Rusya’nın en eski insan hakları kuruluşu Memorial’ın kapatılması, gerek ülkede gerekse de dünya çapında tepkilere neden oldu.
Stalinist rejimin işlediği suçları ortaya çıkarmada ve Gulag kurbanlarını hatırlamada öne çıkan grup, yetkililer tarafından kamu düzenini yıkmakla suçlandı.
BBC Rusça Servisi, Memorial’ı bu kadar önemli kılan etmenleri inceledi:
30 yıldan uzun bir süre boyunca Memorial, Sovyet siyasi baskılarını ortaya çıkarmak için çalıştı. Ayrıca günümüz Rusyasındaki pek çok insan hakları ihlali de Memorial tarafından gün yüzüne çıkarıldı.
Grubun çalışmaları yetkilileri hiçbir zaman rahat hissettirmedi. Bu nedenle ilk olarak 2006 yılında ikaz edilen grup, yurt dışından fon aldıkları iddiasıyla da 2014 yılında “yabancı ajanlar” listesine eklendi.
Bu etiket tarihin de hatırlatıcısı niteliğinde. Nitekim 1930’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nde de birçok kişi haksız yere yabancı ajan, hain ve halk düşmanı olmakla suçlanmıştı.
Yaklaşık yüzyıl önce yabancı ajan olmakla suçlanan insanlara ne olduğunu ortaya çıkaran bir örgüt konumundaki Memorial’ın aynı etiketle suçlanması ise ironik.
Örgütü kapatma iddiası, Memorial’ın sosyal medyadaki bazı gönderilerini “yabancı ajan” feragatnamesi ile işaretlememesi, ki bu da yasal bir zorunluluk.
Memorial’ın avukatı Tatyana Glushkova, grubun gönderilerinin ve internet sayfalarının çoğunu gerektiği gibi işaretlediğini ve bunu yapmadığında para cezası ödediğini belirtti.
Grup ve destekçileri, suçlamaların rahatsız edici gerçekleri dile getiren bir örgütü kapatmak için resmi bir bahane olduğunu söylüyor.
Sakharov’un mirası
Memorial, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) eski Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un Perestroyka reformları sırasında 1987 yılında kuruldu. Ünlü Sovyet muhalif bilim adamı ve Nobel Barış Ödülü sahibi Andrei Sakharov tarafından yönetildi.
Sakharov ve çevresindekiler, Sovyet lideri Josef Stalin döneminde 1929 ve 1953 yılları arasında gerçekleştirilen baskının gerçek boyutunu ortaya çıkartmaya odaklandılar. Bu dönemde, Gulag zorunlu çalışma kamplarında on milyonlarca insanın öldürüldüğüne inanılıyor.
1990’da bir Memorial ekibi bir dönem Gulag’ın en kötü üne sahip Rusya’nın kuzeyindeki Solovky kampına gitti. Buradan, Moskova şehir merkezine yerleştirilmek üzere bir anıt taş getirdiler.
Solovetsky Taşı şimdi, Rus güvenlik servisi FSB’nin (önceden NKVD ve daha sonra da KGB olan kurum) görkemli binasının karşısında, Lubyanka Meydanı’nda Rusya’nın acımasız tarihinin bir hatırlatıcısı olarak duruyor.
Memorial ayrıca Rusya ve diğer Sovyet ülkelerindeki yakın tarihli insan hakları ihlallerini de masaya yatırdı. 1991 yılında örgütün ayrı bir kolu olarak bir insan hakları merkezi kuruldu. Merkez, siyasi mahkumlar ve ailelerine hukuki yardımlarda bulunuyordu.
Memorial Başkanı Yan Rachinskiy, örgütün Andrei Sakharov’un yüzüncü yaşında kapatılmasının ironik olduğunu söylüyor.
Gulag nedir?
Sovyetler Birliği’ndeki devletin esir kampı ağı olan Gulag adını, Rusçada kampların idare merkezi anlamına gelen “Glavnoye Upravleniye Lagerei”den alıyor.
Başlangıçta ilk Sovyet lideri Vladimir Lenin döneminde kurulan kamplar, Josef Stalin döneminde ise büyüdü. 1960’ta Stalin’in halefi Nikita Kruşçev tarafından da kaldırıldı.
Aleksander Solzhenitsyn’in “Gulag Takım Adaları” kitabı, Sovyet hapishane sistemi içindeki hayata ışık tuttu. 1918 ile 1956 yılları arasında yaklaşık 50 milyon insanın çalışma kamplarından geçtiği tahmin ediliyor.
