İlker Cihan BİNER
Besteci, piyanist ve cazın usta sanatçılardan Carla Bley 87 yaşında New York’un kuzeyinde yer alan Willow’daki evinde hayatını kaybetti. Sanatçının beraber çalıştığı Steve Swallow Bley, ölüm sebebinin beyin kanseri komplikasyonları olduğunu söyledi.
Bley politik bir müzisyendi. Yaşadığımız ileri-kapitalist düzeni olabildiğince eleştirdi. Kariyerinin ilk yıllarında caza dair deneysel yaklaşımlarıyla tanındı ve sonrasında free caz sahasında bir efsaneye dönüştü.
1936’da Oakland, Kaliforniya’da Lovella May Borg’da doğan Carla Bley, üç yaşında piyano öğrenmeye başladı. 50’li yıllarda New York’a taşınmadan önce 14 yaşında okulu bıraktı ve 17 yaşında caz kulübü Birdland’de sigara satarak geçimini sağladı.
Sanatçı, müzisyenlerin çalışma koşulları için kampanya yürüten bir örgüt olan Composer’s Orchestra ve ona bağlı Guild’e katılarak free caz sahnesinin önemli bir figürü haline geldi. Ayrıca, 1969’dan itibaren basçı Charlie Haden’in yönettiği, politik olarak ilham veren topluluk olan Liberation Music Orchestra’nın şef ve aranjörlüğünü yaptı.
Sanatçıyla ilgili en çok bilinen caz-rock operası ‘Escalator Over the Hill’ 1971’de piyasaya sürüldü. Daha sonra Pink Floyd davulcusu Nick Mason’ın 1981’deki ilk solo albümü ‘Nick Mason’s Fictious Sports’un bestecisiydi. Albümün vokallerini de Soft Machine’den Robert Wyatt seslendirdi.
Sanatçı Carla Bley 2016’da, The New York Times’a özgünlük ve sanat yapma biçimine dair şunları söylemişti: ‘Benim bir etkim olduysa kimseye benzemiyor olmamdan olabilir. Birilerine benzeyerek çalmama fikri bir çalma biçimidir.’
1972 yılında verdiği bir söyleşide ise caz ile ilişkili duruşunu şöyle özetledi: ‘Rock and roll’un caz olduğunu, cazın klasik müzik olduğunu ve klasik müziğin de rock and roll olduğunu düşünüyorum. Hepsi saatte bir tur olarak dönüyor.’
Müzisyen aynı zamanda kendi adını taşıyan grubu üzerinde de çalıştı. Steve Swallow ve saksafoncu Andy Sheppard ile birlikte albüm çıkardı. En son yayınladıkları 2020 yapımı albümün adı ‘Life Goes On’ idi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***