Kanal D’de Hakan Ural’a konuşan Soylu, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan görüş yasağını protesto etmek için düzenlediği ‘Gemlik yürüyüşü’ için PKK’lı Duran Kalkan’ın talimat verdiğini öne sürmüştü: “Bundan bir ay önce Duran Kalkan bir talimat veriyor. Diyor ki Türkiye’nin her yerinden Apo’nun tecrit edildiğini protesto edebilmek için… Bir teröristin ne yapılması lazım? Bunun için 81 ilden Bursa Gemlik’e gideceksiniz ve burada bunu protesto edeceksiniz. Peki biz ne yaptık bu talimatı izledik. Tekirdağ merkezli bir operasyon yaptık. İstihbaratımız, terör birimlerimiz KCK tipi bir yapılanmayı tespit ettiler ve ciddi bir operasyon yaptılar. Bu operasyonda Gemlik yürüyüşündeki tüm kodları biz aldık. Türkiye’nin hiçbir yerinde adım attırılmadı. İstanbul Kadıköy’de milletvekilleri de Gemlik’e gitmek istiyordu.”
HDP ve DBP’li millevtekillerini kastederek “Bunlara milletvekili denmesine karşıyım” diyen Soylu, şöyle devam etmişti: “Bunlar PKK’nın dışında en ufak bir adım atamazlar. Pervin Buldan’a Murat Karayılan’ın gönderdiği bir kaset var. Bunlar esirler. Terör örgütünün esirleri, hem o ideolojiye sahipler ama kurtulmak isteseler de kurtulamazlar. Türkiye’deki birtakım meseleleri HDP üzerinden görmek cehalettir, aymazlıktır, ihanettir.”
Soylu’nun iddialarına HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar tepki gösterdi.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın aktardığına göre Meclis’te bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Sancar, Soylu’nun HDP milletvekili ve yöneticilerine ‘iftira attığını’ söyledi.
Soylu’nun 21 Şubat 2021’de Gara operasyonu’yla ilgili Meclis’teki konuşmasında, ‘HDP’li bir milletvekilinin Gara’ya gittiği, daha sonra bu ismin Dilan Dirayet Taşdemir olduğunu’ açıkladığını anımsatan Sancar, Soylu’nun bu iddiasını kanıtlayamadığını belirtti: “Bu bir defa suç. İçişleri bakanı, elinde bir bilgi varken bunu açıklamıyorsa, suç delilini saklamak, suçtur.”
Soylu’nun ‘çözüm süreci’ndeki görüşmeler ve fotoğraflar üzerinden de Pervin Buldan’ı hedef aldığını söyleyen Sancar, şöyle devam etti: “Şimdi pek çok söylediği şeylerin neredeyse yalan olduğu ortaya çıkmış birinin, bugün eş başkanımızla ilgili böyle bir iddiasına kulak kabartacak kimse çıkarsa gerçekten kendilerinin de aynı suç ilişkilerinin ve aynı ağın tam bir parçası olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Soylu toplumu zehirleyen bir narko siyaset dili, tarzı kullanıyor.
Bugün yaptığı açıklamaya gelince, buyursun elinde ne varsa açıklasın. Kaset mi var, kamuoyuna açıklasın. Savcılıklara mı veriyor, versin. Ne gerekiyorsa onu yapsın. Öyle kuru sıkı şantajlarla ve açık iftiralarla herhangi bir sonuç elde edemez. Hele bizimle ilgili bu hesabını gerçekleştirmesi mümkün değil.”
Sancar, seçimler yaklaşırken Soylu’nun parti içine dönük hesaplarını ‘HDP üzerinden görmeye çalıştığını’ da savundu: “Kendi partisi içinde iktidar yarışında bir konum oluşturmaya ve bu konumu iyice yerleştirme çabası olabilir, vardır. Belki iktidar bloğu içinde yine aynı şekilde kendisine sağlam bir yer, güvenceli korunaklı konum elde etmeye çalışıyor. Bütün bunları yaparken de iftiralarla bize saldırmayı bir yöntem olarak kullanıyor. Bugüne kadar ortaya attığı iftiralar, sicili kamuoyu önünde.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***