AKP MKYK üyesi Orhan Miroğlu, gözaltına alınan Ali Çeven ve tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında açıklama yaptı ve “Maalesef çözüm istemeyenler, çözüm iklimine züccaciyeci dükkanına dalan bir fil gibi dalmayı başardılar” dedi.
Miroğlu, Ahmet Özer’in tutuklamasının siyasi sonucunun çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet edeceğini belirtti.
Kürd Öncüleri Derneği Başkanı Ali Çeven’in sokak röportajında yaptığı konuşma nedeniyle “silahlı örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla gözaltına alınmasını eleştiren Orhan Miroğlu, “Çarşamba günü Cumhurbaşkanının gruptaki konuşmasına orada konuşmayı dinlerken iki defa gözyaşı dökmüş bir çözüm yanlısı olarak, gördüğüm ama görürken de çok üzüldüğüm şudur benim:
Maalesef çözüm istemeyenler çözüm ikilimine züccaciyeci dükkanına dalan bir fil gibi dalmayı başardılar. Bir Kürt gencinin sokak röportajından geriye kalan manzara, ulusların politik psikolojisi üzerine çalışanlar daha iyi bilecekler, ama “ etki gücü” bakımından, Kürtler’i grupta yaptığı konuşmayla bir kez daha ağlatmayı başaran Cumhurbaşkanımızın konuşmasıyla yarışmış olabilir” ifadelerini kullandı.
Çarşamba günü Cumhurbaşkanının gruptaki konuşmasına orada konuşmayı dinlerken iki defa gözyaşı dökmüş bir çözüm yanlısı olarak, gördüğüm ama görürken de çok üzüldüğüm şudur benim:
-Maalesef çözüm istemeyenler çözüm ikilimine züccaciyeci dükkanına dalan bir fil gibi dalmayı…
— Orhan Miroğlu (@OrhanMiroglu) November 2, 2024
Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasına ilişkin de Miroğlu, şunları söyledi:
“Ahmet Özer’in tutuklanmasına gerekçe gösterilen deliller basından bildiğimiz kadarsa, yani Rojda konseri- yeri gelmişken söyleyelim beş milyon Kürdün yaşadığı bir şehirde Ahmet Özer yapmasa bile birileri çıkar yapar bu konserleri, bunu anlamak için Mem Ararat’ın İstanbul’da verdiği konserleri internete girip görmek yeterli- taziye telefonu gibi gerekçelere dayalıysa, kira geliri örgütten gelen para olarak delillendirilmişse, tutuklamanın siyasi sonucunun yine çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet edeceğini, ve birilerinin Kütleri tutmak istedikleri” ulusal psikoloji” içinde tutmaya yarayacağını görmek zor olmasa gerek.
Bütün bu gelişmelerden çözüm etkilenmez diyenler yanılıyorlar. Fena halde etkilenir. Değil mi ki, Türkiye’nin İç Cephesinin manifestosu niteliğinde olan Grup konuşmasını, enine boyuna Türkiye’nin konuşmasına bile engel oldular! Enseyi karartmayalım diyeceğinizi duyar gibiyim, ama geçtiğimiz sürecin siyasi hafızası maalesef sokak röportajında “Türk olmadığını” söyleyen bir Kürt gencinin eli kelepçeli fotoğrafı ve Türklere seslenip sizin artık bir vatanınız bile yok, çünkü tapular Kürtler’in elinde diyen “Kürt Kızı’nın çektiği video üzerinden şekilleniyor! Her şeye rağmen bu ortamdan bir “çözüm iklimi “ yaratmak için mücadeleye devam etmekten başka çare yok.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***