Çarşamba akşamı, aşırı sağcıların 30 civarında bölgede 100’den fazla eylem planlandığı haberleri üzerine ırkçılık karşıtı binlerce kişi gösteriler düzenledi. Ulusal Polis Şefleri Konseyi, Perşembe günü de en az 20 göç karşıtı protestonun planlandığını bildirdi.
Aralarında başkent Londra’nın kuzeyi, Bristol ve Newcastle gibi kentlerin de bulunduğu göç karşıtlarının eylem yapmasının beklendiği noktalarda yapılan karşıt eylemler genel anlamda barışçıl geçti.
Daha fazla şiddet olayı yaşanabileceğinden kaygılanan polis 100 kadar noktada önlem aldı.
Ancak dün akşam saatlerindeki eylemlerde az sayıda tutuklama yapıldı.
Polis Perşembe günü, aşırı sağcıların şiddet eylemlerinde şimdiye kadar toplam 500’e yakın kişinin gözaltına alındığı, 149 kişiye suçlama yöneltildiğini açıkladı. Southport ve Liverpool’daki olaylara karışan üç kişiye de hapis cezası verildi.
Kuzey Londra’daki Walthamstow semtinde yapılan eylemde “Sokaklar bizim”, “Mülteciler burada hoş karşılanır” sloganları atılırken, “Aşırı sağı ez” yazılı pankartlar taşındı.
Bu arada Bristol kentinde de 1500 dolayında aşırı sağ karşıtı eylemci sokaklardaydı. Kent sokakları sendikacılar, faşizm karşıtları ve siyah ve Asyalı toplulukların üyeleriyle doldu.
Brighton kentinde, bir göçmenlik avukatının ofisinin bulunduğna inandıkları binanın önünde sekiz aşırı sağcı protestocu toplandı.
Aşırı sağcıların etrafı binden fazla karşıt protestocu tarafından sarılınca polis koruması eşliğinde bir binaya sığınmak zorunda kaldılar.
Newcastle kentinde de çoğunluğu Müslüman 500 dolayında karşı eylemci hedef alınacağı belirtilen bir göçmenlik hizmetleri işletmesinin önünde toplandı.
Kalabalağın büyük kısmı daha sonra dağıldı.
Southampton kentinde 300 ila 400 ırkçılık karşıtı “Irkçılar evine”, “Irkçılığın sokaklarımızda yeri yok” sloganları attı.
Bölgeye 10 kadar göç karşıtı eylemci de gelirken, polis iki grubu ayrı tuttu.
Mültecilerin kaldığı bir otele aşırı sağcı bir grubun saldırdığı Tamworth’te ise olası eylem noktalarından birinde 30 ila 40 göçmen karşıtı toplandı.
Altı kişiye hapis cezası
Merseyside bölgesindeki ayaklanmalarda şiddet olaylarına karıştıkları gerekçesiyle üç kişi hapis cezasına çarptırıldı.
Polis memuruna saldırmakla suçlanan 58 yaşındaki Derek Drummond üç yıl hapis cezası aldı. Declan Geiran’a şiddet içeren kargaşa ve kundaklamadan 30 ay, Liam Riley’e ise ırkçılık içeren şiddet suçundan 20 ay hapis cezası verildi.
İngiltere’nin güneybatısındaki Plymouth şehrinde şiddet olaylarına karıştıkları gerekçesiyle Perşembe günü 3 kişiye daha hapis cezası verildi.
45 yaşındaki Daniel McGuire, 29 yaşındaki Lucas Ormond Skeaping ve 51 yaşındaki Michael Williams 18 aydan başlayan hapis cezalarında çarptırıldı.
Bölge savcısı mahkeme dışında yaptığı açıklamada bunun “buzdağının görünen kısmı” olduğunu söyledi ve şiddet olaylarına karışan herkesin “hızlı bir şekilde cezalandırılacağını” ekledi.
Göçmenlik avukatları hedef alınıyor
Hükümet, göçmenlerle çalışan avukatların isim ve adreslerini içerdiği iddia edilen bir listenin internette yayılmasının ardından sosyal medya platformlarının “çok daha fazlasını yapması gerektiğini” söyledi.
İlk olarak Telegram adlı mesajlaşma uygulamasında “daha fazla göçe hayır” mesajıyla birlikte paylaşılan bu liste şimdi başka platformlarda da paylaşılıyor.
BBC’ye konuşan avukatlar, polisin evden çalışmalarını, ofis pencerelerini kapatmalarını ve ateşe dayanıklı posta kutuları kullanmalarını tavsiye ettiğini paylaştı.
