HABER MERKEZİ – Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde, işkenceye karşı büyük ölüm orucu başlatan 14 Temmuz direnişçileri birçok kentte anılırken, cezaevlerinde hala mücadelenin sürdüğü mesajı verildi.
Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde, insanlık dışı işkencelere karşı büyük ölüm orucunu başlatan PKK’nin öncü kadrolarından Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek, 14 Temmuz direnişinin yıldönümünde çeşitli eylem ve etkinliklerle anıldı.
BİNGÖL
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bingöl İl Örgütü, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’ndeki insanlık dışı işkencelere karşı 14 Temmuz 1982’de PKK’nin öncü kadroları tarafından başlatılan büyük ölüm orucunun yıl dönümüne ilişkin “Berxwedan Jiyane” başlıklı panel düzenledi.
Moderatörlüğünü HDP Bingöl İl Eşbaşkanı Mihriban Ekinci’nin yaptığı panele, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Yusuf Çakas, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclis üyeleri İsmail Kino ve Mustafa Mesut Tekik konuşmacı olarak katıldı.
‘DİYARBAKIR 5 NOLU, PİLOT BÖLGE SEÇİLDİ’
14 Temmuz direnişinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşu ve sinevizyon gösterimi sonrası başlayan panelde, Mihriban Ekinci, 14 Temmuz direnişinde hayatını kaybedenler için kaleme aldığı mektubu okudu. Ardından konuşan DBP PM üyesi İsmail Kino, Diyarbakır 5 Nolu cezaevinin pilot bölge olarak seçildiğini belirterek, cezaevinde yaşananların Kürdistan’da devreye konulan politikalardan bağımsız olmadığını söyledi. Kino, “Temel amaç davadan vazgeçirmek ve utanılacak bir duruma getirmekti” dedi.
‘MAZLUM DOĞAN’LA BAŞLADI’
Bir diğer panelist DBP PM üyesi Mustafa Mesut Tekik ise 14 Temmuz’daki direnişin 12 Eylül Darbesi’ne verilmiş bir cevap olduğuna dikkat çekerek, “Bu süreç, Mazlum’la başladı, 4’lerle devam etti” diye konuştu. Tekik, “Türk devleti 1926’da Zilan, 1938’de Dersim ve sonrasında farklı şekillerde Kürtlere karşı faşizan uygulamalarını devam ettirdi” dedi.
‘HERKES SORUMLULUK ALMALI’
Panelin bir diğer konuşmacısı avukat Yusuf Çakas ise, “Eğer bugün burada isek, bunun sebebi, 14 Temmuz direnişidir. 14 Temmuz direnişi artık cezaevlerinde olmamalı. Bunun için herkes sorumluluk almalı ve bu sorumluluğu büyütmeli” diye konuştu.
BATMAN
Batman’da ise DBP ve 78’liler Girişimi tarafından Petrol İş Sendikası’nda panel düzenlendi. 14 Temmuz direnişinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının asıldığı salonda “Direnmek yaşamaktır” ile “Ulusal onur şehitlerini saygı ile anıyoruz” yazılı pankartlar açıldı. Panele HDP Batman Milletvekilli Necdet İpekyüz, görevden alınarak yerine kayyım atanan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Songül Korkmaz, TJA, Barış Anneleri Meclisi, DBP PM üyesi Nurten Üzümcü, HDP Batman İl Örgütü ve çok sayıda yurttaş katıldı.
