Eğitim dünyasının büyük önem verdiği küresel öğrenci performanslarını ölçen OECD’nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 Eğitim Araştırması sonuçlarını yayınladı. OECD üye ülkeleri ve ortakları, 81 ülkeyi kapsayan araştırmanın 2021’de yayınlanması gereken sonuçlarını, COVID-19 salgını nedeniyle yaşanan aksaklıklar nedeniyle 2022’ye çekti.
Türkiye; raporda incelenen matematik, bilim ve okuma kategorilerinin tümünde OECD ortalamasının altında kaldı.
PISA 2022 nihai uygulaması, Türkiye’de 19 Nisan-13 Mayıs 2022’de 60 ilden 196 okul ve 7 bin 250 öğrencinin katılımıyla bilgisayar tabanlı gerçekleştirildi. PISA 2022’nin ana konusu olan matematikte 15 yaşındaki Türk öğrencilerin ortalaması 453 puanla, OECD ortalaması olan 472 puanın gerisinde kaldı. Türkiye bu ortalama ile 93 ülke ve ekonomi arasında 51’inci sırada yer aldı.
Okuma alanında Türkiye’de 15 yaşındaki öğrenciler 456 puan alırken, OECD ülkelerinde ortalama 476 puan olarak belirlendi. Türkiye’de 15 yaşındaki gençlerin fen bilimlerindeki ortalama performansı 476 puan, OECD ülkelerinde ortalama ise 485 puan olarak kaydedildi.
Türkiye’deki 2022 ortalama sonuçları, matematikte 2018’deki raporla neredeyse aynıydı; okumada 2018 yılına göre düşüş; bilimde ise 2018’e kıyasla yükselme yaşandı.
Türkiye her ne kadar ortalamanın altında kalsa da, matematik ve fen alanlarında PISA tarafından şimdiye kadar Türkiye için ölçülen en yüksek sonuçları yakaladı. Okuma alanında uzun vadeli ortalamaya yakın bir seviye kaydedildi. Özellikle matematik ve fen alanlarında, PISA 2022 sonuçları 2006 ve 2015’te gözlemlenen seviyelerden daha iyi durumda.
Raporda bu tespit, “Türkiye, PISA sonuçlarının 10 yılı aşkın bir süre içinde çoğu konuda iyileşme gösterdiği az sayıda ülkeden biridir” ifadesiyle yer aldı. Matematik alanında OECD ülkeleri ve tüm ülkelerin ortalama puanları ile Türkiye’nin ortalama puanı arasındaki farka bakıldığında Türkiye’nin, OECD ülkeleri puan ortalamasıyla arasındaki farkı azalttığı da görülüyor.
Son dönemde (2018’den 2022’ye) en yüksek puan alan öğrenciler (en yüksek yüzde 10) ile en zayıf öğrenciler (en düşük yüzde 10) arasındaki fark matematik ve okumada önemli ölçüde açılırken, bilim alanında bu fark değişmedi.
Türkiye’de öğrencilerin yüzde 61’i matematikte “2. Seviye” yeterliliğine ulaştı. Bu rakam, yüzde 69 olan OECD ülkeleri ortalamasından önemli ölçüde düşük olduğu anlamına geliyor. Türkiye’deki öğrencilerin yalnızca yüzde 5’i matematikte en iyi performans gösteriyor; bu da onların PISA matematik testinde 5 veya 6’ncı seviyeye ulaştıkları anlamına geliyor. Ancak bu rakam da yüzde 10 olan OECD ortalamasının gerisinde kalıyor.
Türk öğrenciler PISA 2022’nin en yoksul öğrencileri diliminde
2022 PISA raporunda Türkiye’de öğrencilerin yüzde 33’ü (en büyük pay) sosyo-ekonomik ölçeğin en alt uluslararası seviyesinde yani beşte birlik dilimde yer aldı; bu da onların 2022’de PISA sınavına giren en dezavantajlı öğrenciler arasında olduğu anlamına geliyor. Türk öğrenciler, kendi sosyal diliminde bulunan öğrenciler arasında 424 ortalama ile en yüksek puanı aldı. Başka bir deyişle, kendileriyle eşit sosyal-ekonomik yoksunluğa sahip öğrenciler arasında en başarılı grup oldu.
