Merkez Bankası’nın faiz kararını değerlendiren ekonomist Selçuk Geçer, dövizin baskılanması halinde ülkenin stagflasyona sürüklenebileceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 17,5’ten yüzde 25’e çıkardı.
Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 750 baz puan artırdı.
Para Politikası Kurulu’nun faiz kararıyla ilgili açıklamasında, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verildiği belirtildi.
Merkez Bankası’nın faiz artışından sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kararlılık mesajı verdi. Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Kararlıyız! Fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz…’’ ifadelerini paylaştı.
50 baz puanlık faiz artırımı, yüzde 20 seviyesindeki piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Karardan sonra Dolar/TL kuru TSİ 15.30 itibarıyla 25,68’e gerilerken Euro/TL kuru da 27 seviyesine kadar düştü.
euronews Türkçe’ye kararla ilgili değerlendirmede bulunan ekonomist Selçuk Geçer, Merkez Bankası’nın bu adımı doları baskılamak için değil ‘faizi dengelemek amacıyla’ attığına dikkat çekti.
Ekonomist Geçer, dövizin baskılanması halinde ülkenin stagflasyona sürüklenebileceğini söyledi.
Kurun serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Geçer, “Dövizin serbest bırakılıp, enflasyon değerine doğru gidilmesi gerekiyor. Ve enflasyon karşısındaki dolar değeri 40 lira üzerine çıkmış durumda.” diyor_._
Geçer, şirketlerin maaliyetlerini buna göre yaptıklarını ve turizm gelirlerinin de artabilmesi için daha rekabetçi olunması gerektiğini belirtiyor:
“Dolayısıyla kurun serbest bırakılması gerekiyor. Eğer ki dövizi baskılama yönünde bir harekete devam ederlerse bu ülkeyi stagflasyona doğru götürür. Yani enflasyon eşittir yüksek işsizlik, düşük büyüme, iflasların artması ve aynı zamanda enflasyonun kontrolden çıkması.’’
”Salı yada çarşambadan sonra dolar yeniden 27 lira üzerine çıkacak”
Faiz arttırımı nedeniyle gerileyen dolar kurunun yeniden yükseleceğini tahmininde bulunan Geçer, kurun bir kaç ay içerisinde 30 lira üzerine çıkıp 33-34 lira aralığına geleceği öngörüsünde bulunuyor.
Geçer aksi durumda Türkiye’nin döviz dar boğazına gireceğini, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye gelmeyeceğini, sadece yerlilerin dövize yatırım yapmaya devam edeceğini ve de Kur Korumalı Mevduat’a kaçışın da hızlanacağını dile getiriyor:
‘’Faizleri bu şekilde yükseltmeye devam ederlerse borsadan da çıkış hızlanır. Aşırı faiz arttırımı borsayı düşürür. Yüksek faiz krediye ulaşımı zorlaştırır. Fakat şu on gün önümüzü görmemiz gerekiyor. Niyetleri dövizi baskılamak mı, eğer buysa iş patladı. Ama faizi enflasyon değerine doğru götürüp, doları da yavaş yavaş yukarı itmekse o zaman doğru politika. Ben faizin kontrollü bir şekilde arttırılması gerektiğini düşünüyorum. Enflasyonu da baz alırsak olağanüstü faiz artışı değil bu. Şimdi normalleşen bir süreç var ben Mehmet Şimşek ve ekibini destekliyorum. Yapılanlar kısmen doğru ama bu zamlarla insanların daha fazla belinin bükülmesi doğru değil. Para politikalarını yönetilmeli, bedelini de vatandaşa ödetmemek gerekiyor. ‘’”
”Enflasyon yüksek gelecek, yüzde 70 seviyelerini konuşacağız”
Ekonomist Geçer, Merkez Bankası yönetiminin faizi piyasaya ‘Biz aslında çok yüksek faiz arttırımı yapmadık’ şeklinde algılatır ve dövizin de yukarı gitmeye devam etmesi halinde bir avantaj oluşabileceği kanaatinde.
Döviz ihtiyacının ‘Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya devam ettiğini’ söyleyen Geçer, mevcut tabloda enflasyonun yüksek seviyelerde seyredeceği kanaatinde olduğunu belirtti.
Temmuz ayında TCMB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizi 250 baz puan artırılarak yüzde 15’ten yüzde 17,50’ye yükseltilmişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***