‘FAŞİZME KARŞI SÜREKLİ DİRENİŞ’
78’liler Girişimi’nden Şehmuz Doku, “ Aslında 5 Nolu Cezaevini 5 Nolu yapan Esat Oktay’ın faşizan saldırıları ve Kürt özgürlük mücadelesini tasfiye etme uğraşıydı. Esat Oktay gelmeden ölüm orucu başlamıştı, ölüm orucunun 40’ıncı gününde Esat Oktay ve heyeti ölüm orucundaki arkadaşlarla görüşme aldı. Arkadaşların talebi cezaevi koşullarının iyileştirilmesiydi. Esat Oktay’ın ‘Ben devletim’ demesi ve taleplerinin yerine getirileceği sözünü vermesi sonrasında tutmaması devlet sisteminin yansımasıydı” dedi. O gün yaşanan baskı, zulüm ve işkencenin günümüzde farklı bir şekilde devam ettiğini kaydeden Doku, faşizme karış direnişin yükseltilmesi gerektiğini bunun için sürekli bir direniş halinde olunması gerektiğini söyledi.
‘BÜYÜK BEDELLER VERİLDİ’
O dönem işkence gören bir diğer tutuklu Yaşar Kırca ise şunları söyledi: “5 nolu için ne söylesek az kalır. Teorik olarak çok şey yoktu ama muazzam bir bağlılık vardı partiye. Bugünlere gelene kadar büyük bedeller verildi çok kan döküldü.”
ADIYAMAN
HDP Adıyaman İl Örgütü, parti binalarında panel düzenledi. Moderatörlüğünü HDP Adıyaman Merkez İlçe Örgütü Eşbaşkanı Yeşim Camcı’nın yaptığı panelde, Büyük Ölüm Orucu direnişine dair hazırlanan sinevizyon gösteriminin ardından konuşmacılar söz aldı. Konuşmaların ardından panel sona erdi.
ANTEP
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Antep İl Örgütü ve Antep 78’liler Girişimi’nin öncülüğünde panel düzenlendi. DBP Antep İl Örgütü binasında düzenlenen panele Antep 78’liler Girişimi üyeleri Mustafa Denktaş, Müslüm Erikli ve Mustafa Kaplan, DBP Parti Meclisi (PM) üyesi Deniz Yıldız’ın yanında çok sayıda partili katıldı.
Burada söz alan Yıldız, “Mücadelemize yön veren, yolumuza ışık tutan 14 Temmuz direnişini gerçekleştiren yoldaşların anılarını her zaman mücadelemizde yaşatmak ve ideallerini yaşamsallaştırmak sözümüzü yineliyor, halklarımızın yiğit evlatlarının direnişlerini saygıyla selamlıyoruz” dedi. Panel, katılımcıların konuşmaları ardından sonlandırıldı.
İSTANBUL
HDP, TJA, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), 78’liler Girişimi, “14 Temmuz ruhuyla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla, İstanbul’da bulunan Sultanbeyli, Esenler, Bağcılar ilçelerinde panel düzenledi. HDP Esenler ilçe binasında düzenlenen panele, 78’liler Girişimi’nden Celalattin Can katıldı.
Panelin yapıldığı salona “14 Temmuz ruhuyla özgürlüğe yürüyoruz” pankartı asıldı. Panele çok sayıda yurttaş katıldı. Saygı duruşu ile başlayan panelde, “Çerxa şoreşe” marşı okundu.
HAKİKAT KOMİSYONU
78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can , “Türkiye’de 50’ye yakın akademisyeni ikna ettik. Bu 50 insanlarla Diyarbakır’a gittik açıklama yaptık. Daha sonra kendi aramızda tartıştık. Diyarbakır Cezaevi araştırması adına ‘hakikat komisyonu’ kurulması gerektiğini söyledik. Daha sonra çalışmalarımıza başladık. Bizimle olan akademisyenler sınır dışına ve daha birçok yere gitti. Çok sistematik çalışılıyordu. Bu çalışmanın böyle bir güzel yönü oldu. Birçoğu Kürt hareketinin bölücü olarak görüyorlardı. Bu görüşmelerde birçok kişi etkilenmişti. Ve benden daha çok Kürt hareketini savunmaya başlamışlardı” dedi.
