağını söyleyerek, “Ben şu anda İBB Başkanıyım. Binlerce yıllık tarihe sahip, olağanüstü bir kent. Bu kente hizmet etmenin maneviyatını doya doya yaşamak istiyorum. Keyifli bir alan. Siyasette kendine rol biçmek kadar büyük hata yok” dedi.
“230 bin hanenin faturası ödendi”
İmamoğlu görev süresindeki çalışmalara değinerek, birinci kalem sorumluluklarının yoksullukla mücadele olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti:
“Göreve geldiğimiz an itibarıyla birçok alanda yürüyoruz, koşuyoruz. Bir yılı aşkın süredir birinci kalem sorumluluğumuz, bütün güncel problemlerin ötesinde yoksullukla mücadeleye dönüştü. Bu büyük bir alan oldu bizim için.
“4 katına çıkan bir bütçeden bahsediyoruz. Yoksullukla mücadelede sosyal hizmetlerimizin, sosyal yardım bütçesi 4 katına çıktı. Bir de görünmeyen bütçelerimiz var. Yaklaşık 800 milyonu aşan bir bütçeden bahsediyoruz. Görünmeyen bütçe yapılan diğer sosyal yardımlar ve destekleri de kapsıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde milyarlarca lira yoksulluk dönemini destekleyen bir modeli geliştirdik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerinin 5 milyar lira civarında daraldığı bir dönemde biz bunu başardık. Bu daralmalara rağmen milyarlarca liralık katkı yaptık.”
Askıda fatura kampanyasıyla 230 bin hanenin faturasının ödendiğini belirten İmamoğlu, İstanbul’da yapımı duran 8 metro hattının 7’sini başlattıklarını, sadece Mahmutbey-Esenyurt hattının kaldığını, onu da çok yakın zamanda başlatacaklarını söyledi.
“Beton Kanal”
Kanal İstanbul’dan ‘Beton Kanal’ diye bahseden İmamoğlu, “İstanbul’a en büyük ihanet projesidir. Bunun engellenmesi şarttır. Bunun için de var gücümüzle tüm hukuki yolları kullanarak mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul için “İnadına yapacağız” sözlerine de değindi:
“Vatandaşla inatlaşan hiç kimse siyasette de kazanamaz, o ülkeye de kazandırmaz. Kanal İstanbul 136 milyon metrekarelik tarım alanını yok ediyor. 83 milyon metrekarelik bir alanı yeniden kentleşmeye açıyor. 3 tane Beylikdüzü’nden daha fazla ediyor.
“İstanbul’da 1 milyonu aşkın adres boş. Yapılmış binalar boş. İstanbul’da şu anda konut arzı fazlası hiçbir dönemde olmamıştır. Dünyanın en ucuz gayrımenkul kentidir İstanbul. Yazık bu kente. Bu kent böyle heba edilemez. İstanbul’un 3 yıldır nüfusu azalma eğiliminde. Siz İstanbul’un kuzeyinde 2 milyonluk yeni bir nüfusu oraya yerleştiriyorsunuz. Bu projeyi hazırlayanlar uluslararası alanda bu projeyi servis edenler, bu projeyi 65 milyar dolar olarak tanıttılar. Bütün bunları yoksulluk döneminde yapıyorsunuz.
“Kısa Çalışma Ödeneği’nin son günü. Yarın itibarıyla milyonlarca insanımızı işsiz görebiliriz. Bu memleketin işsizi, bu memleketin ümidini yitirmek üzere olan genci, eğitimi dipten başa bozuk olan bir süreçte siz kanala bu parayı harcayacaksınız.”
“2 sene sonra memleketi Millet İttifakı yönetecek”
“Bu ihaleyi aldım, onun için yaptım, benim bir kusurum yok” ya da “Ne yapalım orada bir iş çıktı, birisi de garanti verdi, nasılsa bu 83 milyon insanın cebinden alırız” diyenlere seslenen İmamoğlu, şunları söyledi:
“2 sene sonra bu memleketi Millet İttifakı yönetecek. Bu yapılanlar, bu işi alanlar, bu finansı verenler, devletin ve milletin hafızasından asla çıkmayacak. Ben buna inanıyorum. Ben Millet İttifakı’nın bir ferdiyim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyesiyim. Bu memleketin değişmesi adına 2 sene sonra bu ülkede Millet İttifakı süreci yönetecek demekten, hatta ve hatta ‘Türkiye ittifakı’ bu süreci yönetecek demekten niye geri durayım ki?
“1453’te fethi yapıp bu kenti bize armağan eden Fatih Sultan Mehmet’in emanetine, 5 yıl işgal altında kalıp 1923’te kurulan Cumhuriyet ile beraber teslim alınan, işgalden kurtulan, Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti bu güzel İstanbul’a ihanet eden kim varsa gelecekte hesap verir. Bunun adı bürokratmış, bunun adı bakanmış, inşaat şirketiymiş, ister yerli, ister yabancı olsun. Bu devletin ve bu milletin hafızası bunun hesabını sorar.”
“Bu anlayış akıl tutulması”
* 2.Beyazıt Cami Hünkar Kasrı’nın görüntüsü
Ekrem İmamoğlu, Gezi Parkı’nın mülkiyetinin devredildiği Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’na ait bir mülkün de son halini gösterdi ve şöyle konuştu:
“Mülk Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’na ait 2. Beyazıt Cami Hünkar Kasrı. Burası 10 yıldır böyle. 10 yıl önce yangın geçirdi. Burası vakfın mülkü. Hani diyorlar ya, ‘Biz ecdat malına sahip çıkıyoruz, kültür varlığına sahip çıkıyoruz, o kanun gereği aldık’ diye. Görüyor musunuz halini? Özel bir yapıdır. Ta 2 Beyazıt döneminde yapılma bir yapıdır. Şu hale bakar mısınız? Şimdi yarın çıkıp diyecekler ki, ‘İhale yaptık, yapacağız’. Unuttukları bütün ecdat eserlerini harekete geçiriyoruz.
“Nerede bir eksiklik görüyoruz, ‘Hemen, derhal’ diyoruz. Mezarları unuttular. Mezarları, şehitlikleri tek tek temizlettiriyoruz. Kimse bize hikaye anlatmasın. Bu anlayış akıl tutulması. Gezi Parkı’na olan tavır. Aynı şeyi Galata Kulesi’ne yaptılar.”