Şık, “Size yenilgiyi tattıran herkesten olduğu gibi Canan Kaftancıoğlu’ndan da intikam almaya çalışıyorsunuz ama Canan sizden korkmaz.” ifadelerini kullandı.
Ahmet Şık, TBMM Genel Kurulu’nda Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu Teklifi üzerine konuştu. Ahmet Şık, kürsüde Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında Yargıtay’ın verdiği karara tepki gösterdi.
“Canan sizden korkmaz”
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na 5 ayrı suçtan verilen 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezasının 4 yıl 11 ay 20 gün olan bölümünü onadı. Yargıtay, Kaftancıoğlu’na iki suçtan verilen 4 yıl 2 aylık hapis cezasını ise bozdu. Kaftancıoğlu’nun, Terörle Mücadele Kanunu 7/2 “Örgüt propogandası yapma” suçundan beraat ettiği de açıklandı.
Ahmet Şık, “Size yenilgiyi tattıran herkesten olduğu gibi Canan Kaftancıoğlu’ndan da intikam almaya çalışıyorsunuz ama Canan sizden korkmaz.” ifadeleriyle CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’na desteğini Genel Kurul’da vurguladı.
Gezi kararları hakkında: “Suçun saltanatına itiraz ettikleri için tutsak ettiniz”
Ahmet Şık, Gezi davasında daha önce AKP’den milletvekili aday adayı olan hakim Murat Bircan’ın da yer aldığı heyetin verdiği, kamuoyunda tepki çeken tutuklama kararlarına tepki göstererek; “Fethullahçı çetenin başlattığı sizin de yürüttüğünüz Gezi kumpası dosyasıyla tutsak alınanlar arasına her türlü suçlarınızın karşısında duran arkadaşlarımızı kattınız.
5 yıldır hukuksuzca hapiste tuttuğunuz Osman Kavala’nın yanı sıra Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’i menfaatlerine ya da korkularına esir olanların aksine suçun saltanatına itiraz ettikleri için tutsak ettiniz.” dedi.
“Emir kulunuz haline dönüşmüş yargı mensupları”
Şık, “Bugün Türkiye yargısı, hukuktan; adalet, vicdan ve liyakati söküp atmanızdan sonra elimizde kalan şeyin adıdır. Hukuksuzluk üzerine kurulu bir düzenin suç ortağına dönüşenler yaratılan hukuksuzluğun ne anlama geldiğini en iyi kendileri bilir. Ve bu yüzden makam/mevkilerini kaybetmemek için suç işlemeye devam eder.
Emir kulunuz haline dönüşmüş o yargı mensupları şunu da bilsinler ki bir hiyerarşinin kanatları altında verilen talimatların uygulayıcısı olmak kendilerini asla sorumluluktan kurtaramayacak.” ifadelerini kullandı.
“Suçlarınızı ifşa edenleri suçluyor, hakikati dile getirenleri rehin alıyorsunuz”
Ahmet Şık konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İktidarınız; maharet ya da zekâ gerektirmeyen, gücü elinde tutmanın kibri ve pervasızlığıyla tüm zorbalıklarınızı hayata geçiren bir organize kötülük örgütü. Haliyle karanlık yargı düzeniyle suçlarınızı örtbas ederek devleti yağmalamaya, memleketi talan etmeye devam etmek niyetindesiniz. Kendinizle ve kötülüklerinizle yüzleşmenin ağır sonuçlarını geciktirmek için de çetenizden olmayanları, sizin gibi olmayanları, suçlarınızı ifşa edenleri suçluyor, hakikati dile getirenleri rehin alıyorsunuz.
Her türlü hukuksuzluğu yaptıracağınız makam ve mevkilere, pis işlerinizi gördüreceğiniz sizin gibi suça bulaşmışları, eski ortağınız Gülen Cemaatiyle iş tutanları yerleştirdiğiniz için de zorlanmıyorsunuz. Ailesi “FETÖ” bağlantılı, kendisi AKP’den milletvekili adayı bir hâkimin Gezi davasındaki hukuksuzluklara imza atanlar arasında olması bu yüzden tesadüf değil.
“Saldırgan, zalim ve zorbasınız”
Memlekette, Anayasal düzeni alaşağı eden, din şarlatanlığıyla kendini gizleyen sizden ala çete mi var? Bu yüzden de her suçlu gibi korkuyorsunuz. Sizler ceberut, suça, ranta batmış, ideolojisini siyasal İslamcılık, betonlaştırma ve yolsuzluk üzerine kurmuş bir iktidarsınız. Ayaklarınızın üzerinde ancak zorbalıkla durabiliyorsunuz. Ve bu suçun iktidarına karşı Türkiye tarihinin en onurlu hak talebi olan Gezi parkı protestolarının ortaya koyduğu barış içinde bir arada yaşama iradesinden korkuyorsunuz.
Korkun! Alaturka führerliğinize karşı Türkiye’nin geleceğinin Gezi’de ortaya çıkan anlayış olduğunu bildiğiniz için korkuyorsunuz. Korkun! Gezi, Saray üzerinden inşa ettiğiniz suç, soygun, yağma ve talan düzeninizi sona erdirecek olan anlayıştır. Korkun! Korktuğunuz için bu kadar saldırgan, zalim ve zorbasınız. En iyi siz biliyorsunuz; “Hiçbir korkuya benzemez halkını/vatanını satanın korkusu.”
“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet”
Sizler gibi sahte değil bu ülkenin gerçek yurtseverleri olan arkadaşlarımızı, bizleri, tutsak ederek korkutabildiğinizi mi sanıyorsunuz. Geri adım atacağımızı mı düşünüyorsunuz? Çetenizin militanı hâkim/savcıların olduğu mahkemelerinizden, uydurma delillerinizden, adaleti ortadan kaldırmanızdan, her türlü zorbalığınızdan, faşizme rahmet okutan rejiminizden korkmuyoruz.
Her kim olursanız olun hiçbirinizden korkmuyoruz. Çünkü zorbaları en çok korkutanın cesaret olduğunu biliyoruz. Sermayeniz, bürokratlarınız, tetikçileriniz, bütün suç ortaklarınızla birlikte sizi tarihin tozlu sayfalarına gömeceğiz. Hepinizle hesaplaşacağız! Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***