Eski siyasi mahkum ve Nobel ödüllü yazarın kitabının kopyaları 1960’ların sonlarından itibaren SSCB’de yayıldı.
Memorial, büyük büyükbabam ve ben
15 yaşındaki Sasha Lavut, Memorial’ın en genç gönüllülerinden biri. İki yıl önceki bir anma töreni için el ilanları ve mum dağıtarak grup için çalışmaya başladı. Daha sonra grubun TikTok hesabı ve diğer sosyal medya platformlarıyla ilgilenmeye başladı.
Sasha, adını eski bir siyasi mahkum olan dedesi Aleksander Lavut’tan aldı. Dedesi, ’70 ve ’80’lerde SSCB’deki insan hakları ihlallerini anlatan önde gelen bir Sovyet yeraltı yayını olan A Chronicle of Current Events’in editörlerinden birisiydi.
Aleksander, Memorial’a katılmasından evvel eylemleri nedeniyle 7 yıl hapis yattı. Ardından da sürgüne gönderildi.
Büyük torunu dedesini anarak, “Onun uğrunda savaştıklarına, Rusya’da insan hakları mücadelesine, henüz ulaşmadıysak, o vakit çok daha zor koşullar altında başlatılan o şeye devam etmek zorundayız” diyor ve ekliyor:
“Memorial’ı dedemin bir parçası ve dolayısıyla benim bir parçam olarak görüyorum.”
‘Yaptığım en iyi iş’
Üniversiteden beri bir Memorial’da çalışmayı hayal eden 29 yaşındaki Roman Petrishchev, “hayalindeki bir iş” olarak nitelendirdiği gruptaki işine 2020’de başladı.
Örgütün kapanmak zorunda kalacağını öğrenince ise perişan oldu.
29 yaşındaki iş arkadaşı Natasha Sekretareva ise Memorial’a Şubat ayında aynı hislerle dahil oldu:
“Harika insanlarla birlikte yaptığım en iyi işti. Sonunda topluluğumu bulmuştum.”
Hem Roman hem de Natasha, örgütün insan hakları kolu için çalışıyor. Geçmişteki baskıları araştırmayan ikili, Rusya’nın mevcut siyasi mahkumlarına yardım ediyor.
Natasha, Memorial’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürdüğü davalara bakıyor.
Yurtsever öykü
Uluslararası Af Örgütü’nden Marie Struthers, Memorial’ın kapatılması kararını “Gulag kurbanlarına ağır bir hakaret” olarak nitelendiriyor.
İnsan hakları aktivisti ve yayıncı Zoya Svetova ise BBC Rusça’ya verdiği demeçte, “Memorial, Perestroyka zamanında Sovyetler Birliği’nin ve tutuklamaların asla geri dönmeyeceğinin anlaşıldığı zamanda yaratıldı” diye konuşuyor.
Svetova’ya göre ancak şimdi tüm bunların hayatlarına geri dönebileceğine dair bir his var.
Tarih ve nostalji, Vladimir Putin’in liderliğinde önemli bir rol oynuyor. Putin, Aralık ayında Sovyetler Birliği’nin çöküşünü andı ve “Binlerce yıl içinde bir araya getirilmiş olan her şey önemli ölçüde kaybedildi” dedi.
Rusya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndaki rolü son zamanlarda ülkenin anayasasına dahil edildi. Buna göre, “SSCB’nin savaştaki faaliyetleri hakkında yalanlar yaymak” para ve hatta hapis cezası ile cezalandırılabiliyor.
Yine de, Sovyet döneminin baskıları, açıkça göz yumulmasa da, resmi olarak da incelenmedi.
Memorial destekçileri, örgütün mevcut yetkililerin vatansever anlatıya uymadıkları gerekçesiyle Rus tarihinin açığa çıkarmak istemedikleri kısımlarını ortaya çıkardığını söylüyor.
Avukat Daniil Petrov, “Ailelerinin geçmişini incelemiş ve Sovyet arşivlerini görmüş olanlar, muhtemelen ‘yitip giden Sovyet cenneti’ mitlerine direnmeye devam edecekler” diyor.
Petrov, Memorial çalışmalarının “Sovyet propagandasına karşı bir aşılama” olduğuna inanıyor.
Son duruşmada Memorial’ı desteklemek için gelenlerden birisi de Olga. Örgütün kapanmak zorunda kalacağını öğrenince üzüntüsünü şu sözlerle dile getiriyor:
“Dedem 1937’de idam edildi. Neyle suçlandığını hiçbir zaman tam olarak öğrenemedim. Bana yardım edebilecek tek yer Memorial’di. Şimdi bu umut da yok oldu.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***