‘70 ÇEŞİT İŞKENCE’
Diyarbakır Cezaevi’ne girenlerin, “Diyarbakır Cezaevi anlatılmaz yaşanır” dediklerini anımsatan Can, “Onlar üzerinde yaşanan işkenceleri gördükçe aslında bu cümlenin, ‘yaşanılır anlatılamaz’ sözünün çok derin olduğunu hakikatten dehşetle fark ettik. Cezaevinde olanlar bile ne yaşadıklarını bilmiyorlardı. O kadar kötü bir tecrit vardı üzerlerinde. 10 cezaevinde 100 çeşit işkencenin olduğunu öğrendik. Bütün arkadaşlarla konuşma fırsatımız olamadı ama 70 tane işkencenin cezaevinde uygulandığını gördük” şeklinde konuştu.
Sultanbeyli’de bulunan HDP İlçe Örgütü’nde yapılan panelde, “14 Temmuz’un ruhuyla özgürlüğe yürüyoruz” ve “Özgürlük varlığımızın vazgeçilmez koşuludur. Tecridi kıralım özgürlüğü sağlayalım” yazılı pankartlar asıldı. Panelde ayrıca Kürtçe ve Türkçe, “Direnmek yaşamaktır” yazılı pankart da asıldı. Panelle Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, HDP, DBP, TJA, TUHAD-FED ve 78’ler Girişimi temsilcileri yanı sıra çok sayıda kişi de katıldı. Panele, müebbet hapis cezası verilen ve 30 yıl sonra cezaevinden çıkan Nurettin Adamış, TUHAD-FED adına Vediha Günay katılımcı olarak katılırken, panelin moderetörlüğünü ise Gülşen Karasu yaptı. Saygı duruşu ardından başlayan panelde, 14 Temmuz’da yaşamını yitirenlerin mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.
İŞKENCEYE KARŞI DİRENİŞ
Vediha Günay, 14 Temmuz’da ve sonrasında yaşamını yitirenleri andıklarını ve mücadelelerine sahip çıktılarını ifade etti. Günay ayrıca Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde tutuklular için her Perşembe günü protesto eylemi yapan annelerin eylemine sahip çıkma çağrısında bulundu.
Nurettin Adamış, 14 Temmuz’un sadece geçmiş olmadığını belirterek “Ayrıca hergün yaşanması gereken bir umuttur” dedi. 14 Temmuz’un çokça yazılıp çizildiğini dile getiren Adamış, “Toplumun bilincidir. O bilinç olmadığı sürece toplum biter. Bu nedenle hep anlatılacak ve aktarılacaktır. Az evvel de ifade ettiğimiz üzere özgür olmak isteyen her insanın içinde yaşaması gereken bir ruhtur” diye kaydetti.
SİYASİ TUTUKLULAR
HDP Esenler İlçe Örgütü’nde yapılan panele ise panelist olarak uzun süre cezaevinde kalan yazar Fırat Can ve HDK İstanbul İl Eş Sözcüsü Erkan Tepeli katılırken, panelin moderetörlüğünü ise Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER) yönetici Türkan Acar yaptı. Panelde söz alan Can, cezaevinde bulunan tutukların fikirleri ve amaçları nedeniyle cezaevine konulduğunu ifade etti. Bireysel bir kaygı ve adli bir vaka nedeniyle cezaevinde bulunmadıklarını dile getiren Can, “Sadece kendi aileleri için değil tüm Kürtler için bu fikir ve amaçları besliyorlar. Bu nedenle sahip çıkmamız gerekiyor” diye konuştu.
ADANA
Adana’da gençler, Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde, insanlık dışı işkencelere karşı 1982 yılında verilen direnişin 40’ıncı yıldönümü dolayısıyla yazılama yaptı. Seyhan ilçesine bağlı Denizli Mahallesi’nde duvarlara “14 Temmuz ruhu Avaşin’de yaşıyor”, “Laz Kemal’in selmı gençliğin gücüyüz”, “14 Temmuz direnişi” ve “Direnmek yaşamkyır” diye yazıldı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***