BirGün yazarı Aziz Çelik, asgari ücretin yılın ilk 6 ayında erimesini kaleme alarak; “TÜİK veri saklayan bir kurumdur. Şeffaf değildir. Teknik olarak çok basit olmasına rağmen enflasyona esas madde fiyat listesini ve enflasyon meta verisini açıklamıyor. TÜİK’in tartışmalı enflasyon verileri milyonlarca çalışanın kaderini belirlemeye devam edecek. Milyonlarca emekçinin düşük ücret almasında TÜİK yöneticilerinin kişisel vebalı var” ifadelerini kullandı.
Çelik’in yazısı şöyle:
“TÜİK veri saklayan bir kurumdur. Şeffaf değildir. Teknik olarak çok basit olmasına rağmen enflasyona esas madde fiyat listesini ve enflasyon meta verisini açıklamıyor. TÜİK’in tartışmalı enflasyon verileri milyonlarca çalışanın kaderini belirlemeye devam edecek. Milyonlarca emekçinin düşük ücret almasında TÜİK yöneticilerinin kişisel vebalı var. Yargı kararlarına uymadıkları süreci bu vebal ve sorumluluk devam edecek.
Elbette TÜİK’in bu teknik sorumluluğu yanında asıl sorumluluk hükümetin. Temmuz ayında emek gelirlerinin kaderini hükümetin tam bir kararlılıkla benimsediği ve Mehmet Şimşek tarafından yürütülen ekonomi programı belirleyecek. Kimse tek başına Şimşek’i günah keçisi ilan etmesin. Mevcut başkanlık rejiminde bakanların tek başına hiçbir siyasi gücü yok. Bu program siyasi bir programdır ve sahibi hükümettir. Bu noktada bazı sendikacılar da fena halde yanılıyor. “Şimşek şaşırma sabrımızı taşırma” sloganı oldukça yetersiz. “Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma” demeye cesaret edemeyenler şimdilik bu sloganı kullanıyor. Geçelim.
Teknik detaylara boğmadan söyleyelim. Bu ekonomi programının özü kemer sıkmadır, emek gelirlerini, sosyal nitelikli kamu harcamalarını bastırmadır. Bu politikanın en önemli aracı kamunun çeşitli gider, harcama ve fiyatlarda hedef enflasyona göre zam yapmaktır. Temmuz ayına buradan bakınca ne olacağını tahmin etmek zor değil. Ufukta seçim görülmediği için kemer sıkmaya devam edecekler.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.