Başarıda kız-erkek eşitliği
Türkiye’de kız ve erkek öğrenciler matematikte ortalama olarak benzer düzeyde performans gösterirken, okumada kızlar erkeklerden 25 puan daha geride kaldı. Küresel olarak matematik alanında, 40 ülkede erkekler kızlardan daha iyi performans gösterirken, diğer 17 ülke veya ekonomide kızlar erkeklerden daha iyi performans gösterdi ve geri kalan 24 ülke veya ekonomide anlamlı bir fark kaydedilmedi. Okumada kızlar ortalama olarak yalnızca iki ülkede erkeklerden daha yüksek puan aldı.
Türkiye COVID döneminde en çok okul kapatan ülkeler arasında
Türkiye’de öğrencilerin yüzde 61’i okul binalarının COVID-19 nedeniyle üç aydan uzun süre kapalı olduğunu bildirdi. OECD ülkeleri genelinde ortalama olarak öğrencilerin yüzde 51’i benzer şekilde uzun okul kapanışları yaşadı. Raporda, “Performansın yüksek kaldığı ve öğrencilerin aidiyet duygusunun geliştiği eğitim sistemlerinde, daha az sayıda öğrencinin, daha uzun süreli okul kapanışı yaşadığına” dikkat çekildi.
PISA programı, eğitim sektöründeki öğrenciler arasında gerçekleştirilen en büyük uluslararası çalışma olma özelliğini taşıyor. PISA raporunun amacı, ülkelerin eğitim sisteminin etkililiğini ölçmek ve böylece eğitim alanındaki eksikler ve doğru yöntemleri tespit etmek.
Her üç yılda bir yapılan bu çalışma hem kamu hem de özel kuruluşlarda ve ortaokul, genel lise, teknoloji lisesi gibi farklı türdeki okullarda, 15 yaşındaki öğrenciler arasında gerçekleştiriliyor.
Küresel sonuçlar: Matematik performansı
Singapur dünyada matematik sıralamasında, diğer tüm ülkelere açık ara fark atarak, 575 puanla listede birinci sırada yer aldı.
Singapur’u, Güney Kore, Çin Halk Cumhuriyeti Hong Kong Özel İdari Bölgesi, Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan izledi.
Listede 17 ülke de 472 puan olan OECD ortalamasının üzerinde puan aldı.
OECD ülkeleri genelinde ortalama olarak öğrencilerin yüzde 69’u en azından ‘temel seviye’ olan “matematiği basit gerçek yaşam durumlarına uygulama konusunda beceri ve inisiyatif gösterebilmeyi” kapsayan 2’nci yeterlilik seviyesine ulaştı.
PISA 2022’ye katılan 81 ülkeden 16’sında, öğrencilerin yüzde 10’undan fazlası 5’inci ve 6’ncı yeterlilik seviyelerine ulaştı ve yüksek performans sergiledi. Bu gruptaki öğrenciler, “bir problemin niceliksel doğasını anlıyor ve çözülmesi karmaşık matematiksel modelleri formüle edebiliyor”. Buna karşılık, 42 ülke ve ekonomide öğrencilerin yüzde 5’inden azı yüksek başarılı olarak kaydedildi.
Bilim ve okuma becerileri
OECD ülkelerinde yaklaşık dört öğrenciden üçü okuma ve bilimde temel seviyelere ulaştı. Yine öğrencilerin yaklaşık yüzde 7’si okumada en yüksek yeterlilik seviyesi olan 5 ve 6’ncı seviyeye ulaştı. OECD üyesi 13 ülke ve ekonomide, okuma becerilerinde yüksek performans gösteren öğrenciler yüzde 10’un üzerinde. 14 ülkede de bilim alanında yüksek başarılı öğrencilerin yüzdesinin yüzde 10’un üzerinde olduğu belirlendi.