Listede yer alan bir avukat BBC’ye defalarca tehdit edildiğini ve Pazartesi günü endişeli meslektaşlarından, müvekkillerinden ve halktan “ölüm listesinde” olduğunu söyleyen mesajlar aldığını söyledi.
Bir kişi internette yayınladığı içeriklerle ilgili yargılanıyor
Geçtiğimiz günlerde Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast, İngiltere’nin güneybatısındaki Plymouth ve kuzeydeki Darlington ve Middlesbrough’nun yanı sıra başkent Londra’da da pek çok ayaklanma yaşandı.
Şiddet olaylarından bazıları ırka dayalı nefret suçu olarak değerlendiriliyor.
Onlarca kişi şiddet içeren kargaşa ve diğer suçlardan yargılanıyor.
Bazı bölgelerde polisin saldırıya uğradığı, üzerlerine taş ve havai fişek atıldığı aktarılıyor.
Polis yetkilileri Pazartesi günü yaptığı açıklamada, olayların başladığı geçen Salı gününden bu yana 370’den fazla kişinin gözaltına alındığını söyledi ve bu sayının “her geçen gün” artabileceği uyarısında bulundu.
Bir kişi ise “ırkçı nefreti körüklemek” amacıyla internette içerik yayınlamakla suçlanıyor. 28 yaşındaki Jordan Parlour, şiddet olaylarıyla bağlantılı olduğu iddia edilen suç içerikli mesajları paylaştığı için yargılanan ilk kişi.
Cezaevlerinde ilave yer açılacak
İngiltere ve Kuzey İrlanda’daki cezaevlerinde önümüzdeki haftadan itibaren 500’den fazla ilave yer açılacağı belirtiliyor.
Cezaevlerini genişletme planları zaten yürürlükteydi ancak yetkililer protestoların yol açtığı krizle başa çıkmak için bu planların hızlandırıldığını bildiriyor.
Adalet Bakanı Shabana Mahmood yaptığı açıklamada şiddet olaylarına katılanları, “polis, mahkemeler ve cezaevleri hazır ve bu korkunç eylemlerin sonuçlarına katlanacaksınız” şeklinde uyardı.
Başbakan sözcüsü ise “ayaklanmalara karışan herkesi gözaltına alabilmek” için gerekli kapasitenin sağlanacağını söyledi.
Güvenlik komitesinden yeni tedbirler
Başbakan Keir Starmer bu hafta hükümetin acil durumlarda toplanan güvenlik komitesiyle iki kez toplantı yaptı.
Toplantının ardından açıklama yapan Starmer, olaylara ilişkin bir dizi özel tedbirin onaylandığını ve gerekli noktalarda eylemlere müdahale etmek için özel polis yetkililerinin görevlendirileceğini söyledi.
Başbakan, polisin ihtiyaç duyulan her yere müdahale edebilmesini sağlamak için hükümetin gerekenleri yaptığını söyledi.
Polis kaynaklarına göre, yaklaşık 6000 asayiş görevlisi önümüzdeki günlerde herhangi bir düzensizliğe müdahale etmek üzere seferber ediliyor.
Başbakan ayrıca sokakların yanı sıra internet üzerinden suç işleyen kişilerin de yargılanacağını belirtti.
Başbakanlık ofisi aynı zamanda Liverpool kentindeki şiddetli ayaklanmaları gösteren bir videonun altına “iç savaş kaçınılmaz” yazan iş insanı ve X’in sahibi Elon Musk’ın yorumlarını eleştirdi.
Başbakanlık sözcüsü şiddet olaylarının küçük bir azınlıktan geldiğini söyledi ve başbakanın, daha önce aşırı sağcı figürlerin sosyal medya platformuna geri dönmesine izin verdiği için eleştirilen milyarderin hislerini paylaşmadığını belirtti.
Öte yandan bazı milletvekilleri Avam Kamarası’nın yaz tatilinden geri çağrılmasını talep ediyor.
İşçi Partili Diane Abbott hükümetin “haftalarca şiddetin devam etmesini bekleyemeyeceğini” ve ülkede “kriz” yaşandığını söyledi.
Southport’taki saldırı nasıl gerçekleşti?
Bıçaklı saldırı, yaz tatilindeki çocukların sosyalleşmesi için hizmet veren bir merkezde düzenlendi.
Southport’daki saldırıda hayatını kaybeden çocuklardan Alice Dasilva Aguiar’ın 9, Elsie Dot Stancombe’nin 7, Bebe King’in 6 yaşında olduğu açıklandı.
Saldırı sırasında çocuklar Taylor Swift temalı bir dans etkinliğindeydi.
Saldırıda 8 çocuk ve 2 yetişkin de yaralandı.
Polis saldırının “terör vakası olarak ele alınmadığını” duyurdu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***