Okuma becerileri ve fen bilimleri alanında yine Singapur diğer ülkelere açık fark atarak birinci sırada yer aldı. Singapurlu öğrenciler bilim ortalamasında 561, okuma becerileri ortalamasında da 543 puan kaydettiler. Singapur’u, büyük ilerleme kaydeden İrlanda’nın ardından Güney Kore, Estonya, Japonya ve Tayvan izledi. Diğer 14 eğitim sistemi de Çin Halk Cumhuriyeti Makao Özel İdari Bölgesi ve OECD ortalamasının üzerinde (476 puan) puan aldı. İtalya sırasıyla 510 puan ve 482 puan ortalamasına sahip. Fen bilimleri alanında 14 ülke, OECD ortalaması olan 476 puanın üzerinde kaldı.
Bilim alanında en iyi performans gösteren eğitim sistemleri Singapur, Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti Makao Özel İdari Bölgesi, Tayvan Güney Kore, Estonya, Çin Halk Cumhuriyeti Hong Kong Özel İdari Bölgesi, Kanada ve Finlandiya oldu. Bu 9 ülke ve ekonomiye 15 eğitim sistemi de bilimde OECD ortalaması olan 485’in üzerinde puan aldı.
Tüm alanlarda sert küresel düşüş
PISA’nın 2018’e kadar yaptığı değerlendirmelere bakıldığında, OECD ortalamasında yaşanan değişiklikler hiçbir zaman, matematikte 4 puanı, okumada ise 5 puanı aşmadı. Ancak COVID-19 krizinin ardından yapılan ilk değerlendirme olan PISA 2022’de, OECD ortalaması matematikte 15 puan ve okumada yaklaşık 10 puan düştü. Fen bilimleri sonuçları ise sabit kaldı. Raporda, “Matematik ve okumada benzeri görülmemiş düşüşler, çoğu ülkeyi etkileyen COVID-19 salgınının şok dalgalarını vurguluyor” denildi.
COVID-19 pandemisine rağmen, yalnızca dört ülke ve ekonomi, 2018 ve 2022 PISA değerlendirmeleri arasında her üç alanda da performanslarını iyileştirdi: Brunei Sultanlığı, Kamboçya, Dominik Cumhuriyeti ve Tayvan.
Ancak PISA sonuçlarının trend analizlerinin ortaya koyduğu bir başka gerçek; rakamlar, pandemiden çok önce başlayan ve uzun yıllardır süren bir düşüşü net bir şekilde ortaya koyuyor. Okuma ve fen alanlarında performans, düşmeden önce sırasıyla 2012 ve 2009’da zirveye ulaşırken, Avustralya, Belçika, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Güney Kore, Finlandiya, Macaristan, İzlanda, Yeni Zelanda, Slovakya, İsviçre ve Hollanda’da matematik performansı 2018’den önce düşmeye başladı.
Dört ülke ve ekonomi, Kolombiya, Makao (Çin), Peru ve Katar, bu uzun vadeli düşüş eğilimine karşı sonuç vererek, PISA anketlerine katıldıkları süre boyunca her üç alanda da ortalama olarak iyileşme gösterdiler. İsrail, Moldova, Singapur ve Türkiye de üç konunun ikisinde daha iyi performans kaydetti.
Yoksulluğun eğitime etkisi
OECD ülkeleri genelinde ortalama olarak sosyo-ekonomik açıdan avantajlı öğrenciler dezavantajlı öğrencilere göre matematikte 93 puan daha yüksek puan aldı. Öğrencilerin sosyo-ekonomik durumuna atfedilen fark, 22 ülke ve ekonomide 93 puanın üzerinde, 13 ülkede ise 50 puanın altında veya eşit.
Yine OECD ülkeleri genelinde ortalama olarak, erkekler matematikte kızlardan 9 puan daha iyi performans gösterirken, kızlar ise okuma becerilerinde erkeklerden 24 puan daha iyi performans sergiledi. Fen alanında kız ve erkek öğrenciler arasındaki performans farkı küçük kaldı.
OECD ülkeleri genelinde ortalama olarak öğrencilerin yüzde 8’i, yiyecek almaya yetecek paraları olmadığı için son 30 gün içinde haftada en az bir kez yemek yemediklerini bildirdi. 18 ülke ve ekonomide yüzde 20’den fazlası parasızlık nedeniyle haftada en az bir kez yemek yemediğini bildiriyor.